Prof. Dr. Murat Taş

Bursamızda yaşamın mimari ve kentsel gelişmeye etkileri: Tek merkezli Bursa kentinden alt merkezli kentsel yerleşime geçiş

08 Aralık 2025 Pazartesi, 07:46

Bursamızda şehir yaşamı uzun yıllar, bugün Heykel olarak bilinen tek merkezde yoğunluk kazanmıştır. Bu durum Cumhuriyetin İlanından sonra hemen tüm şehirlerimizde planlanan bir kentsel büyüme modeli şeklinde olmuştur. Kentin valilik, adliye gibi yönetim yapılarının ve sonraları cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk heykelinin de bulunduğu bazen yolların kesiştiği bir kavşak bazen bu kavşakta geriye çekilmiş yayalara bırakılmış park vb. meydan alanları... Tam da 'şehir' diye nitelendirdiğimiz daha insana dair geleneksel sıcaklığı anlatan yaşam ortamı, bugün sanayi, üretim, modernite gibi daha evrensel kavramları çağrıştıran 'kent'e evrilmiştir.

Aslında Osmanlı döneminde kentlerin çoğu büyük camiler ve ticaret yapılarının yer aldığı hareketlilik ve buluşma-toplanma alanları etrafında büyüyen organik sokaklı yerleşimler şeklinde gelişmiştir. Bazı şehirlerimizde Osmanlı dönemi kentsel merkez niteliğindeki binalarla birlikte cumhuriyet sonrası ülkenin yeni yönetim anlayışını simgeleyen kamu yapıları ve meydanlar bir arada gelişme göstermiştir. Bursamız gibi Uludağ eteklerine yerleşen dere, tepe vb. topoğrafik unsurların etkilediği bir yerleşim özelliği gösteren şehirlerde büyük ölçekli kentsel boşlukların oluşturulması güç olmakla beraber, coğrafyanın izin verdiği bazı kentlerde büyük kentsel boşluklar oluşturulabilmiştir. Bursamızda bu boşluklar çoğu kez doğrusal uzanan ana yollar üzerinde kentsel niş diyebileceğimiz geri çekilmelerle oluşmuştur. 1950'li yılların ortalarında yapılan Kültürpark en büyük kentsel peyzaj merkezini, kaplıcaların yoğunlaştığı Çekirge Meydanı'nı ve Temenyeri Parkı'nı bunlara ilave edebiliriz.

Osmanlı'ya başkentlik yapmış şehir olarak Bursamıza özel farklı bölgelerde ülkeyi yöneten hemen tüm yöneticilerin yaptırdığı külliye dediğimiz kentsel merkezler oluşturulmuştur. Külliyeler yönetimin gücü ve prestijini yansıtan büyük camiler, medreseler, imaretler, kütüphane, aşevi, şifahane, tekke, hamam, han, bedesten, çarşı, sebil-çeşme gibi halka hizmet etmek üzere yönetim tarafından inşa edilen bina topluluklarından oluşur. Bu alanlar kentsel yaşamın gerçekleştiği ibadet, ticaret, gibi eylemlerle çok sayıda insanın bir araya toplandığı aynı zamanda sosyalleşmenin sağlandığı bugünkü anlamda adeta alt kent niteliğindedir. Bursamızda doğudan batıya baktığımızda Yıldırım Bayezid, Yeşil (Çelebi Mehmet), Orhangazi, Muradiye, 1. Murat Hüdavendigar Külliyeleri erken Osmanlı kent yerleşimi ve mimarisinini en önemli örneklerini oluşturur. Buna Emirsultan Külliyesi'ni de ilave edebiliriz. Osmanlı'da her ne kadar Ulucami ve çevresinde gelişen ticaret alanları kentin bir ana merkezi gibi gelişmiş olmasına rağmen tüm şehir yaşamı işte bu külliye dediğimiz kent merkezi ve bunun etrafında gelişen yaşam alanlarından oluşmuştur.

