Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Platform Programı'nın ilk konuğu oldu. Programda Bursada Bugün köşe yazarımız Elif Didem Danacıoğlu'nun da aralarında bulunduğu medya temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Başkan Bozbey, müsilaj sorunundan, Bursa'nın barajlarına, Bursa turizminden, Bursaspor'a, kentsel dönüşümden, deprem ve trafik sorununa kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı..
Bursa Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Dijital Platform Programı'nın ilk konuğu oldu. Bozbey, müsilajdan barajlara, turizmden Bursaspor ve kentsel dönüşüme kadar uzanan konularda önemli açılamalar yaptı.
İşte gazetecilerin soruları ve Başkan Bozbey'in verdiği cevaplar:
Kültürpark'ta Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Ramazan etkinliklerinde neler yapılıyor?
"Bütün hemşehrilerimizin Ramazan'ını kutluyor, sağlıkla bir Ramazan geçirmelerini diliyorum" şeklinde sözlerine başlayan Başkan Bozbey, "Bu ay paylaşmanın ve dayanışmanın ayı. Onun için hepimiz bir taraftan bu paylaşımı yapıyor bu dayanışmayı gösteriyoruz. Bunun yanında o eski geleneksel Ramazan'ların tadını tatmak istiyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak hem Kültürpark'ta hem de Yıldırım'da Ramazan Meydanı kurduk. Bu iki meydanda şu anda Ramazan'ın geleneklerini, göreneklerini yansıtıyoruz" dedi.
Ramazan Meydanı olarak Kültürpark'ı özellikle seçtiklerini ifade eden Başkan Bozbey, "Kültürpark son yıllarda maalesef giderek değeri düşen, insanların uzaklaşmaya başladığı bir bölge olarak tanımlanmıştı. Bunun için biz de Kültürpark'a artık daha fazla değer katmak için, Bursalıların uğrak noktası olması adına bu projeleri yapıyoruz. Farklı projeleri de bundan sonra uygulamaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Marmara için çok önemli bir sorun; Müsilaj. Marmara Denizi'nin korunması adına ne gibi önlemleriniz olacak?
Marmara'nın sadece Bursa olarak değil, bir bütün olarak düşünmenin önemli olduğunu ifade eden Bozbey, "Marmara 30 milyona yakın insanın yaşadığı bir yer. Ancak Türkiye'de yıllardır 'İstanbul'un taşı toprağı altın', 'Marmara'nın taşı toprağı altın' diye diye dengeyi bozduk. Sanayi Marmara'da yoğunlaştı. İnsanlar yoğun olarak burada yaşamaya başladı. Kaçak yapılaşma bu sebeple burada oldu. Baktığımız zaman Marmara'yı da aslında biz kirlettik. Bilim insanlarının yapmış olduğu açıklamalara göre; Müsilaj'ın etkisi yüzde 100'ün üzerinde... Yüzde 60'ı evsel atıklardan, yüzde 40'ı sanayi atıklarından oluştuğu söyleniyor. Tabii tarımdaki atıklardan da nasibini alıyor. Ben de Marmara Belediyeler Birliği Başkanı olduktan sonra bu konuya özel bir sayfa açtık ve Marmara'da konuyu gündeme getirdik. Bilim heyetinin müsilaj ile ilgili çalışmaları var. 2021 yılında Marmara Denizi, bölgesinde yaşayanlara, "Benim etrafımda bulunan insanlar; benim içimdeki canlılar kayboluyor. Ben de ölüyorum eğer böyle yaparsanız, bana sahip çıkmazsanız, bana atıklarınızı bu şekilde gönderirseniz, kısa süre sonra bütün canlılar ben de yok olacağı gibi ben de yok olacağım" mesajını verdi. Bu mesajı almış olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Bu yıl beklenen yağış olmadı. Bu konuda nasıl bir önlem çalışmalarınız var? Çınarcık Barajı ile ilgili süreçte gelinen nokta nedir?
Su konusunu sürekli gündemde tutulması gerektiğinin altını çizen Bozbey, "Mevsimsel şartlar, üstelikte tüm dünyayı etkileyen iklim değişimleri maalesef Bursa'mızı etkiliyor. Bursa'nın havası ısındı ve uzun zamandır Uludağ'a doğru düzgün kar yağmıyor. İstanbul'a yağdı Bursa'ya yağmadı. Bursa'daki beklentimiz Uludağ'da 2 metre civarında kar olmasıydı. Sokaklarda en azından 15-20 santim kar olmasıydı. Biz 20 yıldır bunları göremiyoruz ve toprak doymuyor. Toprak doymadığı için yeraltı su seviyesi de aşağı indi. Ovamızda ise su seviyesi 250 metreye indi" dedi.
