"24 saat içinde müdahale edecekler"

Hülya Avşar'ın konuşmasından satır başları:

"GEZİ'DEKİLERİN BİR LİDER SEÇMESİ ŞART"

Ayaküstü yanlış bir şey söylemek istemiyorum. Başbakan'a hak verdiğim noktalar var. En büyük problem, Gezi'dekilerin bir liderinin olmaması. Herkes kendine göre haklı. Aradaki grubun çekilmesi gerekiyor. Tamemen vatandaş olarak gözlemlediğim olayları dile getirdim. Son derece dikkatli dinledi kendisi.

Başarılı ailelerin formülü şöyledir: çocuk bozar anne yapar, baba görmezden gelir. Duygusal bir bağ kurulması gerekiyor. Durum kızımla çatışmalarıma benziyor. Başbakan'la konuşan bir lider gerekiyor. Ben sadece gençlerin doğal olarak haklarını aradıklarını düşünüyorum. Ortada kim suçlu kim hatalı diye bir durum çıkınca başka bir şey oluyor.

"SANATÇILAR GEZİ PARKI'NA GİTMEMELİ"

Ben sanatçıların Gezi Parkı'na gitmesinden yana hiç olmadım. Oradaki çocuklar genç. Bu insanlar yanlarında ona destek veren sanatçı gördükleri zaman bu heyecanla kendilerini aşma tehlikeleri var. Sanatçıların başka yerde olmaları lazım.

Ben bu ülkeden para kazandım o yüzden elimi kolumu bağlayıp oturmak istemedim. Yine biliyorum ön yargı ile yaklaşılacak ama bunları dinleseydim bugün burada olmazdım. Onlara uymamak lazım diye düşünüyorum. Gezi Parkı'ndakilerin bir lideri olması şart. Ben Gezi Parkı'na gitmek istemiyorum çünkü şu anda orada beni konuşturacaklarını düşünmüyorum. Ama derlerse ki buyur, gel seni dinleyeceğiz tabii ki olur. İsterlerse seve seve giderim. Konuşurum ama böyle olmayacağını biliyorum. Gezi Parkı'nda şu an beni anlamayacaklardır. Herkesin şu an duygusal bir bağa ihtiyacı var.

"24 SAAT İÇİNDE MÜDAHALE EDECEKLER"

Başbakanımıza "Bekleyemez misin?" dedim. Oradan bir tek konuda üzülerek çıktım. 24 saat içerisinde oradan çekilenler olmazsa bir şekilde müdahale edeceklerini söylediler. Oradaki her çocuğu kendi çocuğum gibi hissediyorum. Lütfen gerçekten kendini bilen kişiler çekilsinler. Bir görelim orada duran kaba, bizi yoran ekibi diyor. Mutlaka durum Başbakanımız ile oradaki gençlerin bir araya gelmeleri.

Referandumun yapılması gerektiği yolunda gidiyorlar. Zaten oraya kışla yapmak en az 2 sene sürecek. İnsanlar neden kendilerini yıpratıyorlar.

Referandumu tabii ki desteklerim son derece özgür olursa...

"GEZİ PARKI'NA GİTMEDİĞİM İÇİN BASKI YAPANLAR OLDU"

Ben hiçbir yerden baskı almadım, tehdit almadım. Benim telefonumu zaten bilmezler. Mahalle baskısı beni hiç ilgilendirmez. Ben mahalle baskısından korkacak, çekinecek bir karaktere de sahip değilim. Bana niye Gezi Parkı'na gitmedim diye o kadar çok baskı oldu ki. Gitmiyorsam, gitmiyorum bu konuda neden baskı yapıyorsunuz? diye sorduğumda da cevap veren olmadı. Herkes birbirinden korkmasa çok daha güzel şeyler çıkacak. Ben miyim kahraman? Hayır değilim. Bunu yapmak istedim şu anda vicdanım çok rahat. Çocuğum için yaptım bunu.

Son derece umutluyum çünkü yapılması gereken şeyler her ne ise kararlılar. Açıkçası gençliğin ne kadar önemli olduğunu yeni fark ettik. Öbür taraftan da belki bu korkular yıkıldı. İnsanlar daha demokratik davranıp Türkiye'nin daha doğru yönde ilerlemesine sebep olacaktır. Belki de bir süre Başbakanımızın dediğini mi uygulasak?

Arada provokatörler olmadan, Başbakan'ımızın Gezi'dekilerle görüşmesi gerekiyor. Gezi'dekilerin aralarından bir lider seçip Başbakan'la görüşmesi gerekiyor. Başbakan kimseye kızgın değil ve kin duymuyor.

"'SON 24 SAAT' LAFINI DUYUNCA KALKTIM"

Son 24 saat lafını duyunca ben gideyim deyip kalktım, çünkü o saatten sonra konuşacak bir şey yoktu.

Ben bunların hepsinin geçeceğini düşünüyorum. Bunların hepsi gelip geçecek. Bu 24 saat çok önemli. Oradaki gençleri anlatabilecek bir lider bulunması lazım.

"ANİMASYONDAKİ GİBİYSE EVET DERİM"

"Sen kimsin?" diyenlere söylüyorum: Evet, ben kimim? Oradakileri temsil etmiyorum, jenerasyon farkı da var zaten.
Ben her zaman duygularımı açık açık söyledim. AKM konusunda, adı Atatürk Kültür Merkezi olmak kaydıyla evet. Bu işin içinde neler var, neler yok bilemem. Bana animasyon gösterdi, çok güzel gözüküyordu. Neye kızılıyor bilemiyorum. Ben evet derim. O gördüğüm animasyon gibi ise, Gezi Parkı'na dokunulmadığı takdirde evet derim. O animasyonu seyredince insanın içi gidiyor. Bilmiyorum yanılıyor muyum ama öyle.

Kaynak: BURSADA BUGÜN

Güncel, 2013.06.13 15:35