Ramazan Başan
Göçmen kültürü en büyük mirasımızdır
25 Kasım 2024 Pazartesi, 11:19
Tarihimizdeki bu kitlesel ve zorunlu göçe kısaca mübadele, bu insanlara da mübadil deniyor.
Mübadeleden sonra gelen mübadiller yaşamlarının izlerini, yemek kültürlerini göç ettikleri Anadolu topraklarına taşırken buradan Balkanlara ve Girit'e göç edenler de buradan oraya kültürlerini taşımışlardır.
Mudanya'da, Görükle'de, Hürriyet'te ve Bursa'da diğer semtlerde yaşayan mübadiller, Karaman'da, İzmir'de, Giresun'da, Adana'da, İstanbul'da ve Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan diğer mübadiller, evlerinin önlerini temiz tutarak, balkonlarını çiçeklerle donatarak, sohbetleriyle, muhabbetleriyle, mutfaklarında atalarından öğrendikleri ot yemeklerini, Girit ezmesini, mücverini, papules salatasını, şevketi bostanını, ebe gümecini, cibes otunu, hindibağını, arapsaçını, mercanköşkünü, lutenitsalarını, ajvarlarını, elbasan tavalarını, cevapi ve köftelerini, şantiyeleri, boşnak börekleri,Arnavut ciğerini, kokoreçini, Girit kurabiyelerini, arnavut böreklerini, poparasını, kaçamaklarını, saç böreklerini, musakkalarını, zeytinyağlılarını yaparken geride bıraktıkları sevgilerini, hüzünlerini, özlemlerini de aşlarına ekleyerek mutfak kültürlerini devam ettirmeye çalıştılar.
1912-1922 yılları arasındaki savaşlar nedeniyle Balkanlar'da, Ege Adalarında ve Anadolu'da büyük acılar yaşandı.
Balkan Savaşı sonrasında yüz binlerce Müslüman savaşta yenik düşen Osmanlı ordusunun peşi sıra korku ve panik içinde doğdukları toprakları terk ederek Anadolu 'ya sığındı.
Benzer trajedi, 1922 yılında Kurtuluş Savaşı'nda yenik düşen Yunan ordusuyla beraber Anadolu'yu terk eden Rum Ortodoksların başına geldi. Bir ay gibi kısa bir süre içinde yüz binlerce Rum Ortodoks Yunanistan'a sığındı. Bu durum Yunanistan'da büyük sıkıntılara ve kaosa yol açtı. Yunanistan'ın nüfusu bir anda dörtte bir oranında arttı.
Lozan Barış Konferansı toplandığında öncelikle sığınmacılar ve esirler konusu ele alındı. İngiltere temsilcisi Lord Curzon'un teklifi ve Milletler Cemiyeti görevlisi Nansen'in raporu doğrultusunda; Yunanistan'da yerleşik Müslümanlarla Türkiye'de yerleşik Rum Ortodoksların zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzalandı.
Bu sözleşme uyarınca; İstanbul'daki Rum Ortodokslar ile Batı Trakya'daki Müslümanlar hariç Yunanistan'da yerleşik bütün Müslümanlar Türkiye'ye, Türkiye'de yerleşik bütün Rum Ortodokslar Yunanistan'a gönderildi.
Mübadele sözleşmesinin kapsamına 18 Ekim 1912 tarihinden sonra yurtlarını terk etmiş olanlar da alınarak mülteciler sorununa bir çözüm bulunmuş oldu.
Zorunlu göçü içeren bu sözleşme ile iki milyon civarında insan yurtlarından kopartılarak, yeni yerleşim bölgelerinde yaşamaya mecbur edilmiştir.
Göç edenler; bilgi birikimlerini, kültür, sanat ve folklorik değerlerini de beraberinde taşımışlardır.
Mübadele sonrası mübadillerin ülkelerine taşıdıkları 'yaşam kültürü, 'mutfak kültürü' 'hüzünleri' 'sevinçleri' 'özlemleri' herbiri bir 'kültürel mirastır' insanlık mirasıdır'
"İnsanlık Mirası" olan bu kültürel varlıklara sahip çıkılması için her iki ulusun ve uluslararası kültür kurumlarının duyarlı olmasını sağlayacak çabalara ihtiyaç vardır.
Bir çok kültürel mirası korumak ve yaşatmak adına önemli projeler üretmiş olan UNESCO ve bu örgütün Bursa Temsilcisi Bursa Unesco bu anlamda önemli bir adım atarak 'Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası'nı konu alan bir panel düzenledi.
Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli
Osmangazi Belediyesi'nin katkılarıyla Bursa Unesco Derneği'nin düzenlediği Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli Osmangazi Kültür Merkezi'nde 23 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşti.
Bursa'da yaşayan Mübadillerin Girit, Selanik, Bulgaristan, Yugoslavya ve Batı Trakya'dan göç eden kişi ve ailelerin çocuklarıyla torunlarının izleyici olarak katıldığı Panel'e konuşmacı olarak katılan
Tarih yazarı ve Akademisyen Prof. Dr. Kemal Arı,
Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Özlem Doğuş Varlı,
Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen,
Lozan Mübadilleri Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi, yazar Aycan Yılmaz ve bendeniz Gastroder Gastronomi Kültür ve Seyahat Derneği Başkanı ve Bursada Bugün yazarı olarak katılırken,
Paneli Bursa Unesco Derneği Başkanı İlker Özaslan yönetti.
