Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com

Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak

06 Aralık 2024 Cuma, 11:31

Suriye'de yaşananlarla ilgili sosyal medya dahil bir çok mecrada o kadar çok birbiriyle çelişen ve kafa karıştıran yorumlar var ki. Çok iyileri de var. Ancak; Bazıları da kendi açısından ilgi ve rating çekmek için, kendi hayallerini gerçekmiş gibi sunarak muazzam abartılı ve yanlış bir bilgi kargaşası yaratıyor. Şimdi adım adım analitik bir gözlükle objektif olarak gidelim. 

Suriyeli muhalifler, Halep, İdlib ve Hama'da kontrolü ele geçirdi. Evet bu önemli bir gelişme. Ancak, İran ve Rusya'nın şu ana dek beklenenin altında tepki vermesi de 'acaba başka plan mı var' diye kafa karıştıran bir durum. 

Şimdi; hedef Humus ve Şam deniliyor. Bu süreç Türkiye'nin aleyhine bir durum olmasa da kontrolünde ilerleyen bir durum da değil. Ayrıca Suriyeli muhaliflerin Halep'in ardından Şam'a doğru yürüyüşü askeri strateji ve taktik kuralları gereği kontrollü bir süreci içermeli. Bu araba ile seyahate benzemez. Çünkü katettiğiniz her alanda arkada bıraktığınız şehirler, yerleşim merkezleri ve yollar güvenlik altında ve her yer sizin kontrolünüzde olmalıdır. Arka ile bağı kopardığınız sürece lojistik akışınız olmaz, geride bıraktığınız birlikler boğulmaya ve yalnız kalmaya başlar. Bu da karşı tarafın en ufak bir çevrilme hareketi ile sizi yok etmesi anlamına gelmektedir. Bu basit bilgi 2500 yıllık Çin savaş sanatlarında bile çok açıkça yazılmaktadır. Ayrıca harekatın gerçekleştirilmesi için iaşe ve mühimmat yeterliliğinde süreklilk sağlanması gerekiyor. Bu kaynakların nereden geleceği ve ne kadar süreklilik arz edeceği de çok kritik bir konudur. Suriyeli muhaliflerin tüm bu yaşananlar paralelinde içindeki birlik beraberliği koruması, farklı grupların ileride menfaat çatışmasına girip girmeyeceği de yakından takip edilmelidir. 

ASIL KRİTİK BÖLÜM

Suriye'de devam eden bir başka önemli, hatta bizim için çok daha kritik bir gelişme ise Tel Rıfat ve Münbiç'te yaşanan gelişmelerdir. 

Her iki bölgede de Rusya'nın PYD ve YPG terör unsurlarıyla yakın işbirliği maalesef uzun bir süreden beri Ankara'yı rahatsız etmektedir. Ayrıca sadece bu bölge değil Suriye'nin çeşitli bölgelerinde İran'ın bazı faaliyetleri de Türkiye tarafından yakından izlenmekte ve rahatsızlık duyulmaktadır. Yıllardır, Rusya, Türkiye'yi buralara olası yeni bir harekatı engellemek için Astana Süreci diye bir mekanizma icat ederek oyalamaktadır. Hala da baskıya devam etmektedir. Hala, Kuzey Suriye'de hava sahasını Türk uçar birlik kabiliyetlerine açmayan Kremlin'i de hatırlatmakta fayda var. 

Şimdi, teçhizatı ve eğitimi Türkiye tarafından sağlanan Suriye Milli Ordusu'nun Tel Rıfat ve Münbiç'te konuşulan harekatları ve ileri hazırlıkları bu açıdan, yani PKK terör unsurlarının temizlenmesi açısından hayati önemdedir. 

İDLİB RİSKİ 

Bütün bunlar olurken, sınırımızın hemen dibinde İdlib'de bulunan 3 milyondan fazla Suriyeli mültecinin de göz ardı edilmemeli. Çünkü burada oluşan bu korkunç mülteci basıncı, Rus uçaklarının zaman zaman bilinçli bombardımanyla Türkiye sınırına doğru tazyik yapmaktadır. 

Zaten Türkiye'nin yıllardır gıda yardımı yaptığı buradaki sıkışan insanların bir anda sınırımıza dayanması en büyük endişe konularından bir tanesidir. Bir başka deyişle, bugünlerde 'Suriye'de düzen olursa bu mülteciler geri döner mi' diye konuşurken daha fazlasıyla karşılaşmamak için hazırlıklı olmak lazım. İnşallah tabii ki günü geldiğinde giderler. 

YARATICI KAOS TEORİSİ 

Öte yandan, 'yaratıcı kaos' teorisine göre Suriye'de bir şekilde kalması gereken ve sıcak denizlerden ayrılmamak durumunda olan Rusya'nın bu ülkedeki kargaşanın devamı için elinden geleni yapacağı gerçeğini de göz ardı etmeyelim. İsrail ve ABD'yi de bu karışık denklemde nereye konuşlandıracağımız da ayrı mesele 

Yani; bu açıdan Suriye'deki her adımda çok çok dikkatli olmak gerekiyor. Tarihi perspektiften bakıldığında kulağa hoş gelen gelişmeleler olabilir. Ancak her tarihi gelişmeyi o zamanın şartları ve dengeleri ile okumak gerekiyor. Kendimizi gaza getirmeden, dolduruşa gelmeden, asıl önemli olan Türkiye Cumhuriyeti topraklarının güvenliğini ve bütünlüğünü temin etmektir.

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye umut ve belirsizlikler denizi
10 Aralık 2024 Salı, 12:13

Elon Musk'ın kumarının şifreleri 
25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21

Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 
07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50

Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı
16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53

Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08

Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25

Alman ambargosunun korkunç detayları
31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31

Suriye çıkmazı
14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01

Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek 
17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33

Savaş tiyatrosu
14 Nisan 2024 Pazar, 18:44

Tüm Yazılar