Türkiye'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden biri de Bursa. Bursa son zamanlarda sanayileşmenin artmasıyla birlikte hava kirliliğini daha da çok artırıyor. Peki Bursa'daki hava kirliliğinin çözümü ne?
SEMA ÜSTÜNTAŞ - MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
Türkiye'de hava kirliliği konusu birçok kentin gündeminde yer alırken, sanayileşmenin artmasıyla Bursa'da hava kirliliğinden muzdarip bir şehir.
Bursa havasının birçok hastalığa yol açtığının altını çizen Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, Bursa'daki pis havanın solunum sistemi hastalıkları, astım, kronik hastalıklar ve hatta kanser gibi hastalıklara neden olduğunu vurguladı.
BURSA HAVASI HASTA EDİYOR!Bursa'nın uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele eden bir kent olduğuna dikkat çeken Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, "Bursa hızlı sanayileşme, kentleşme ve aşırı göç almasıyla birlikte, kapasitenin üzerinde bir süreç geçiriyor. Özellikle de kış aylarında; hem sanayileşmenin getirdiği etkiyi, hem konutlardaki ısınma kaynaklı hava kirliliği, hem de bir taraftan trafikten kaynaklı hava kirliliğiyle birlikte bunu çok daha fazla hissediyoruz. Bursa'nın hava kalitesinin değerlerine baktığımızda; Dünya Sağlık Örgütü değerlerinin üç dört katı üzerinde olduğunu söylemek mümkün. Bu da kronik anlamda solunum yolu hastalıklarına sebep oluyor. Bu aşamada alınacak pek çok önlem var ve yıllardır bu durum konuşuluyor. Çok kez eylem planı yapılıyor. İzleme istasyonlarıyla hava kirleticileri izleniyor. Ancak gelinen noktada maalesef çok da etkin bir çözüm bulabildiğimizi söylemek mümkün değil. Sanayiye baktığımızda; özellikle atmosfere bıraktığı kirleticilerini mutlaka filtrelerinin çalıştırması, bunların düzenli bakımlarının yapılması da önem arz ediyor. Aslında analiz sonuçlarına baktığınızda; her bir analizin uygun sonuçlara geldiğini görmemize rağmen, hava kirliliğinin bir türlü azalmaması da aslında burada üzerinde durulması gereken önemli konulardan bir tanesi. Denetimlerin ve insan sağlığını daha iyi koruyacak yönetmelik değerlerinin belki de revize edilerek, süreçleri yürütmek lazım. Türkiye'de partikül madde iki buçuk dediğimiz (PM 2,5) kirletici parametre ölçülmüyor ve bu bizim yönetmeliğimizde yok. Partikül madde on dediğimiz (PM 10) kirletici parametre ölçülüyor ve sürekli şehrin doğusuna baktığınızda bunun hep yüksek seviyelerde olduğunu ve hava kirliliği açısından da sıkıntılı olduğunu söylemek mümkün. Hava kalitesini merak edenler ve takip etmek isteyenler www.havaizleme.gov.tr üzerinden de günlük, anlık olarak Bursa'daki hava kalitesi istasyonlarının ölçüm verilerine ulaşmak da mümkün" ifadelerini kullandı.
Fosil yakıtların bizler için tehlikeli olduğunu belirten Efsun Dindar, "Günümüzde artık iklim değişikliğini ve karbonu neden azaltmamız gerektiğini konuşuyoruz. Bunların başında da fosil yakıt kullanımı geliyor. Kış aylarında da ısınma amaçlı maalesef her hanenin doğal gaza ulaşması mümkün olmadığı durumlarda ve yapılan yardımları da göz önüne aldığımızda maalesef ciddi oranda bir kömür kullanımı da söz konusu oluyor. Kömür ne yazık ki çok önemli kirleticilerden bir tanesi. Bu da kış aylarında diğer tüm faktörlerle birleştiğinde artık nefes alınamayacak bir seviyeye geliyor. Bir de Bursa'nın yapısı itibariyle de özel bir durumu var. Çünkü dağ var, vadi var ve deniz var. Dolayısıyla kış aylarında Bursa'da inversiyon dediğimiz bir tabakalaşma durumu da oluşuyor. Bu ne demek? Kirleticiler vadinin, ovanın üzerinde sıkışıp kalıyor ve dağılmıyor. Kış aylarında biz dağılmayan kirliliği daha fazla solumak zorunda kalıyoruz. Bir taraftan da Bursa'nın topografik yapısı ve jeolojik yapısını düşündüğümüzde; aslında hava kirliliğinin kış aylarında daha hissedilebilir olduğunu ve şikayetlerin de arttığını söylemek mümkün. Bir taraftan soluduğumuz havanın kalitesi açısından baktığımızda; kömür kaynaklı ısınmadan dolayı soluduğumuz kir, is bizi koku açısından rahatsız ediyor. Bir taraftan da her gözle göremediğimiz kirliliği de yok sayamayız.
Dolayısıyla partikül madde dediğimiz bu kirleticilerin üzerinde yapış kalan kirleticiler var ve biz bunarı soluyoruz. Soluduğumuz bu hava ise akciğerlerimize ve solunum sistemimize yerleşiyor. Buna bağlı olarak solunum sistemi hastalıkları, astım, kronik hastalıklar ve hatta kansere kadar giden maalesef olumsuz sonuçlar doğuruyor. Burada hem sanayiciye, hem de yerel yöneticilere çok büyük bir iş düşüyor. Bursa ulaşım ve trafik bakımından da sıkıntılı bir kent. Trafik sorunu da çok ciddi bir problem. Trafikten kaynaklı emisyonları da azaltmamız gerekiyor ki, kümülatif olarak bu kirlilikle baş edebilelim" diye konuştu.
Bursa Bölge, 2024.11.30 12:53