Davut Aydın konuşur mu, konuşmaz mı?

Durdum durdum... 'Hadi yazmayayım nasıl olsa bir açıklama gelir' dedim...

Ve yahut 'Telefonum çalar da, arayan kişi Yenişehir'in bir önceki dönem Belediye Başkanı Davut Aydın olur' diye düşünüp,  sabrettim...

Çünkü yazıma bahis konular tamamen Davut Aydın'ı ilgilendiriyordu ve de cevaplanmaması durumunda akıllarda yüzde yüz soru işareti oluşturacak boyuttaydı.

Yenişehir'in mevcuttaki Belediye Başkanı Ercan Özel ile canlı yayında yaptığımız dünkü, o her cümlesi pek bir enteresan ve de akıl tutulması yaşatacak kadar şaşırtıcı Fi Kelam sohbetinin ardından gerçekten bekledim...

Amma velakin Başkan Ercan Özel'in Davut Aydın dönemine dair  anlattığı onca delilli ispatlı mevzuya rağmen ne arayan oldu ne de soran...

Oysa ki ben;

Tanıdığım Davut Aydın'ın izleyenlerde son derece hayret duygusunu nüksettiren Ercan Özel'in anlattıklarının herbirine bir cevabının olacağına yürekten inanmıştım...

Üstüne üstlük Ercan Başkan canlı yayının sonunda Davut Aydın'a hodri meydan demiş ve kendisine yine Bendenizin moderatörlüğünde bir programda buluşmayı teklif ederek, 'Kozlarımızı paylaşalım' çağrısı yapmıştı.

Şimdi buraya kadar okuduklarınızın ardından;

Şayet programı izlemediyseniz merak ettiniz tabii ki Başkan Özel ile Fi Kelam'da hangi mevzuları konuştuğumuzu?

Mesela:

Ercan Özel kendisini '2025 yılı bütçesinde 10 milyon tanıtım ve temsil giderine yer verdi' diye eleştiren Davut Aydın'ın özellikle görev süresinin son iki yılında Belediye kasasından neden bir değil, birçok kez 'Altın' aldırdığını sordu...

Evet yanlış okumadınız;

Bildiğiniz altından söz etmekteyim...

Çeyrek, gram, yarım olmak üzere belli periyotlarda altın almış Yenişehir Belediyesi Davut Aydın döneminde...

Hem de herbiri yüklü denecek kadar toplu alımlar olan bu alışverişi faturalarıyla ispatladı Başkan Ercan Özel!

Hal böyle vuku bulunca da programda şaşkınlığını gizleyemeyen Ben, Davut Aydın'dan bir cevap vermesini ivedilikle beklediğimi ve de aynı zamanda bu beklentimi sözlü olarak da ifade ettiğimi yeri gelmişken vurgulamış olayım.

Misal;

27 adet gayrimenkulun satış hakkı yetkisini kendi döneminde  belediye meclisinin onayıya karara bağlayan Davut Aydın hemen ertesinde tam 556 adet gayrimenkulu satışı yapılmak üzere listeye çıkarmış!

'İnsan ister istemez bu ne pehriz' diye soruyor tabii...

Bir de bu gayrimenkullerin kaçta kaçı nasıl ve de kimlere (Başkan Aydın'ın ifade ettiği gibi köylülere mi?)  satıldığını çokça merak ediyor!

Ve de üstüne doğal olarak o  kararı aldıran  dönemin Başkanı Davut Aydın'dan mantıklı bir yanıt bekliyor.

Ayrıca şu promosyon olayı var ilaveten...

Çok garip ve de duyan bilen herkesin 'Yuh artık' dediği (böyle anlatılıyor aynen) söylenen bir Davut Aydın hediyesi esasen olaya konu olan materyal!

Davut Başkan 31 Mart seçim çalışmaları da dahi olmak üzere bazı ziyaret ve tanıtımlarda hediyeleşmek için çeşit itibariyle bayağı geniş bir yelpazede bazı ürünler alıyor Yenişehir Belediyesi'ne...

Fincanından tutun da zeka oyunlarına kadar...

Siz tahminimce aklınızda beliren  'Ekonomik krizden geçilen bir dönemde tüm bu alımlara ne gerek vardı?' sualine mantıklı bir cevap arayadurun...

Ben de  size bu konu ile ilgili  takılı kaldığım asıl mevzuyu aktarayım:

Bilenler bilir;

Bilmeyenler için de anlatmış olayım önce;

Promosyon ürünleri belediyelere, gelen  konuklara ya da konuk olunan kişilere  hediye mahiyetinde alınır...

Buradaki akıl almaz kısım ise aynen şudur:

Deyim yerinde ise bu ürünlerin tam da göbeğine kendi ad soyadını neden yazdırır ki bir başkan... Hem de büyük puntolarla, gözü miyop olan yani uzağı seçemeyen birinin dahi iki metreden okuyabileceği bir biçimde...

Böyle yapılınca ne oluyor peki?

İzah edeyim hemen;

Fincan tabağının ön yüzüne koskoca harflerle kazıttınız diyelim ad soyadınızı....

İşte Başkan Aydın aynen bunu yapmış ve bu promosyon ürünü ile alakalı  ilçede bir değil, binbir kıssadan hisse yazılmış.

Tabii fıkra misali hepsi...

Örneğin;

Hani 'Fala inanma, falsız da kalma' kabilinden o fincanlardan kahve içip fal kapatan herkesin falından kısmet olarak Milli Piyango'dan çıkar gibi 'Davut Aydın' çıkıyormuş Yenişehir'de...