Paneli izleyenler arasında
Eski Bakanımız Turan Tayan
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk,
Bursa Osmangazi Belediye Başkan Vekili/Başkan Yardımcısı Tolga Kornosor,
Lozan Mübadilleri Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri,
Bursa Unesco Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri,
Balgöç Başkanı Emin Balkan, ve Yönetim kurulu Üyeleri,
Rumelisiad kurucularından ve YİK Üyesi Nejat Yahya,
Balkantürksiad Başkan Yardımcısı İskender İskenderoğlu,
Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş,
Koza Lions Başkanı Ayşe Topaloğlu Başan ve çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları katıldı.
Mübadelenin Bıraktığı Mutfak Mirası
Mübadelenin sebeplerinin, sonuçlarının tartışıldığı panelde mübadelenin yarattığı kültürel mirasın, yemek kültürünün ve yaşama olan etkileri panelistler tarafından dinleyicilere tarihten kesitlerle aktarıldı.
Mübadeleden sonra gelen mübadiller yaşamlarının izlerini, yemek kültürlerini göç ettikleri Anadolu topraklarına taşırken buradan Balkanlara ve Girit'e göç edenler de buradan oraya kültürlerini taşımışlardır.
Mudanya'da, Görükle'de, Hürriyet'te ve Bursa'da diğer semtlerde yaşayan mübadiller, Karaman'da, İzmir'de, Giresun'da, Adana'da, İstanbul'da ve Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan diğer mübadiller, evlerinin önlerini temiz tutarak, balkonlarını çiçeklerle donatarak, sohbetleriyle, muhabbetleriyle, mutfaklarında atalarından öğrendikleri ot yemeklerini, Girit ezmesini, mücverini, papules salatasını, şevketi bostanını, ebe gümecini, cibes otunu, hindibağını, arapsaçını, mercanköşkünü, lutenitsalarını, ajvarlarını, elbasan tavalarını, cevapi ve köftelerini, şantiyeleri, boşnak börekleri,Arnavut ciğerini, kokoreçini, Girit kurabiyelerini, arnavut böreklerini, poparasını, kaçamaklarını, saç böreklerini, musakkalarını, zeytinyağlılarını yaparken geride bıraktıkları sevgilerini, hüzünlerini, özlemlerini de aşlarına ekleyerek mutfak kültürlerini devam ettirmeye çalıştılar.
Suyun Diğer Yakasında Devam Eden Kültür
Buradan Yunanistan'a, Balkan topraklarına giden Rumlar ve diğer etnik kültürdeki mübadiller de Türkçelerini unutmadılar, Anadolu'da yaşadıkları kültürleri gittikleri yerlerde devam ettirdiler. Türk kahvesini Türk yoğurdunu, Türk baklavasını, dönerini orada da kendi usulleriyle yapmaya devam ettiler.
Mübadele Kültürünü Genişletmeli ve Tanıtmalıyız
Her iki yakada devam eden bu ortak kültür mirasını ortaya çıkarmak, bunu uluslararası bir dostluk ve kültür köprüsü kurmak adına ortak çalıştaylar, festivaller, anma programları düzenlemeliyiz.
Kardeş şehirler oluşturmalı, Mudanya-Girit arasında kapıda vizeli turlar düzenlemeliyiz.
Şehirlerimizde Balkan coğrafyasında Türk izlerinin halen yaşadığı Selanik, Kosova, Bosna, Varna, Tırnova gibi isimleri mahallelerimize, parklarımıza, caddelerimize adlar vermeliyiz.
Bu paneli düzenleyerek bu yönde ilk adımın atılmasını sağlayan Bursa Unesco Derneği'ne, Osmangazi Belediyesi'ne ve Lozan Mübadilleri Derneği yöneticilerine ve katılım sağlayarak destek olan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Rekolte yüksek! Zeytinyağı fiyatları düşecek mi?
01 Aralık 2024 Pazar, 14:42
Bursa'da Hazer Amani rüzgarı
21 Kasım 2024 Perşembe, 12:04
Hasanağa Sanayisi mi? Hasanağa Enginarı mı?
18 Kasım 2024 Pazartesi, 09:02
Ulaşılabilir ve güvenilebilir hizmet: BURFAŞ Tesisleri
11 Kasım 2024 Pazartesi, 12:47
Cumhuriyetle gelen bir lokanta ekolü: Karpiç
29 Ekim 2024 Salı, 09:44
Mudanya'ya Cruise gemileri gelecek mi?
22 Ekim 2024 Salı, 17:43
Papa İznik'e geliyor mu?
18 Ekim 2024 Cuma, 08:54
Köfteci Yusuf'un kritik 15 günü var
14 Ekim 2024 Pazartesi, 10:34
Köfteci Haberi: Yurdumun 'her başarı cezasız kalmaz' hikayesidir
10 Ekim 2024 Perşembe, 09:37
Gastronomide yeni moda: Dubai çikolatası
06 Ekim 2024 Pazar, 10:10