En güzel günlerimiz; henüz yaşamadıklarımız mıdır?

Farkında mısınız bilmiyorum..?

Ne kadar zorlu bir yaşam sürdürüyoruz son zamanlarda....

Şu kış günlerinde çevremizi çepeçevre saran; geçim sıkıntısı, kısır siyasi tartışmalar, asgari ücret belirsizliği ve geleceğe dair umutsuzluklar hepimizi ne kadar çok yoruyor değil mi ?...

Küresel ekonomik krizler, küresel ısınmalar, savaşlar ve siyasi gerginlikler, mülteci sorunları, kapanan işyerleri ve işsiz kalma endişeleri ve de kimseye muhtaç olmadan geçinebilme kaygıları...

Bazen yanılgıya mı düşüyorum veya yanlış mı yorumluyorum bu yaşamı diye, kafamı kaldırıp etrafıma daha dikkatli bakıyorum. Çevremde içten, doğal ve ağız dolusu gülen insanlar arıyorum. İyimser ve enerjik insanlara bakıyorum. Bu arayışlarım ne yazık ki; hep hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor. İçine kapanık bir yaşam sürdürmeye başlayan insan sayısı, ne kadar da artmış bu kentte...

Ne kadar çok yorulmuş insanlar böyle...?

Zaman-zaman Mahfel'deki kahveye oturarak saatlerce gözlemlediğim Bursa caddeleri ; uzayda yürür gibi amaçsız ve kararsız yürüyen insanlarla dolu...Setbaşı Köprüsü'nden geçen insanların çoğunda bir yaşam enerjisi kalmamış sanki...

2024 yılının son ayına girdiğimiz ve yeni bir yıla çok az kalan şu Aralık gününde bile; Suriye ve Ukrayna'da yaşanan savaş kadar ülkemizdeki  yaşam-geçim mücadelesi de yoruyor insanları herhalde...Yaşanan genel gerginlik; bu kez de özellikle genç işsizlik ve hayat pahalılığı bazında bir karabasan gibi çökmüş durumda toplumsal hayatın ta içlerine...

Ne oldu, ne oluyor bize böyle ?...

Bakın yakın çevrenize...

İnsanların borçları artıyor durmadan...Dostları ve arkadaşları da azalıyor.

Yaşam sevinçlerimiz; yok oluyor.

Bunca karmaşa içinde de; ortalama 12.500 TL'lik emekli maaşları ve 17.002 TL'lik asgari ücretin yeni yılda ne kadar artabileceği konusu gündemin ilk sırasına oturuyor.

GELECEĞİ TASARLAYIN, 2025 YILI  PLANINIZI YAPIN...

Yaşadığımız ve belki de 2025 yılında daha kötü şartlarda yaşayacağımız bu zor günlerde bize rehber olabilecek ve sıkıntılı yaşamımıza anlam katabilecek birkaç ipucu var şu an elimde... Bu yaşam dağarcığı ipuçlarına yıllar önce ulaşmıştım.

DÜNYA Gazetesi'nden kesip dosyaladığım ve zaman-zaman tekrar okuyarak yaşama sevincimi yenilediğim bir öneriler demetini sizlere de sunmak istiyorum bugün... Sizinle bu altın ipuçlarını paylaşacağım ve hayatınızın geri kalan günlerine belki de pozitif bir katkıda bulunmaya çalışacağım.

Ülkemizdeki kalite hareketinin önde gelen isimlerinden biri olan KALDER Eski Genel Sekreteri Sayın Hakan Kilitçioğlu'nun hazırladığı "Geleceğinizi tasarlayın" başlıklı yazıdan yapacağım bu alıntılar, daha basit ve mutlu bir yaşam için altın bir anahtar özelliği taşıyor. Bu önerileri içtenlikle ve içselleştirerek okumanızı öneriyorum. Hayatınıza ve kendinize bir değer katmak amacı ile...Bireysel bakış açınızı geliştirmek için şöyle özetliyor Sayın Kilitçioğlu 4 önerisini ...

1- Öncelikle 3 yıl içinde aile hayatınızda neleri daha iyiye götürmek istediğiniz belirleyin.Yakın çevreniz,zamanınız,mali durumunuz ve ailenizin tercihlerini dikkate alarak 3 yıl sonra "Nasıl bir siz olmak istiyorsunuz?"sorusunu yanıtlayın ve bunun ilk 6 ay hedefini koyun.15 Günde bir kısa muhasebeler yaparak,nerede olduğunuz görün.

2- İş yaşamınızla ilgili de 3 yıllık planlamayı yapın. Kendinizi geliştirmek, işinizi  faydalı ve verimli yapabilecek ve de mutlu/huzurlu bir şekilde çalışabilecek şekilde planlamalar yapın.

3- Yaşam kalitenizin artması, toplumsal kalitemizin de artması ile bağlantılıdır.3 Yıllık hedefleriniz içinde mutlaka topluma katkı sağlayacak uğraşları da koyun. Bu işlemler toplumun gelişimine katkı sağlarken, size de iç huzur verecek ve hayattan aldığınız mutluluğu artıracaktır.

4- Mutlaka yeni bir şey öğrenin ve kolaylıkla ölçebileceğiniz ve 15 günlük değerlendirmelerde bulunabileceğiniz hedefleriniz olsun. Unutmayın ölçemediğiniz şeyi, hiçbir zaman geliştiremezsiniz.

HAYATINIZA KALİTE VE RENK KATMAK İÇİN!

Ülkemizin önemli sivil toplum kuruluşlarından birinin eski yöneticilerinden Hakan Kilitçioğlu'nun önerileriydi yukarıdakiler...Bu anlamlı ve yaşamsal önem taşıyan ipuçlarına, kendi dağarcığınızdan yenilerini de ekleyebilirsiniz.

Bilindiği gibi inovasyon: yaratıcı yenilik anlamına gelmektedir. Yaratıcı yenilikler de; hem iş yaşamına hem de bireysel yaşama doğrudan pozitif bir katkı sağlayabilir.

Bence kendiniz ve yakın çevreniz için yapacağınız daha çok inovatif yenilik var. Tüm olumsuz ortam şartlarına, hüzünlere ve kederlere, zorlu ve yetersiz ekonomik koşullara rağmen...Yapılacak mutlaka bir şeyler var. Öncelikle geleceğe olan umudunuzu asla terk etmemelisiniz.

Kim bilir...Belki de; üstad Nazım Hikmet'in dediği gibi; "En güzel günlerimiz; henüz yaşamadıklarınızdır".