Ah Davut Başkan Ah... Bu fincanları aldın bir kere hediye olarak dağıtacaksın diye...

Ona bir sözüm yok...

Bari ad soyadını fincan tabağının içine kocaman puntolarla değil de arkasına kenarda bir bölüme kabul görür bir boyutta yazdırsaydın...

Daha makbul ve de amacına ulaşır şekilde olmaz mıydı?

Bu sualime de makul bir açıklama gelir inşallah Davut Aydın'dan!

 Geçiyorum Davut Aydın imzalı bir başka promosyon ürününe...

Geçiyorum çünkü;

Gerçekten de tam da yeri gelmişken bunu da yazmazsam Pınar Yeniyiğit nasıl olmuş da haberdar olanlara 'yok ya' dedirten  bu ilginç detayı nasıl atlamış? diye sual ederler...

O vakit evvela promosyon ürününün bu kez bir  puzzle olduğunu belirteyim.

Bu puzzledan Yenişehir Belediyesi'ne  binlerce adet tedarik edip her fırsatta  çok sevdiğini dile getirdiği ilçenin çocuklarına hediye eden Davut Aydın ne yapmış sizce?  Bir tahmin edin...

Puzzle'nin ön yüzüne yani parçaların birleştirildiği kısma adını ve soyadını yine büyük büyük harflerle yazdırmış.

Hal böyle olunca da bu puzzlelı tamamlayan her çocuğumuz parçaların tümünü birleştirip oyunun sonunda geldiğinde 'Davut Aydın' ismiyle karşı karşıya kalmış.

Gülsem mi ağlasam mı ya da ne yapıp ne desem? İnanın ki bilemedim.

Gerek var mıydı ki Davut Başkan?

Direkt çocuklarımızı ilgilendiren böylesine trajikomik bir olay ile gündeme gelmeye?

Bence de, sizce de yoktu kuşkusuz da... 'Davut Aydınca ' varmış demek ki...

O zaman 'Bir bildiği vardır ya Davut Başkanın' diyeyim ve yine  Ercan Özel'in ispatlarıyla birlikte açıkladığı bu yakışıksız vaziyetin sebebine binaen,  tercihen Fi Kelam'dan...

 Ama mümkün olmaz ise kamuoyunun duyup okuyabileceği bir şekilde, en azından sosyal medyadan mantıklı bir açıklama beklediğimi bu köşeden yazılı olarak bildirmiş olayım...

Bitmedi değerli okur;

Davut Aydın;

Ercan Özel'in ifadelerinde üzerine basa basa yer verdiği

*2024 bütçesinde tanıtım ve temsil giderleri için ayrılan 9 milyon TL'yi...

*Ercan Özel göreve geldiğinde teslim aldığı YESAŞ'ın içler acısı halini...

*Sosyal medyada dolaşan Yesaş'ta ekmek kazanlarında cirit atan farelerin görüntüsünün kimin zamanında çekilip yayınlandığını

*Ve Belediye'nin makam aracını hiçbir kuruluştan fiyat alıp karşılaştırma yapmadan neden direkt yakını olduğu iddia edilen firmaya sattığını? Çok rica ediyorum açıklasın lütfen....

İster Ercan Özel'in da katıldığı bir program da ya da yalnız kendisi ile gerçekleştirebileceğimiz bir yayında....

Öyle ya da böyle...

Yeter ki açıklasın ki Davut Aydın bendeniz de kendisinin vereceği yanıtları aynen bu köşeden bire bir aktarayım sizlere...

Hem Ercan Özel de Fi Kelam'da, kendisine çağrı yapıp bir canlı yayında buluşmayı teklif etmişken...

Tam da bu okkalı eleştirilere ve iddialara yanıt vermenin zamanıdır kanımca...

Davut Aydın'ın programa  gelip gelmeyeceğini,  gerçekten açık yüreklilikle bu soruların hepsi ve daha fazlasına yanıt verip vermeyeceğini ben de sizler gibi merakla beklemekteyim.

Umarım davetime olumlu cevap verir de gelip sorularımı yanıtlar...

Aksi halde bu mevzuları duyan bilen herkesin aklında promosyon ürünlerinin imzalarındaki gibi koskocaman  'Acabalar?' bırakmış olacak Davut Başkan ki;

O acabalar da onu tanıyan herkesin ve de en başta Yenişehirlilerin aklından ömrü billah silinmeyecek.

Sonuçta dönelim madalyonun diğer yüzüne;

Çok kıymetli atalarımızın dediği gibi;

Her şey gelip geçici... Makamlar da koltuklar da!

Ve bizler göçüp giderken bu dünyadan geride sadece şunlar  kalmıyor mu ardımızdan:

Toprağa bir ağaç mı diktin, yoksa oradan bir ağaç mı söktün? Hak mı yedin, hak mı dağıttın? Gönül mü kurdun, gönüller mi yıktın?

Peki siz ne yaptınız Davut Başkan ya da  ne yapmadınız?

Bütün sorularına verecek makul ve mantıklı cevaplarınız var mı?

Var olduğu halde  konuşmazsanız o zaman en başta  kendinize büyük haksızlık etmiş olacaksınız.

Uzun lafın kısası bu kez söz siz de...

Yenişehirliler başta olmak üzere mevzulardan haberdar olan herkesin konuşmasını beklediği, istediği, umduğu kişi Davut Aydın

Peki konuşacak mı?

Bekleyip, göreceğiz!  Bu köşede buluşana kadar kalın sağlıcakla..