Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com

Alman ambargosunun korkunç detayları

31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31

Bu yoğun gündemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçenlerde Washington'da NATO'nun 75. yıl zirvesi dönüşünde yaptığı bir açıklama arada kaynadı. 

Tabii ki gündem çok yoğun ve ağır başlıklar var. Herkesin kafası karışık ve dikkati de farklı yönlere anında kayabiliyor. 

Ancak bu konunun kökeni aslında hepimizi ilgilendiren ve Türkiye'nin en kritik başlıklarından biri olan enerji meselesi ile ilgili. 

Enerji konusu da hatta bundan da öte eş zamanlı sinsi bir kriz olarak karşımıza çıkıyor. 

Türkiye'nin her yıl milyarlarca dolar harcadığı elektrik üretimi masrafını önemli ölçüde azaltacak Akkuyu Nükleer santrali ile ilgili bir konudan bahsediyoruz. Aslında dediğimiz gibi, Erdoğan cümlesinde açıkça hissettirdi. 

Cumhurbaşkanı ne dedi bakalım: 

'Almanya'yla bizim şu anda Akkuyu Nükleer Santrali için gelmesi gereken türbinlerin kendi gümrüğünde bekliyor olması gibi bir sıkıntımız var. Bu, bizi ciddi manada rahatsız etmiştir.'

SİNSİ AMBARGO 

Ama, işin detaylarına girince bundan daha büyük bir sıkıntı ve kriz yaşandığı ortaya çıkıyor. Çünkü, bekletmeyi geçtik, hiç göndermeme kararı alınmış. Durum öyle ki, Türkiye umudu kestiği için Alman Siemens'in ürettikleri yerine rotayı resmi sipariş olarak Çin'e çevirmiş. 

Bugün siz değerli okuyucularımıza bugüne kadar karşılaşmadığınız bu haberin detaylarını takdim edeceğim. 

Hatırlarsanız, İsveç'in NATO'ya tam üye olarak kabul edilmesi meselesinde Türkiye uzun süre ayak diremişti. 

Ardından da başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği olmak üzere bir çok ülke, Türkiye'ye, batı ile ilişkilerin restorasyonu, ambargoların kaldırılması ve AB üyeliğinin desteklenmesi konusunda sözler vermişti. 

Hatta, Ankara, geçen yılki NATO Zirvesi sırasında İsveç'in üyeliğine yeşil ışık yaktığı sırada Türkiye"ye yönelik jest dolu resmi açıklamalar hemen gelmiş, 'Bundan sonra yeni dönem başlıyor' sözleri bile söylenmişti. 

VERİLEN SÖZLER YİNE YALAN

İsveç NATO'ya üye oldu. İstediklerini aldılar. Peki ne oldu? Ve üzerinden daha bir yıl geçmedi. Şimdi bu sözlerin bırak tutulmasını, ambargoların daha sertleştiği ve işin çok derin bir oyunun oynandığı bir tabloya dönüştüğünü görüyoruz. 

Malumunuz Akkuyu Nükleer Santrali, Rusya'yla ortak olarak Mersin'de yıllardır inşa ediliyor. Ruslarla bile sıkıntılar yaşansa da önemli aşamalar geride kaldı. 

Ve asıl planlama da, bu yılın sonuna kadar dört ana reaktörden birinin devreye girmesi yani elektrik üretimine geçilmesi şeklindeydi.  

Bu projeyi küçümsemeyin, çünkü Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılayabilecektik. Böylece mesela kömür veya doğal gazla elektrik üretmek ya da farklı kaynaklara para ödemek yerine kendi imkanlarımızla elektriğimizin bir bölümünü üretebilir hale gelmeye başlayacaktık. Büyük bir tasarrufta bulunacaktık.

Aslında, yıllar öncesinde Alman Siemens firması ile anlaşması yapıldı. Ve Alman firma da son yıllarda taahhütlerini yerine getirmeye başlamıştı. 

İNANILMAZ TABLO

Buyrun şimdi son acı tabloya gelelim. İşin derinlerine inelim: 

Gerek Enerji Bakanlığı gerekse İçtaş (IC Holding) yani Akkuyu Nükleer Santrali'nin Türk yüklenici firmasının yetkilileri ile de görüştüm. 

Verdikleri yanıt gerçekten sinir bozucu. '2024'ün sonunda ilk dört reaktörden birinin devreye girmesi planlanırken karşımıza çıkan son durumda üretimin en az 1,5 yıl gecikmesi söz konusu.  

