Banka şubelerinde mağdurlar ve mağrurlar filmi..!

Ülkemizin banka şubelerinde gün boyu yaşanan olaylar, inanın bir film de olur bir kitap da...

Aceleci ve tezcanlı özelliği olan bazı banka müşterilerinin, memurlarla hararetli tartışmaları da yaşanıyor bu mekanlarda...Yaşlı, hasta ve yorgun insanların bitmek bilmeyen bekleyişleri de...Hem de (+ 65) yaş için numaratörlerde öncelik olmasına rağmen...

Zaman-zaman işim bankaya düştüğünde; numaratörlerden sıra alan ve dakikalarca beklemek zorunda kalan insanların ruhsal durumlarını analiz etmeye çalışıyorum.

Bakıyorum ki; bekleyen herkes gergin, sinirli ve işini bir an önce bitirip bankadan ayrılmanın yoğun telaşı içinde...Güle-oynaya sıra bekleyen çok az insan var banka şubelerinde...

Birçok şubede; hemen-hemen her gün yaşanan sorunların önemli bir boyutu da bankada yüklü ticari hesabı olan müşterilerin numaratörde avantajlı duruma gelerek, çoğunlukla hiç beklemeden numaralarının yanması ve işlemlerinin yapılması...En çok bu durum, sinirleri bozuyor ve sabırları zorluyor.

Bankada 4 gişe olmasına rağmen, eleman yetersizliğinden dolayı sadece çalışan tek gişe önünde 30-35 dakika sırasının gelmesini bekleyen insanlar bir tarafta...Sürekli bu bankanın müşterisi oldukları için aldıkları özel sıra numarası ışıklı tabelada hemen yananlar karşı tarafta...

Bankalarda her gün işte böyle bir film var. Mağdurlar ve mağrurlar..!

Gidin izleyin siz de...Bankaların masa başından ayrılmayan genel müdürleri...CEO'ları...Sizleri de bekleriz banka şubelerinde oynayan bu filmi seyretmeye...Dakikalarca bekleyen mağdur müşterilerinizi de görün, hiç bekleme yapmadan işlemlerini yapan mağrur mudilerinizi de...Ve yaşanan büyük haksızlığı

CESUR BİR BANKA MÜDİRESİNİN TAVRI..!

Haydi bakalım...İnsanın parası ile nasıl rezil olduğunu görmek için, siz de banka şubelerine bir uğrayın isterseniz...Kapıdaki sıra makinesinden numara alan ve en az yarım saat işlem sırası bekleyen müşterilerinizi gözlerinizle göreceksiniz. Bazı banka müdürlerinin de bu rezilliğe çözüm üretmek yerine, hatırlı müşterileri ile yaptıkları çaylı-kahveli-kahkahalı sohbetlerine de şahit olabilirsiniz.

Ama sinirleriniz güçlü olmalı banka şubelerinde sıra beklerken...

Çünkü sistem belli: paran kadar bekle....!

Özellikle pazartesi ve cuma günleri bankaların en yoğun olduğu günler...Sade müşteriler için beklemenin tavan yaptığı bu günlerde; "mağdurlar ve mağrurlar filmi" daha çok izleniyor.

Biliniyor ki; son 20 yıldır tüm bankalar numaratör kuralı uygulamaya başladı. Parası çok olan hiç beklemiyor ve tüm sıra bekleyenlerin önüne geçiyor. Siz küçük meblağlarla basit işlemler yaptıracaksanız, fatura falan ödeyecekseniz dakikalarca beklemeyi de göze alacaksınız demektir.

Bu uygulama ile; küçük meblağlı müşterilerinin zamanının bol olduğunu anlatıyor belki de bankacılar...Para için her şeyi yapacağını söyleyen insanların giderek çoğaldığı bu ülkede, bu tavır çok da anormal değil yani...!

Ama bankaların genel müdür ve yönetim kurulu düzeyinde alınan kararların sonucu bu...Bu durumu gören ve müşterilerin haklılığını teyit eden cesur banka müdürleri de var ama....Bunlardan birisi ile görüştüm geçtiğimiz günlerde...Banka müdiresi hanımefendi: " Yaşlı-başlı ve yorgun insanların şubemde bu kadar uzun süre sıra beklemesine gönlüm razı olmuyor. Zaman zaman içeriden takviye alıyorum gişeler için...Ortalama bekleme süresini 26-28 dakika olarak belirlemiş genel müdürlüğümüz...Onlar için hava hoş da, ya müşterilerimiz...İçinde hasta insanlar da var, çocuklu hanımlar da...Ben de çok üzülüyorum bu duruma ama elimizde yapacağımız çok fazla bir şey yok. Bazen zorunlu izinler nedeniyle eleman boşluklarımız oluyor. Ya da tayin nedeniyle giden bir çalışanımız yerine kimse tayin edilmiyor. Böylece hizmette boşluklar, tüketicilerde ise mağduriyetler doğuyor." dedi bana...

BANKALARIN KAZANCI ARTIYOR DURMADAN  

Bankaların sade müşterilerine neden adil davranmadığı ve parası çok olan müşterilere neden özel muamele yaptıkları, kazançlarından da belli zaten...Bir ekonomi dergisinde yayınlanan tabloya göre; birçok şirket bu kriz ortamında her geçen gün daha az kar ederken, bankaların kazançları hep tavan yapmış.

Bankaların da yaşanan ekonominin gereği olarak, karlılığı yüksek şirketler kadar kar etmesi gerekiyor ama burası: Türkiye...

Bankaların yurtdışından sağladıkları ucuz kaynakları, vatandaşlara yüksek faizlerle kullandırarak, büyük kazançlar sağladığı ortaya çıkıyor. Para satarak para kazananların, üretim yapan ve istihdam yaratan şirketlerden daha çok kazandıkları bu ülkede para tabii ki KRAL olur değil mi..?

"Önce insan" yerine "önce para" diyenlerin sayısı da, işte bu sebepten artıyor belki de bu ülkede...Para; her zaman ve her yerde büyük prim yapıyor yani...Her şeyinde önüne geçiyor arsızca...

Bu durumda aklıma şöyle bir alternatif geliyor. Banka şubelerinin bazıları kurumsal ve parası bol müşterilere ayrılsın. Az meblağ ile küçük işlemler yapacak müşteriler için de başka şubeler açılsın. Bankamatiklerde ve internette işlem yapamayan yaşlılar/emekliler ve küçük işlem (fatura ödeme-kredi kartı ödeme gibi) yapanlar için AYRI ŞUBELER açılabilir.

Kurumsal müşteriler de kendilerine ayrılan özel şubelerde işlemlerini istedikleri gibi yaptırabilir böylece...Kimsenin negatif enerjisini de almazlar.

Kavga ve gürültü de çıkmaz banka şubelerinde böylece...