Prof. Dr. Murat Taş
Bursamızın olası deprem zararlarını nasıl azaltabiliriz?
13 Ekim 2025 Pazartesi, 08:34
'Deprem bir doğa olayıdır' demek yerine 'yer sarsıntısı bir doğa olayıdır' demek bana daha doğru geliyor. Zira bugün deprem, yerin sarsılmasını da içine alan çok boyutlu bir kavram olarak karşımızda durmaktadır. Yer sarsıntısı olması, yerküremizin yapısı gereği dünyanın pekçok bölgesinde görülebilen bir tehlike durumdur. Yani yerin sarsılmasını engellemek bugün için mümkün görülmemektedir. Ancak yerin sarsılması tehlikesinin oluşturabileceği olası zararları azaltmak daha mümkün görülmektedir.
Zira tehlikenin tanımını uzmanlar 'yaşamı tehdit eden ve zarar verme potansiyeli olan fiziki olaylar' olarak yapmaktadır. Oysa 'hasargörebilirlik' bir tehlike karşısında yaşamsal düzenin göstereceği tutum/davranış olarak tanımlanır. Kırılganlık, bu tutumun zayıf olması, dirençlilik ise bu tutumun daha kuvvetli karşı koyma potansiyeline geçebilmesi olarak açıklanır. Risk, ise yaşamsal düzenin tehlikeye bağlı olarak hasar görme olasılığı olarak açıklanır. Yani riski azaltmak için tehlikeyi önlemek mümkün görülmediğine göre hasargörebilirlik olarak nitelendirdiğimiz yaşamsal düzenin göstereceği tutum ve davranışı dirençli hale getirmek mümkündür. Peki bir yaşamsal düzenin tutum ve davranışının dirençliliğini arttırmak nasıl mümkün olabilir, onu açıklamaya çalışalım. Zaten olası bir tehlikenin yaratacağı etki ile yaşamsal düzenin başa edememesi ve karşı koyamaması halinde ortaya çıkan yaşamsal düzenin kesintiye uğraması haline 'afet' diyoruz.
O halde yer sarsıntılarının afete dönüşmemesi için yaşamsal düzenimizin dirençliliğini arttırmak zorundayız. Yaşamsal düzen dediğimiz şey ise ekonomik düzen, sosyal düzen, fiziksel düzen dediğimiz temel parametrelerden oluşur. Deprem tehlikesine karşı Bursamızın yaşamsal düzeninin dirençliliğini arttırırsak tehlikenin afete dönüşmesini engellemiş oluruz. Bursamız ekonomik yönden ülkemiz ekonomisine katkı sağlamada önde gelen illerden biridir. Bu ekonomik yaşamsal düzeni oluşturan unsurları iyi ortaya koymak gerekir. Zira Bursa'mızı da içine alan Marmara bölgesi, ülkemiz ekonomisinin büyük bir kısmını barındıran sanayi kuruluşlarına sahiptir ki, bu bölgenin neredeyse tamamı malesef bu ekonomik yaşamsal düzeni yıkabilecek kapasitede büyük depremler üretme potansiyeline sahip de bir bölgedir. Başta sanayi üretimimizin hasargörebilirliğini dirençli hale getirmeliyiz.
Sonrasında sosyal yaşam düzeni dediğimiz toplum yapımızı oluşturan sosyal dinamiklerin sahip olduğu imkanların ve kapasitelerinin arttırılması gerekir. Sosyal yaşam düzeni toplumun kültürel özellikleri, ahlaki değer yargıları, hukuk düzeni, dini değerler, bireylerin eğitim düzeyi gibi unsurları içerir.
Binalarımızı ve şehir yerleşimini içine alan fiziki yaşam düzenimiz yerin özelliklerine uygun deprem açısından güvenli hemen her tür fiziki yapıyı içerir. Malesef içinde yaşadığımız şehirlerimizin ve binalarımızın yakın zamanda gerçekleşen depremlerden gördüğümüz kadarı ile dirençliliklerinin arttırılmasına ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat burada şunu gözden kaçırmamakta yarar var. Yaşamsal düzenimizi oluşturan bu üç temel unsurun hepsi birbiri ile doğrudan ilişkili olup dirençliliklerinin hepsinin birden arttırılması için toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı çalışmalar yapılması gerekir. Aksi takdirde münferit çalışmalar ile bu konuda yeterli yol alınması mümkün görünmemektedir. Aksine yaşamsal düzenimizin olası bir deprem durumunda büyük bir afete dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın, güvenle kalın, Allah'a emanet olun.
Yazarın Diğer Yazıları
İznik'ten Bursa'ya...
01 Aralık 2025 Pazartesi, 09:48
Bursa nereye koşuyor? Bursamızda kentsel ve mimari mekan kalitesi
24 Kasım 2025 Pazartesi, 08:48
500 BİN SOSYAL KONUT İLE EV SAHİBİ TÜRKİYE/YÜZYILIN KONUT PROJESİ
16 Kasım 2025 Pazar, 22:36
GÜNDEMİMİZ SU... ŞEHİRLERDE VE BİNALARDA SU YÖNETİMİ
09 Kasım 2025 Pazar, 22:18
DEPREM GÜVENLİ BİNA VE ŞEHİR ZOR DEĞİL...
02 Kasım 2025 Pazar, 21:23
Cumhuriyet, kent, mimari ve Bursa
27 Ekim 2025 Pazartesi, 07:54
Sağlıklı mı kentler? Ya da ne kadar sağlıklı kentimiz...
20 Ekim 2025 Pazartesi, 09:30
Dünya Konut ve Mimarlık günü kutlu olsun
06 Ekim 2025 Pazartesi, 09:26
Cami mimarimiz üzerine...
29 Eylül 2025 Pazartesi, 20:51
Ah Uludağ... Başka Uludağ yok!
23 Eylül 2025 Salı, 07:13