Şimşek'in asıl yol hikayesi

Neredeyse yılan hikayesine dönmüştü. Geçen sene sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı bir törende Mehmet Şimşek'in objektiflere takılması bir anda acaba bir görev mi alacak sorusunu gündeme getirmişti. 

Sonrasında Mehmet Şimşek birkaç kez Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Beklentiler arttı. Ama olmadı. Hatta bir kez Şimşek aktif politikayı düşünmediğini açıkça söyledi. Çok yakın çevresine de siyasette görev almak gibi bir adımının olmayacağını, olursa da bunun isteklerinin kabul edilmesiyle mümkün olabileceğini seslendirdi. 

Bu süreç geçen hafta bir akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı 2,5 saatlik oturuma kadar devam etti. 

Size bunu net bilgi olarak söylüyorum, hem de bu bilgiyi Mehmet Şimşek'in gelmesi için canla başla çalışan birinci kaynakların ağzından aktarıyorum. Kesinlikle ve kesinlikle Mehmet Şimşek'in bu yeni kabinede görev alması ile ilgili bir ihtimal geçen haftaki bu görüşmeye dek asla söz konusu değildi. Sadece kulis ve temenniler vardı. 

SON ANDA NETLEŞTİ 

Hatta, Külliye'den gelen bilgilerde; Cumhurbaşkanının hala konuya soğuk baktığı ve net kararını vermediği özellikle vurgulanıyordu. Kısacası, Şimşek'in ikna edilmesinden öte Erdoğan'ın son kararı daha kritikti. 

Çünkü, mantıken; Cumhurbaşkanı'nın ekonomi ile ilgili başta faiz olmak üzere yaklaşımları ortodoks politikaları benimseyen Mehmet Şimşek ile neredeyse tamamen tersti. Bugüne dek faizin düşmesi ve bu konudaki kararların devam etmesi konusunda açık tavır sergileyen ve bunu da her fırsatta vurgulayan Erdoğan'a karşı Şimşek'in istekleri de net idi. Serbest piyasa, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı, kendi ekibi ile çalışması dahil bazı hassasiyetleri vardı. 

HERŞEY GEÇEN HAFTA OLDU

Yani ne olduysa bu geçen haftaki görüşmede oldu. Şunu da bizzat bilgi olarak ekleyelim; Mehmet Şimşek'in bugün hazine ve maliyenin koltuğuna oturması konusunda Cumhurbaşkanı'na telkinde bulunma anlamında siyasetin dışında sivil toplum örgütü ve iş dünyasından da bazı isimler devreye girdi. 

Bu görüşmeler sonrası o nedenle kendi ekibini oluşturması adına Merkez Bankası'nın başına gelmesi beklenen Amerika'da yerleşik Hafize Gaye Erkan'ın adı da beraberinde gündeme geldi. Bu ismi Şimşek istedi. 

Mehmet Şimşek uluslararası camia da oldukça saygın bir isimdir. Bu görevi alarak aynı zamanda oldukça hatırı sayılır aylık danışmanlık gelirlerini de geride bırakacak.Yani bir fedakarlık yapacak. 

Hakkında; Endişelerden bir tanesi ise, Naci Ağbal ve Lütfi Elvan ikilisinin ekonominin başına geçtikten sonra Cumhurbaşkanı ile ters düşerek görevlerini bırakmak zorunda kaldığı günlerin aynısı yaşayıp yaşamayacağı. 

Bazı ekonomi çevreleri de, Berat Albayrak'ın da geçmiş mağdurlar arasında olduğunu söylüyor. Albayrak görevde kalsaydı belki durumun bu kadar kötü olmayacağını iddia ediyor. 

Tabii ki bunlar şimdilik geçmişte kaldı. İnşallah, Mehmet Şimşek başarılı olur. Ekonomideki ciddi kırılganlık herkesin malumu. Mali göstergeler tatsız. Büyük bir krize doğru sürüklendiğimiz yönünde yapılan değerlendirmeler de var.

Tabii ki biz ekonomist değiliz bunun doğruluğunu yanlışlığını konunun uzmanlarına bırakmak lazım. 

Yine de döviz kurlarının yükselişi, finansal erişimde yaşanan sıkıntı, piyasalardaki dalgalanmalar, öngörülemezlik, hayat pahalılığı gündemde sürekli yerini koruyor. 

Tabii ki, Mehmet Şimşek'in elinde sihirli bir değnek yok. Başarılı olacaksa bunun bir koordinasyon ve arkasında destekle olması mümkün. Çok zorlu dönemeçler var. Bu açıdan başarılı olmasını istemek ülkemizin refahı ve gücü açısından da kritik. 

Şimdi tüm gözler onun üzerinde olacak. Bugüne kadar kendisine atfedilen politikaları uygulayabilecek mi? Radikal adımlar atabilecek mi? Herkesi memnun eden nasıl bir yol uygulayacak? 
Döviz kurları daha da artarsa, enflasyonu nasıl tutacak? Öte yandan ihracatçılar da TL çok değerlendi, aylardır baskılanan kurlar daha da artmalı derken bu ters dengeleri nasıl oturtacak? 

On ay sonra yerel seçimlerin de olduğunu düşündüğümüzde, Mehmet Şimşek'in hükümetin genel algısını bozmamak için hem verilen sözleri tutması hem de ekonomiyi belirli bir noktaya çıkarması zorunlu bir beklenti. 

Bakanlığı dün Nurettin Nebati'den devralırken Mehmet Şimşek bazı açıklamalar yaptı. İçinde önemli şifreler vardı ve ifadeleri sıradan çıkışlar değildi. 

ÖNEMLİ ÇIKIŞ 

Gelin o açıklamalara bir bakalım. Özellikle bir bölümüne:

"Önümüzdeki hedefte şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında başka bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır."

Evet aynen böyle. Özellikle, 'Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında başka bir seçeneği kalmamıştır' ifadesi. 

Mehmet Şimşek açıkça rasyonel bir zemine dönme dışında başka bir seçenek kalmadı sözleriyle kafasındaki planı yani Ortodoks politikalar üzerinden faiz dahil bazı adımlar atacağı sinyalini veriyor. 

Bugünden itibaren ekonomide heyecanlı bekleyiş nasıl şekillenecek hep birlikte göreceğiz. Ancak şurası şüphesiz ki; Şimşek'in gelişini piyasalar bir süre daha olumlu karşılayacaktır. İnşallah başarılı olur, hayırlı olur. Derdimiz Türkiye'nin hep iyi olması. 

Sağlıkla kalın