Olun aşıyı çekilin kenara!

'Aşı bulunacak, korona bitecek' dedik.

Dört gözle aşı bekledik.

Kepenkleri indirip, evlere kapandık.

Öyle böyle değil kelimenin tam anlamıyla maskelerin altından dişlerimizi sıktık...

Sonunda çok şükür ve de nihayet  aşı bulundu bulunmasına da...   

Akıllardaki soru işaretleri bitti mi?

Ne mümkün efendim hiç biter mi yurdum insanının sorgu- sualleri..

Aşılama süreci başlar başlamaz nur topu gibi, okkalı mı okkalı ve de cevabı gayet net var olmasına rağmen bir türlü içimize sindiremediğimiz oldukça effektif bir sorumuz daha oldu.

*Acaba aşı olsak mı, olmasak mı...?

Hep  birlikte, top yekun bu suale yanıt ararken bir yandan da yanına yamacına yan sorular da eklemeye başladık.

*Çin aşısı olunur mu?

*Beklesek de Avrupa'da üretilen aşıyı mı olsak? 

*Acaba aşı olursak fişlenir miyiz? 

*Aşıyla birlikte çipleri de takmış olacak mıyız?

Velhasıl gelsin sorular, takılsın akıllara, karıştırsın çorba gibi kafaları modunda maskeyi takıp mesafeyi kollaya dururken, bi de şunu düşündük tabi ki?

"Önce Cumhurbaşkanımız olsun, sonra biz oluruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı, kameraların  karşısına geçti. Aslanlar  gibi Çin aşısını oldu mu?

Oldu....

Ardından Çin aşısına karşı olumsuz yargıyı ortadan kaldırmak için siyasi parti liderleri de kamuoyu huzurunda tek tek aşı olmaya başladılar.

Bir tek önce 'Aşı olacağım tabi ki' diyen amma velakin her nedense ardından açıklamasını "Bugün yarın aşı olurum"  diyerek değiştiren ve bunu söyledikten çok  kısa süre sonra yine fikir  değiştirip öncülük etmek yerine "Sıramı  bekleyeceğim"  diyen CHP Lideri kaldı.

Peki Kılıçdaroğlu  ne yapacak?

Doğrusu şahsen ben de merakla bekleyenlerdenim.

Ve fakat sakın yanlış anlamayın, altını  çizerek  söylüyorum;

Öyle sağlık açısından kaygıdan, çipten, mipten değil Kılıçdaroğlu'nun kararını bekleyişim.

Korona illetinden korunmanın  tek çaresinin aşı olduğu bilinciyle daha da fazla beklemeyip o da kameraların karşısına çıkıp aşı için birlik beraberlik   görüntüsü sergileyip  örnek olur mu  olmaz mı? Diye....! 

Şimdi yeniden gelelim meselenin en elzem boyutuna ilişkin malum soruya;

Aşı olalım mı, olmayalım mı? Deyip ona buna sual edip yerinizde saymayı bırakın artık bi zahmet.

Tartışma götürecek bir konu yok ortada çünkü.

Koronayı yok edecek tek çare aşı. Tabi ki olacaksınız. Hem siyasiler, sağlık çalışanları, onca devlet yetkilisi boşu boşuna mı oluyorlar bu aşıyı?

Unutmayın;  170 milyon doza ihtiyacımız var ve fakat bu kadar da aşımız da yok ortada . 

Parası olan adamını bulan torpille aşı olmaya çalışırken, sıra size de gelirse ne duruyorsunuz olun aşıyı, alın antikoru çekilin kenara.

Haftaya değin kalın sağlıcakla.