Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com

Türkiye'de tekstil sektörü alarm veriyor
07 Nisan 2025 Pazartesi, 08:43
Ülkede şu an hepimize ayrı ayrı dokunan ve oturduğumuzda saatlerce tartışabileceğimiz o kadar çok ağır konu var ki. Siyaset ayrı, güvenlik ayrı, ekonomi ayrı.
Her bir başlık kendisini doğrudan ilgilenen insanların canını yakıyor, içini sıkıyor ve nefes almasını zorlaştırıyor. Bazıları, 'ne oluyor, bu kadar da olmaz ki' derken diğer taraf ise, 'bu daha az bile daha neler olacak' diyor. Yüksek tansiyon her gün daha da dayanılmaz bir hale geliyor. Demokrasi çerçevesinde, herkesin düşüncesine ve karşı tarafın yaklaşımına saygı göstererek bu konuyu medeni bir şekilde yürütmemiz önemli. Ama görünen o ki ülkede artık biz birbirimize katlanabilme ve dinleyebilme özelliğimizi kaybettik.
Bütün bunlar olurken hepimizin ülkemizin ayakta kalmasını sağlayabilecek ekonominin atar damarlarında ne olduğuna bakmak gerekiyor.
Bu konuda geçen gün katıldığım bir toplantı her alanda herkesin övündüğü tekstil sektörünün aslında geldiği noktanın ne kadar acı bir durumda olduğunu ortaya koydu. Bunu da sizle paylaşmadan edemedim. Çünkü konu Bursa gibi çok değerli bir ilimizin atardamarlarından tekstil sektörünü de ilgilendiriyor.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay durumun ciddiyetini açık açık anlattı. Kendisi sektöre yıllarını vermiş çok değerli bir isim
Hem de çok çarpıcı bir noktadan. Mantığı da çok doğru. Dünyada herhangi bir gelişme Türkiye'ye nasıl yarar diye düşünmektense bu gelişme ya da fırsatların bizim açımızdan akılla ne şekilde yönetileceği önemli diyor. Gelin noktasına virgülüne dokunmadan söylediklerini olduğu gibi size aktaralım:
ABD'nin özellikle tekstil alanında Türkiye'nin rakibi olan ülkelere yönelik gümrük duvarlarını yükseltmesi sonrası ülkemiz için oluşacak fırsatların iyi değerlendirilmesi önemli. Çünkü bu sadece Amerika'nın gümrük duvarları kaldırması ile bitmiyor. Bununla birlikte Türkiye'nin bu fırsatı en etkin şekilde ve ne yönde değerlendirebileceğine dair bir karşı politika da üretmesi önemli.
'Trump'ın 2 Nisan'da imzaladığı kararname ile birlikte Çin, Vietnam, Sri Lanka, Kamboçya, Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelere gümrük vergileri artırıldı. Bunun neticesinde Türk hazır giyim üreticilerinde ABD'li alıcıların ilgisinin artacağı yönünde bir beklenti oluştu. Trump'ın imzaladığı bu kararname ile hazır giyim sektöründe üretim havzalarının yeniden şekillenmesi ve Türk hazır giyim endüstrisinin TGSD'nin öngörüleri doğrultusunda bundan olumlu olarak etkilenmesi
bekleniyor.
Hazır giyim ihracatçıları ivedilikle TGSD'nin açıkladığı destek paketi kapsamında desteklenmeli. Uygulanan ekonomi politikası enflasyonu düşürmekte istenen sonucu beklenen hızda
maalesef veremiyor.
KURU BASKILAMAK MI
Bunun başlıca nedenlerinden biri, kuru baskılamak için uygulanan yüksek faiz politikasının iç piyasada vadeli satışlarda uygulanan ticari faiz vasıtası ile ithalatta ise forward kurunun içindeki faiz çarpanı vasıtası ile ürün fiyatlarına yansımasıdır. Bu nedenle düşük kur politikası, enflasyonu düşürmekte beklenen etkiyi sağlamamaktadır. İhracatta rekabetçiliği kaybetmeye, üretimi ve yatırımları yavaşlatmaya neden olan yüksek faiz, baskılanan kur politikasının sonuçlarının hedeflenen faydayı sağlayıp sağlamadığına dönük etki analizinin tekrar yapılması ve politikanın gözden geçirilmesi gerekmektedir.
2022-2024 arasında açıklanan yüzde 138 enflasyona karşılık asgari ücret yüzde 249, faiz oranları yüzde 258 arttı. Ancak kur sepeti artışı yüzde 101 oldu. Bu rakamlar arasındaki linkler mutlaka tesis edilmeli. Enflasyonun bile %38 altında kalmış olan döviz kuru, sektördeki firmalara olağanüstü bir kâr kaybı ve rekabetçilik kaybı yaşatıyor.
