Seçim üzeri tüylerinizi ürpertecek bir yazı

Dikkat Değerli Okur;

Bu kez, bu köşede beni darmaduman eden, adeta dibe vurmuşçasına çaresiz  hissettiren insanlık dışı bir skandalın boyutlarını okuyacaksınız ...

Sabah haberleri kuşağını izlerken denk geldiğim ekrandaki görüntülerdi tüylerimi ürpertip diken diken eden..

İnanılması gerçekten çok güç amma velakin akıl dışı ve de korkunç cinayetler zincirini, ardı arkası kesilemeyen utanç dolu bir vahşet silsilesini anlatıyordu ekrandaki görüntüler...

Bu arada baştan söyleyeyim;

Sandığa gitmeye tam da birkaç gün kala hani 'Seçim mi geçim mi ?' diyerek hükümeti yerden yere vuruyor, eleştiri yağmuruna tutuyoruz  ya işte özellikle bu yüzden bu yazıyı pür dikkat okumanızı tavsiye ediyorum.

Evet kanımca da enflasyonist bir ortamda, el yakan gıda market fiyatlarından tutun da fahiş kira artışlarına kadar pahalılığın zirve yaptığı bir dönemden kemerleri sıka sıka heder olmuş bir vaziyette geçtiğimiz doğru.

Ve fakat  ne pandemide, ne Türkiye üzerinde uygulanmaya çalışılan ekonomik terör girişimleri sürecinde, ne de asrın felaketi Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında yurdumun insanı hayatta kalabilmek, karnını doyurabilmek ve de çoluğuna çocuğuna üç beş kuruş götürebilmek uğruna canından vazgeçip yasa dışı bir şekilde bıçak altına yatarak organ mafyalarının utanç dolu vahşetine maruz kalmadı...

Her ne kadar böylesine korkunç skandalların Türkiye'de de yaşandığını orada burada, sosyal medyada yazıp çizenler varsa dahi ekseriyetle bu iddialar, tevatürden öteye çok şükür ki geçemedi.

Emniyet verilerine göre de Türkiye'de organ ticaretini yapanların çok büyük bir bölümü yabancı uyruklu. 

Ve de ancak ve ancak yoksul ülkelerdeki insanlardan mafya aracılığı ile temin edilen sağlıklı organlar ülkemiz zengin, fakir ülkeler arasında transit bir konumda olduğu için Türkiye'de yapılan ameliyatlarla sağlanıyor.

Gelelim meselenin tüyler ürpertici dehşet boyutuna:

Sayısız cinayet skandalının yaşandığı dehşet verici olaylar zinciri İran'da geçiyor.  

Aynen şöyle deniyor haberde;

"Ekonomik krizin pençesinde can çekişen  İran'da insanlar, kendi organlarını satmaya başladı"

Felaket bir boyut...

Yüz karası çaresizliğin dayandığı son nokta...

Kelimenin tam manasıyla sözün bittiği yer ...!

İran'dan gelen son bilgilere göre ülkenin birçok bölgesinde  ekonomik kriz zirveye tırmanınca kaos ortamında kıskaca giren halk, artık Afganistan'da olduğu gibi iç organlarını pazara çıkarmak zorunda kaldı.

Yasa dışı organ ticaretinin alarm verici boyuta geldiği İran'da halk çok tedirgin. 

İran'da Jahan-e-Sanat haber sitesi, çaresiz halkın ekonomik krizle baş edebilmek için organlarını sattığını yazdı.

İnanamayacaksınız ama ülkede insanlar organlarını 7 bin ila 15 bin dolara satışa çıkarıyor.

 Öyle ki sokaklarda, üzerinde "Satılık iki böbrek" yazılı ilanlar asılı insanların.

İlaveten böbrek, karaciğer, kornea, kemik iliği, sperm ve yumurta en çok ticareti yapılan organlar ve bedensel parçalarmış.

 Milyon dolarlık sektördeki aracıların organları satın alıp Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak gibi ülkelere gönderdiği de yer alıyor haberde.

Şu ilanı bir okuyun da 'Halinize bir kez daha şükredin' derim Değerli Okur;

Bir İranlı "Kan grubum 0 negatif ve 22 yaşındayım. Böbreğimi 5 milyar riyale (10 bin dolar) satacağım. Maddi sorunlarımdan dolayı böbreğimi satmaktan başka çarem yok. Eğer karaciğerimi isteyen olursa, bir kısmını 2 milyar riyale (4 bin dolar) satarım" cümleleriyle böylesine akıl almaz bir ilan veriyor gazeteye.

Sonra ne mi oluyor ?

İşte bu gencecik İranlı gibi çaresiz insanlar, aracılar tarafından bu tür ilanlar ve sosyal medya aracılığı ile  bulunuyor. Tabii acil nakit ihtiyacı olanlar hedef alınıyor öncelikle ki ticaret ucuza gelsin.

Ülkede organ ticareti öyle bir boyuta geldi ki yeni doğan bebeklerin de satılmasından korkuluyor. İşin şaşırtıcı boyutu da şu ana kadar İran Hükümeti, organlarını satan insanlara karşı her hangi bir yasal adım atmadı. İran'da muhalefet de zaten  2019 yılında iktidarın insanların organlarını satmasının yasal durum haline getirdiğini iddia etmişti.

Şimdi okuduğunuz bütün bu satırların üzerine şöyle bir düşünün lütfen;

Ekonomik sıkıntılar sadece Türkiye'de mi vatandaşın cebini yakıyor? 

Yoksa kriz ortamı bir petrol ülkesi olan İran'dan aktardığım bu vahşet örneğinden de hareketle tüm dünyada global bir boyuta mı dönüştü?

Yeni yazıya değin kalın sağlıcakla ...