Cumhuriyetin ilanı sonrasında yeni yönetim tarafından inşa edilen binalarla oluşan heykel meydanı bölgesi, uzun yıllar 1960 Sanayileşme planı ve onun Bursa'ya olan yansımalarının ve etkilerinin devam ettiği 1980 hatta neredeyse 2000'li yıllara kadar tek merkez özelliğini korumuştur. Bursa nüfusunun uzun yıllar Türkiye nüfus artış hızının yaklaşık iki katı olduğunu biliyoruz. Artan bu nüfus 2000'li yıllara doğru artık tek merkeze sığamayacak yoğunluklara ulaşmıştır. Kent bir yandan doğu-batı istikametinde büyürken, diğer yandan ovaya doğru saçaklanmaya başlamıştır. Özellikle 1987 yılında çıkarılan yasa ile Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer olmak üzere merkez üç ilçe kurulması artık heykel bölgesinden oluşan tek merkezli kent, merkeze bağlı ilçelerin merkezi niteliğinde inşa edilen yönetim, ticaret vb binaların olduğu yaşam alanlarına dönüşmüştür. Yani bir nevi Osmanlı döneminde birçok alt merkezden oluşan kent yapısı cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren tek merkezli bir yapıya dönüşmüş, ancak ne var ki sonrasında yaşanan gelişmelerle bugün yeniden birçok alt kent merkezi niteliğinde yaşam alanlarının olduğu bir şehir modeline evrilmiştir. Hatta bu merkez ilçelerde gerçekleşen alt merkezlere ilave olarak bu ilçelerin bazı bölgelerinde yine kentsel yaşamın yoğunlaştığı bölgesel merkezler dahi oluşmuştur. Soğanlı Botanik Park, Magazin Outlet, Podyumpark gibi yaşam alanları giderek büyüyen Bursamıza eklemlenen yaşam alanlarından bazılarıdır. Kent büyümeye devam ettikçe bu tür alt merkez niteliğindeki alanlara yenileri eklenmektedir.

Tek merkez olan Heykel ve çevresine ilave olarak 2000'li yılların başlarında Ankara-İzmir-İstanbul yollarının kesişim noktasında bulunan eski terminalin olduğu bölgede bir AVM çevresinin kent meydanı olarak canlandırılması da eklenmiş olmasına karşın giderek büyüyen kentte farklı bölgelerde alt merkezlerin oluşumuna engel olamamıştır. Kentin hem batısında hem doğusunda hem de kuzeyinde sadece o bölgede yaşayan insanlar için değil kentin hemen her bölgesinden insanların gittiği günümüz mimari binaları ile tanımlanmaya çalışılan merkezlerde yaşam devam etmektedir. Niceliksel büyüme bir şekilde çok da kontrol edilemez bir biçimde kendiliğinden bile gerçekleşirken artık daha niteliksel büyüme modelleri ile kentteki yaşam kalitesini yükseltecek çözümlere ihtiyaç olduğu açıktır. Elbette Bursa büyürse Türkiye büyür, ancak artık niteliksel bir büyümenin hedeflenmesi gerektiğini kentimiz dinamiklerinin dikkatine sunmak istiyorum. Zira nitelikten yoksun bir büyümenin oluşturacağı kentin giderek artan kronikleşen sorunlarını gelecek nesillere, çocuklarımıza aktarmak zorunda kalacağımızı belirtmek isterim. Bursamızın tüm dinamiklerinin daha yaşanabilir bir kent olması için artık gerekli niteliksel büyümeyi gerçekleştirebileceğine inanıyorum.

Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sağlıcakla kalın, sevgiyle kalın, güvenle kalın, Allah'a emanet olun.

Yazarın Diğer Yazıları

Bursamızın şehir kültürü ve mimarisi
15 Aralık 2025 Pazartesi, 09:33

İznik'ten Bursa'ya...
01 Aralık 2025 Pazartesi, 09:48

Bursa nereye koşuyor? Bursamızda kentsel ve mimari mekan kalitesi
24 Kasım 2025 Pazartesi, 08:48

500 BİN SOSYAL KONUT İLE EV SAHİBİ TÜRKİYE/YÜZYILIN KONUT PROJESİ
16 Kasım 2025 Pazar, 22:36

GÜNDEMİMİZ SU... ŞEHİRLERDE VE BİNALARDA SU YÖNETİMİ
09 Kasım 2025 Pazar, 22:18

DEPREM GÜVENLİ BİNA VE ŞEHİR ZOR DEĞİL...
02 Kasım 2025 Pazar, 21:23

Cumhuriyet, kent, mimari ve Bursa
27 Ekim 2025 Pazartesi, 07:54

Sağlıklı mı kentler? Ya da ne kadar sağlıklı kentimiz...
20 Ekim 2025 Pazartesi, 09:30

Bursamızın olası deprem zararlarını nasıl azaltabiliriz?
13 Ekim 2025 Pazartesi, 08:34

Dünya Konut ve Mimarlık günü kutlu olsun
06 Ekim 2025 Pazartesi, 09:26

Tüm Yazılar