"Baktığımız zaman Bursa'da suyu tüketen, yeraltı suyunu bu seviyeye getiren ana sebeplerden bir tanesi tekstil, boyahaneler ve diğer fabrikaların ihtiyaç duyduğu su" diyen Bozbey sözlerine şöyle devam etti:
"İhtiyaç olduğunda 25 tane kuyuyu tekrar açıyoruz. Diğer taraftan Çınarcık'ı Bursa'ya bağlamak için bir hat var. Bununla ilgili arkadaşlarımız başlamış ama geç kalınmış. DSİ'nin yapması gerekirken yapmamış. Neticede müteahhiti çağırıp, 'Parası var mı var. O zaman ilave parasını biz ödeyeceksek öderiz. Bir an önce hızlıca çalışın. Biz diğer teknik sorunları da çözeceğiz. Bir an önce Çınarcık'ı bağlayalım. Hiç olmazsa önümüzdeki süreçte Bursa su sıkıntısı yaşamasın' dedim. Müteahhitle oturup anlaştık ve hızlıca çalışıyor."
Turizmde bir hareketlenme yok. Bizi ayakta tutan Arap turistlerdi şimdi onların da ayağı kesildi. Bu konuda neler yapacaksınız?
Göreve geldiği günden itibaren turizm konusunda inanılmaz çalışmalar yaptıklarını söyleyen Bozbey, "Bursa'yı önce bizim Bursalılar olarak tanımamız lazım. Kendimiz Bursa'nın değerlerini bilir ve tanırsak o zaman daha fazla tanıtma imkânımız olur. Bursa bugün 3.3 milyon nüfusa sahip. Gençleri ve çocukları bırakalım 2.5 milyon nüfus olsun. 2.5 milyon kişiden her biri Bursa'yı dışarıdan bir kişiye anlatsa 2.5 milyon kişiye anlatılmış olur. İki kişiye anlattığında 5 milyon kişiye anlatılmış olur. O zaman bu yayılarak devam eder ama bunun bir hikayesinin olması lazım" şeklinde konuştu.
"Altıparmak Caddesi'ni kaybettik. Çarşı 18.00-19.00'da kapanır duruma geldi" diyen Bozbey, "Çarşının saat gece 00.00'a kadar çalışması lazım. Orada çeşitli aktivitelerin, ufak restoranların olması gerekiyor. Akşam gelecek olan turist orada o tarihin içerisinde yemeğini yiyecek, bakacak, keyif alacak ve geçerken bir yere uğrayıp alışveriş yapacak. Avrupa'da bunun örneğini görüyoruz. Avrupalılar bunu yapabiliyorsa biz de yapabiliriz" dedi.
Farklı projeleri hayata geçireceklerinin altını çizen Başkan Bozbey, "Bursa'yı Bursalılar anlatacak. İşte o zaman biz sadece sanayiden değil, ticaret ve hizmet sektöründen önemli bir gelire doğru giden paya sahip bir kent olacağız. Turist geldikçe de hepimiz bundan payımızı alacağız."
Bursaspor'un yol haritası nedir ve neler yapacaksınız? Bir de İtalya ile Türkiye 2032 yılında Avrupa Futbol Şampiyonluğunu gerçekleştirecek. Biz Bursa olarak talip miyiz?
Bursaspor'un Bursa'nın bir marka değeri olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, "Yani Bursa'da doyan ya da doğan herkesin Bursaspor'un Bursa'nın bir marka değeri olduğunu kabul edip bunu sahiplenmesi gerekiyor. Bunu herkesten bekliyoruz. Siyasetten farklı düşünebilir, farklı anlayış da olabilir, farklı inanç da olabilir hiç önemli değil ama önceliği Bursaspor'a sahip çıkma kültürünü kendinde hissetmesini bekledik ve bu sağlandı. Birçok insan şu anda 'Bursaspor'a nasıl katkı sağlarım' diye düşünce içerisine girdi. Bu yüzden Bursaspor 3. ligde olmasına rağmen sanki Süper Lig'deymiş konuşuluyor. İşte tanıtım bu, reklam bu. Ben Enes Başkan'ı ve yönetimini yürekten kutluyorum. Gerçekten güzel bir beraberlikleri var. Bizler de onlara destek oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Bursa'da yapılacak çok güzel şeyler var" diyerek sözlerini sürdüren Bozbey, "Bursaspor şimdi Süper Lig'e çıktığında onun altındaki ligde mutlaka bir takım olması lazım. Onun altında da iki tane takım olması lazım ve onun altında da dört tane takım olması lazım. Bunları amatörden besleyerek böyle bir organizasyonel yapıyla her yıl belki 2-3 futbolcu Süper Lig'de oynayacak konuma gelecek. Bu altyapıları güçlendirmeliyiz. Çocuklar hem kötü alışkanlıklardan uzak duracak hem de spor kültürünü onlara vermiş olacağız. Hedefimiz budur" şeklinde konuştu.
