Tolga Bahadır Şimşek
tbsimsek@uludag.edu.tr
Köy enstitüleri eğitimde inovasyon reçetesi olabilir mi?
07 Kasım 2025 Cuma, 10:23
Cumhuriyetimizin 102. Yılında Türkiye Yüzyılı Maarif eğitim modelinin uygulanması kapsamında, bütüncül bir eğitim anlayışı, yetkin ve erdemli insan kazanımları, aktif ve çevreyle etkileşim içerisinde bir öğrenme ortamı ile birlikte bireysel farklılıkları ön planda tutan yetenek tespitlerinin yapıldığı ve sürdürülebilir, geliştirilen bir eğitim modeli yürürlüğe girmektedir.
Bu modelin günümüzde karşılığını bulduğu süreçlerin temelinde; Çağın gereklerine ayak uyduran, tarihte köy enstitüleri ve öğretmen okullarının kısıtlı koşullarda göstermiş oldukları sinerji veriminin esintileri vardır.
Ülkemiz için uluslararası boyutta göğsümüzü kabartan ve en prestijli Nobel ödülünü alan Aziz SANCAR, ödülünü aldıktan sonra yaptığı açıklamada " Başardım çünkü beni köy enstitülü öğretmenler yetiştirdi." diyerek konunun önemini uluslararası arenada dile getirmiştir.
Köy Enstitüleri her ne kadar Atatürk'ün vefatından sonra hayata geçmiş olsa da, eğitimi cumhuriyetin kalkınma hamlelerinin merkezine yerleştiren vizyon onun eseridir. Kurtuluş Savaşı'nı sürdürürken bile yeni devletin temelini eğitimle güçlendirmeyi planlıyordu. 1921'de Ankara'da düzenlenen Maarif Kongresi'ne bizzat katılarak eğitimin köylerden başlaması gerektiğini vurguladı. Bu fikir, daha sonra İzmir İktisat Kongresi'nde kabul edilen planlı kalkınma adımlarıyla somutlaştı. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş süreci, bu vizyoner planlama sayesinde düzenli ve başarılı biçimde ilerledi.
Maarif Kongresinde alınan bir çok kararın güncel uygulamasını günümüzde devletimiz geliştirerek uygulamaktadır. Toplumsal yozlaşmadan uzaklaşan, örf adet ve ananelerine bağlı kalan ve kendi kültürel gelişim seviyesini evrensel boyuta taşıyan bir gençlik hayali kurulmaktadır. Bu faktörleri gerçekleştirmenin kolay olmadığını biliyoruz.
Bundan yaklaşık 85 yıl önce kalkınmayı kırsal alandan başlatan anlayış, sağlık, tarım, müzik kooperatifçilik gibi dönemin yüksek kazanımlarını vatandaşlara anlatarak uygulatmışlardır. Kısıtlı koşullarda yüksek değer sağlama boyutunu getirmişlerdir. Öğretmen o dönemde kırsal mecralarda sağlık memuru, modern tarımı uygulatmaya çalışan bir çiftçi olmuştur. Ayrıca kooperatifler kurarak yurt dışına çalışmak için insan kaynağını yönlendiren bir istihdam merkezi gibi çalışmalar yapmıştır.
Köy enstitüleri ve öğretmen okulları döneminden yetişerek, devletimizin farklı kademelerinde görev yapan kişiler aslında günümüzde işleyen bir alt yapının temelini kurmuşlardır. Ülkemizin son dönemdeki savunma sanayi, sağlık ve teknoloji alanlarındaki atılımlarında tarihsel kökenlerimize dayanan bir gelişim ruhunun olduğunu söyleyebiliriz.
Güçlü Türkiye'nin temelleri atılırken eğitim konusunda süreç içerisinde yaşadığımız kazanımlar, günümüz için önemli tecrübe kaynağı olmuştur.
Bugün genç nesil olarak tüm olumsuzluklara rağmen gelecek için gösterilecek çaba konusunda mücadeleyi elden bırakmamalıyız. Zor koşullar altında olsak dahi hayal kurmaktan vazgeçmemeliyiz. Kalkınma ruhu her boyutta olmalıdır.
Yazarın Diğer Yazıları
Gülmeyi ve öğrenmeyi neden unuttuk?
22 Ekim 2025 Çarşamba, 16:17
Dijital dünyada çocuk büyütmek
08 Ekim 2025 Çarşamba, 14:01
Üniversite seçiminde araştırma üniversitelerinin önemi
28 Eylül 2025 Pazar, 10:38
2026 KPSS hazırlığı için yapılması gereken stratejik aşamalar neler olmalıdır?
17 Eylül 2025 Çarşamba, 11:04
Kariyer planlamada başarısızlık mı daha öğretici başarı mı?
05 Eylül 2025 Cuma, 14:41
YKS sonuçlarının değerlendirilmesi! Kontenjanlar nasıl okunmalı?
25 Ağustos 2025 Pazartesi, 16:51
Yeni eğitim ve öğretim döneminde öğretmen ve öğrenci tutumlarına ilişkin öneriler
22 Ağustos 2025 Cuma, 15:12
Üniversite tercihinde son tavsiyeler ve geleceğin meslekleri
13 Ağustos 2025 Çarşamba, 09:08