İşsizliğe, eğitimsizliğe çare: 'Kent Enstitüleri'

Bu sütunlarda uzun zamandır Gastronomi sektörünü yazıyorum.

İster gastronomi olsun, ister turizm, isterseniz otomotiv veya sağlık sektörünü yazın.

Hepsinin dönüp dolaştığı konu 'eğitim' aslında 'eğitimsizlik' ...

Son dönemde şahit olduğumuz şiddet olaylarının, üçüncü sayfa haberlerinin temelinde bu 'eğitimsizlik' yatıyor. İşsizliğin, çalışan ama verimsiz ve mutsuz kitlenin de sorunu 'eğitimsizlik'

Hangi restoran sahibine, otel sahibine gitsem dertleri aynı: 'Eğitimli kalifiye adam bulamıyoruz' veya 'Var olan personelden de verim alamıyoruz'.

Eksik olan şu ki  'mesleki eğitim'...

Bu her sektörde böyle aynı zamanda...

Eğitim alan kişi kendine güveni geliyor, işini severek yapıyor, kendi mutlu olan personel servis verdiği müşteriyi de mutlu ediyor çünkü.

 Eğitim ve mutluluk bulaşıcıdır!

Nerden Başlamalı?

Yüzlerce kişiye soruyorum; 'Eğitim hayatınızda size iz bırakan kişi kimdir?' diye, 

Büyük çoğunluğu aynı cevabı veriyor: 'İlkokul öğretmenim'

Bu dönemim ne kadar önemli olduğunu,

Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın 1941'deki meclis konuşmasında da anlıyoruz :

'Benim ilkokul öğretmenlerim yurtdışına gidecek, gezecek, gerekirse üç ay tatil yapacak. Çünkü en çok beklentim onlardan, üniversite hocalarından daha fazla maaş alacaklar, daha fazla eğlenecekler, daha fazla gezecekler, daha fazla tatile gidecek ilkokul hocalarım. çünkü üniversite hocasından çok ilkokul hocasından beklentim var'.

Çocukları her konuda ilkokul çağı hatta öncesinde iyi eğitim olanaklarına kavuşturmak ülkemizin geleceği için en önemli alan.

Köy Enstitüleri yerine Kent Enstitüleri

Köy Enstitüleri Cumhuriyet döneminin en değerli projelerinden biriydi.

Şimdilerde 'köy'kalmadı... İşsizlik kentlerde...Eğitimsiz gençler kentlerde...

Yeni kurulacak 'Kent Enstitüleri' toplumun her kesimindeki bu derde çare olabilir.

Sayın Mustafa Bozbey vizyoner bir Başkan.

Çok kaliteli, işin ehli ve başarılı bir ekibi var etrafında.

Kent Enstitüleri'ni yaparsa Sosyal Demokrat Başkanlar yapar. 

Şimdi değilse de ne zaman? Akla bu soru geliyor..

Üniversitelerle işbirliği yaparak, alanında uzman kişilerle hatta uluslararası akreditasyon içeren eğitim modülleri olabilir.

Dünyanın en büyük eğitim portallarından Corsera bile online yüzlerce eğitimi belediyelere, üniversitelere hibe ediyor.

Belediyeler bir insan kaynakları platformu kurabilir, Kent Enstitüleri'nde eğitim alan kişiler bu platform vasıtasıyla arz ve talebi buluşturabilirler.

Meslek liseleri Memleket Meselesi bakış açısını sahiplenen bir iktidar olmadı.Öksüz ve yetim kaldı.

Yurtdışına çıkmak isteyen binlerce, milyonlarca genç var.

İşsizlik rakamları korkunç.

Ev genci diye bir şey ürettik bu çağda.

15-24 yaş işsizlik kadınlarda %23,2

Erkeklerde ise %14,8  oranında. 

Yurtdışında Eğitim Başvuruları Arttı

YKS sınav sonuçları ardından gençler üniversite tercihleri yapmaya başladılar.

Türkiye'deki üniversiteler kaliteli iş gücüne maalesef çözüm olamıyor.

Bu nedenle işim gereği buna şahit oluyorum 'yurtdışında eğitim için başvurular misliyle arttı'.

Türkiye'deki üniversiteler maalesef ki, hayatın içerisinde değiller, iş dünyasının, bilim ve sanat dünyasının gerçeğinden çok uzaktala.

İşte bir örnek vereyim size;

Son Paris Olimpiyatları'na bile uluslararası üniversiteler damga vurdu.

ABD'deki 100 üniversitenin mezunları veya öğrencileri toplamda 330 madalya kazandı.

Stanford Üniversitesi 12'si altın 39 madalya alırken, Harward 13 madalya kazandı.

Türkiye'deki üniversiteleri mi soruyorsunuz? Hiç o konuya girmeyeyim...