Anaokulu ve ilkokula yeni başlayan öğrenciler için ilk hafta son derece önemlidir. Peki, Uyum süreci neden önemlidir? Anaokulu ve ilkokul öğrencileri arasında ne gibi uyum farklılıkları vardır? Uyum sürecindeki öğrencilere nasıl yaklaşmalıdır? Okula yeni başlayacak öğrencilere nasıl yaklaşılması gerektiği ve uyum sürecinin önemi hakkında Bursada Bugün'e açıklamalarda bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Doçent Doktor Serkan Turan, "Uyum süreci, çocuğun kendini güvende hissetmesi açısından önem taşır" dedi.
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
Okula ilk kez başlayacak anaokulu ve ilkokul öğrencileri için Uyum Haftası, öğrencinin gelişimi için önemlidir. Peki, Uyum süreci neden önemlidir? Anaokulu ve ilkokul öğrencileri arasında ne gibi uyum farklılıkları vardır? Uyum sürecindeki öğrencilere nasıl yaklaşmalıdır? Bursa Uludağ Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Doçent Doktor Serkan Turan, okula ilk kez başlayacak öğrencilere nasıl davranılması gerektiği, uyum sürecinin önemi ve sürecin ardından öğrencilere nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında Bursada Bugün'e değerlendirmelerde bulundu.
"UYUM SÜRECİ ÇOCUĞUN KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMESİ AÇISINDAN ÖNEM TAŞIR"
Anaokulu ve ilkokullardaki uyum sürecinin önemine değinen Bursa Uludağ Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Doçent Doktor Serkan Turan, "Uyum süreci, çocukların yeni bir ortama, düzene ve sosyal çevreye alışma dönemidir. Bu süreç, çocuğun kendini güvende hissetmesi, öğrenmeye açık hale gelmesi ve sosyal becerilerini geliştirmesi açısından kritik önem taşır. Uyum sürecinin sağlıklı bir şekilde geçmesi, çocuğun eğitim hayatındaki başarısını, sosyal ilişkilerini ve genel iyilik halini olumlu yönde etkiler. Erken dönemde yaşanan zorlanmalar ise ilerleyen dönemlerde kaygı, içe kapanma veya okul reddi gibi sorunlara yol açabilir" şeklinde konuştu.
"ANAOKULU ÖĞRENCİLERİNİN DAHA FAZLA KAYGI YAŞAMALARI OLASIDIR"
Turan, anaokulu ve ilkokul öğrencilerinin uyum süreçlerinin farklı şekillerde geçtiğini belirterek, "Anaokulu öğrencileri genellikle ilk kez evden ayrılarak dış dünyayla tanışırken, ilkokul öğrencileri zaten belli bir sosyal ortama alışmış olurlar. Bu nedenle, anaokulu öğrencilerinin daha fazla ayrılma kaygısı yaşamaları olasıdır. İlkokul öğrencileri ise daha yapılandırılmış bir eğitim ortamına geçiş yaparken, akademik beklentilerle yüzleşirler. Bu farklılıklar, çocukların uyum sürecinde farklı desteklere ihtiyaç duymalarına neden olur" dedi.
"EBEVEYNLER ÇOCUKLARINA SABIRLI VE ANLAYIŞLI, ÖĞRETMENLER İSE BİREYSEL FARKLILIKLARINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK YAKLAŞMALI"
Okula yeni başlayacak ebeveynlerin çocuklarına sabırlı ve anlayışlı olmaları gerektiğini söyleyen Turan, "Ebeveynler, çocukların duygularını anlamaya çalışmak, onların kaygılarını hafifletmek için onlarla konuşmak önemlidir. Rutin oluşturmak, çocuğa güven verir ve belirsizlik hissini azaltır. Ebeveynlerin çocuklarını yeni okul ortamıyla tanıştırmaları, okul hakkında olumlu bir tutum geliştirmelerine yardımcı olabilir" açıklamalarında bulunurken; öğretmenlerin okula yeni başlayacak öğrencilere ise davranışlarının nasıl olması gerektiği hakkında ise, "Öğretmenler, uyum sürecindeki çocuklara bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak yaklaşmalıdır. Çocuğun ilgi alanlarını ve güçlü yönlerini keşfetmek, onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Ayrıca, sınıfta pozitif bir atmosfer oluşturmak, çocukların sosyal ilişkilerini kolaylaştırır. Öğretmenler, çocuklara sabırlı ve anlayışlı davranmalı, zorlandıkları konularda destekleyici olmalıdır" şeklinde açıkladı.
"UYUM SÜRECİNDE SADECE AKADEMİK BAŞARIYA DEĞİL BECERİLERİNE DE ÖNEM VERİLMELİ"
Turan, "Bazı durumlarda veli ve öğretmenlerin çocukların duygusal ihtiyaçlarını yeterince fark etmeyebilirler. Uyum sürecinde sadece akademik başarıya odaklanmak yerine, çocuğun duygusal durumu, sosyal ilişkileri ve kendini ifade etme becerilerine de önem vermek gerekir. Ayrıca, her çocuğun uyum sürecinin farklı hızlarda ilerleyebileceğini unutmamak önemlidir" şeklinde konuştu.
"OKULU SEVDİRMEK İÇİN BAŞARILARINI KÜÇÜK DE OLSA TAKDİR ETMELİSİNİZ"
Okulu sevdirmek için çocuklara eğlenceli ve ilgi çekici etkinlikler sunulması gerektiğini belirten Turan, "Oyunlar, sanat etkinlikleri ve sosyal aktiviteler, çocukların okulu keyifli bir yer olarak görmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, çocuğun başarılarını küçük de olsa takdir etmek, okula olan motivasyonunu artırır. Öğretmenler ve ebeveynler, okul hakkında pozitif bir dil kullanarak çocuğun merakını ve ilgisini canlı tutabilirler" açıklamalarında bulundu.
"UYUM SÜRECİNDEN SONRA DESTEĞE DEVAM ETMEK SON DERECE ÖNEMLİDİR"
Çocukların okula uyum sürecinden sonra da davranışların son derece önemli olduğunu vurgulayan Turan, "Uyum süreci sonrasında da çocuğa destek sunmaya devam etmek önemlidir. Çocuğun okulda yaşadığı deneyimler hakkında konuşmak, ihtiyaç duyduğu alanlarda rehberlik etmek ve sosyal ilişkilerini takip etmek, sağlıklı bir gelişim için önemlidir. Öğrencinin kendine olan güvenini artırmak, öğrenme sürecine aktif katılımını teşvik eder. Ayrıca, çocuğun ileride karşılaşabileceği zorluklara karşı esneklik ve problem çözme becerileri geliştirmesi için onu cesaretlendirmek de faydalı olacaktır" dedi.
Sağlık, 2024.09.05 15:26