Daha önce bu Türkiye'nin projesi diyerek teslimatlara izin veren Alman Hükümeti, ambargo altındaki Rusya'yı bahane ederek Siemens'e 'Artık göndermeyeceksin' talimatı verdi. Ankara, hemen devreye girse de ve bunun Rusya'ya değil Türkiye'ye bir darbe olacağını söylese de sonuç alınamadı. 

ASLINDA KİM BUNLAR? 

Bu arada, Almanya ve Fransa aynı zamanda perde arkasında ambargo uyguluyoruz dedikleri Ruslarla iş de yapar. Mesela, bir baltık ülkesinde ihaleyi kazanan Türk şirketini, Rusya'da iş yaptı diye ihaleden attırır. Ama, Rusya'da hangar yapan Fransız şirketine ihaleyi verdirtirler. Mesela, Yunan gemileri de Rus petrolünün en büyük taşıyıcısıdır. 

NEDEN ŞİMDİ? 

Yani, Almanya bırakın ambargoları kaldırmayı Türkiye'nin bizzat inşaatını üstlendiği bir projede Rusya'yı bahane ederek daha önce gönderilmesine izin verdiği (hem de 2022'den beri devam eden savaşa rağmen gönderilmesine izin verdiği) ekipmanların son dönemde gönderilmesine bir anda yasak koymuş. Yani tam proje devreye girecekken dinamiti koymuş. Türkiye en üst seviyede tüm devlet aygıtlarıyla Almanya nezdinde girişimlerde bulunsa da sonuç değişmemiş. 

İŞTE TÜM DETAYLAR:

Bundan sonrasını bu konunun içindeki bağımsız ve tarafsız uzmanlardan dinleyelim ; 

Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde üretilecek elektriğin şebekeye iletilmesi için kritik önemi olan gaz yalıtımlı yüksek gerilim şalt sahası ekipmanlarının, üreticisi Siemens AG tarafından 2 Haziran 2021 tarihi itibarıyla, kısmi sevkiyatları başlatılmış olup, söz konusu sevkiyatlar 21 Temmuz 2023 tarihine kadar devam etmiştir. Ancak ilgili ekipmanının tamamının üretimi gerçeklemiş olmasına ve ekipmanlarının tamamının ihracatının Ekim 2023 tarihinde tamamlanması planlanmış ve hedeflenmişken, 2 Eylül 2023 tarihinden bu yana Almanya Federal Ekonomi ve İhracat Kontrol Ofisi (BAFA) sipariş edilen söz konusu ekipmanların kalan kısımlarının Türkiye'ye ihracına müsaade etmemektedir. Belirtilen nedenlerle bugüne kadar söz konusu ekipmanların sadece %20'sine denk gelen tutarda ekipmanın ihracat işlemleri tamamlanabilmiştir. 

Söz konusu ekipmanları ikame etmek adına alternatif çözüm üretilerek yeni ekipman siparişi verilmiş olsa da gerek söz konusu ikame ekipmanların uzun üretim süreci gerekse bunların Proje'de kullanılabilmesi için halihazırda inşası tamamlanan yapılarda ve sistemlerdeki değişikliklerin yapılmasının gerekli olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin hedef devreye alma tarihi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin nükleer enerjiden elektrik üretilmesine yönelik hedeflerinin asgari 1,5 yıl gecikmesine sebep olmuştur.'---

İşte böyle. Batı dünyası cephesinde yeni bir şey yok. Türkiye'nin olabildiği kadar dışa bağımlılığını azaltmış, yerli ve milli sanayisini güçlendirmesi gereken ne kadar zor bir coğrafyada olduğunu görüyoruz. 

Türkiye'nin giderek artan enerji ihtiyacı gözönüne alındığında Almanya'nın aslında bu ambargo ile ileride bize yaşatmayı planladığı sıkıntıları da nasıl inceden gördüğünü de hep birlikte hissediyoruz. 

Sağlıkla kalın... İşimiz zor... Zor da ...bir de kendimiz zorlaştırmasak..

Yazarın Diğer Yazıları

Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08

Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25

Suriye çıkmazı
14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01

Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek 
17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33

Savaş tiyatrosu
14 Nisan 2024 Pazar, 18:44

Seçimin ardından ilk notlar
01 Nisan 2024 Pazartesi, 01:33

Kritik toplantının kritik notları
22 Mart 2024 Cuma, 22:16

Kim ne kadar yardım alacak? 
04 Mart 2024 Pazartesi, 17:45

İlk milli savaş uçağının anlamı
26 Şubat 2024 Pazartesi, 10:34

Bir güvenlik yetkilisinin anlattıkları
07 Şubat 2024 Çarşamba, 01:35

Tüm Yazılar