Bozbey, "Bursa olarak talibiz ancak Bursa'nın stad ile ilgili bir sorunu var. Onu çözmeye çalışıyoruz. Stad tam UEFA'nın istediği standartlarda maalesef değil. Biz bu yılda epey bir yatırım yaptık ama bunlar da yetmiyor. Daha farklı yatırımların da beklentisi var. Bunlarla ilgili çalışacağız" dedi.
1/100 000 ölçekli çevre düzeni planı hangi aşamada? Akademik Odalar Bursa'nın riskli yapı stokunu vurguluyor. Yeni sanayi bölgelerinin açılması isteniyor. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir? (Bursada Bugün Köşe yazarı Elif Didem Danacıoğlu)
Planlamanın her işin başı olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, kentsel dönüşümle ilgili de önemli noktalara değindi.
Bozbey sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlamda biz geldiğimiz gibi 1/100 000'lik planla ilgili çalışmaya başladık. Burada akademik odalardan kurulu ve 3 tane üniversitenin de içinde yer aldığı, başında da teklifimizi kırmayan milletvekilimiz Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın olduğu Akademik Danışma Kurulu da kurduk. Bu kurul bundan sonra sürekli çalışacak olan kurul. Yani bütün planlarla ilgili çalışacak. Bununla birlikte Bursa Plan adı altında bir oluşum sağladık. Bursa'nın bütün değerleri orada toplanıyor. Daha önceki yapılmış çalışmalar da oraya katıldı. Böylece alt başlık olarak Bursa Plan grubunda sektör bazında çalışmalar var. Bu çalışmalar devam ediyor. Sonuçta bu yılın sonuna kadar burada bir plan ortaya çıkacak ve bu planda katılımcılığı esas alıyoruz. Muhtarlarımızla toplantılar yapıyoruz, bunları anlatıyoruz. Basınımızdan mutlaka eleştirileri ve önerileri bekliyoruz. Her kesimden bekliyoruz. 17 ilçeyi kapsayan 17 belediye başkanımızla bu süreci ortak yürütüyoruz. Her üç ayda bir belediye başkanlarımızla bir araya geliyorum. Çünkü kent hepimizin. Üç ayda bir Bursa'yı tartışıyoruz. Önemli konuları tartışıyoruz. Meclis üyelerimiz de bu işin içerisinde. Herkesin katkısı olacak. Tüm partilerin de katkısı olacak. Çünkü bu benim planım değil, bu Bursa'nın planı. Bu yüzden Bursa'da her türlü siyaseti, her kesimin görüşleri olacak. Ortak paydada bir araya gelip Bursa'yı kurtaracağız."
Olası büyük bir depremde Bursa'yı neler beklediği hep konuşulur. Kentsel dönüşüm çalışmalarındaki son durum nedir? Bursa'da riskli bölgeler nelerdir?
Bursa'da 9 tane fay hattının olduğunu söyleyen Bozbey, "7 tanesi bunlardan biraz daha güçlü. Bunlar 7 üzerinde deprem üreten fay hatları. Biz Bursa olarak kentsel dönüşümü riskli bölgelerde hızlandırarak yapmak zorundayız. Örneğin 7 civarında bir depremin olduğunu düşünün. Onun etkisi sıvılaşma potansiyeli olduğu yerlerde çok daha yıkıcı olacaktır ama sıvılaşma potansiyeli olmadığı, kayaç olan yerlerde belki sarsacaktır, çatlatacaktır ama yıkıcı olmayacak. Sıvılaşma potansiyeli genelde ova kesimde. Bu anlamda biz şu anda yoğunluğunuzu tamamen ova kesimine vermiş durumdayız. Demiryolu altı dediğimiz o bölgede, yine Yıldırım tarafında, yine Ankara yolunun altı dediğimiz o bölgede sıvılaşma potansiyelinin olduğu yerlerde can kayıplarının çok fazla olma ihtimali kuvvetli. Yapılan çalışmalarda olası bir depremde 122 bin bina risk altında. Bursa'da 620 bin bina var. Biz göreve geldiğimizde 520-540 bin civarında yapı vardı. Yaptığımız çalışmayla 620 bine çıktı. 122 bin risk altında olan binaların 28 bin civarındaki binası, olası bir depremde yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bir can kaybetsek 28 bin can yapar. Bunun için biz hem Yıldırım'da hem Osmangazi'de, Nilüfer'de zaten çöküntü bölgesi yok. Orada genellikle imarlı alanlar da dönüşüm var. Bu alanlardaki bütün kentsel dönüşümü hızlandırmak ve bir an önce dirençli yapı haline dönüştürmek zorundayız. Tüm hazırlıklarımız var. Projeler devam ediyor. Yani bunun yanında eskiden planlanmış olan 10 mahalleyi kapsayan kentsel dönüşüm çalışması da devam ediyor" diye konuştu.
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Bursa Bölge, 2025.03.10 13:42