RAKAMLARLA GERÇEKLİK
TGSD olarak yaptığımız modellemede, hazır giyim firmalarının maliyetleri 2022-2024 arasındaki 2 yılda döviz bazında yüzde 27 arttı ve bu nedenle kâr
marjları yüzde 10.5 seviyesinden eksi yüzde 5.1 seviyesine geriledi. Sektör 2025'de de zarar etmeye devam edecek ve yılı eksi yüzde 4.5 ile yani yine zararla kapatacağını hesapladık. Hazır giyim sektörünün ithalat bağımlılığı %25'ler, dövize bağlı toplam giderleri %40'lar seviyesinde. Sektörün maliyetlerinde TL girdi oranının %60 seviyesinde olması, sektör firmalarının TL enflasyon ve döviz kuru arasındaki korelasyonun kopması nedeni ile kâr ve rekabetçilik kaybına uğramaları ortaya çıktı. Sektörün kendi yaratmadığı bir sorunu, tek başına çözmesi mümkün değildir. Mutlaka kamu tarafından desteklenmelidir.
Hazır giyim sektörünün birim ihracat kilogram değeri 15,2 dolar ile Türkiye ortalamasının 10 kat
üzerindedir. Mücevherat ve savunma sanayiinden sonra üçüncü en yüksek birim/kg değerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. 590 bin kişiye istihdam sağlıyoruz, 17.9 milyar dolar ihracat, 8 milyar dolar iç üretim ile birlikte toplam 26 milyar dolarlık üretim yapıyoruz. Bugüne dek sektörde yapılan yatırımın 15 milyar doların üzerinde.
2022'den bu yana dünya hazır giyim ihracatından aldığımız pay düşmüş olsa da halen dünya hazır giyim ihracatından aldığımız yüzde 3,48 seviyesi ile Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı yüzde 1,08 payın 3 kat üzerinde paya sahibiz. Bu da sektörümüzün önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Kur dönüşüm desteği mevcut hali ile firmaların ithalat, ihracat rakamlarına bakılmaksızın veriliyor. Bu nedenle verilen %2 destek; %80 ithalat yapan ve %20 katma değer yaratabilen bir firma için %10 destek anlamına gelirken hazır giyim endüstrisi gibi %70-80 katma değeri ülkede bırakan bir endüstri için yetersiz kalıyor. Bunun için de net katma değeri ve üretimiönceleyen bir teşvik sistemi kurulması ve hazır giyim endüstrisinin net ihracatına %10 kur dönüşümdesteği verilmesi gerekiyor.
TGSD'nin rekabetçiliğin yeniden kazanılması için 10 maddelik öneri paketimizi kamuoyu ile paylaştık. Sektörde KOBİ'ler için açıklanan çalışan başı 2.500 TL desteğin firma ölçeği gözetilmeksizin tüm sektör firmalarına verilmeli, buölçek ekonomisinin desteklenmesi için de önemli.
Firmalar bozulan bilançoları nedeniyle teminat mektubu alamıyor, bu nedenle KGF iledesteklenmeleri önemli. Eximbank kredi destek tutarı 2024'de %9 iken bunun tekrar 2018'deki kredi/ihracat oranı olan %16 seviyesine yükseltilmesi gerekli. Eximbank reeskont faizinin politika faizinin yarısı oranında olması ve faiz tahsilatın dönem sonunda yapılmasını istiyoruz. Ülke ve sektör olarak ABD'deki bu süreci doğru politikalar ile yönetebilir, kamu destekleri ile sektörün rekabetçiliğini geri kazanmasını sağlayabilirsek mevcut yatırımlar ile 5 milyar dolarlık ilave bir ihracat yapabilir, 145 bin kişilik ilave istihdam oluşturabiliriz.
Yazarın Diğer Yazıları
İnsanlar sinir hastası oluyor
24 Nisan 2025 Perşembe, 12:25
Bir güne neler sığıyor bu ülkede...
20 Şubat 2025 Perşembe, 13:23
Bu bir süreç değil
16 Ocak 2025 Perşembe, 00:21
Suriye umut ve belirsizlikler denizi
10 Aralık 2024 Salı, 12:13
Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak
06 Aralık 2024 Cuma, 11:31
Elon Musk'ın kumarının şifreleri
25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21
Türk Amerikan ilişkileri nereye gider?
07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı
16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53
Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08
Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne?
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25