Pandemiyi aratacak casuslar savaşı

En büyük dileğim yanılmak ama belki de gün geldiğinde bu covid-19 pandemi sürecini bile arayacağımız daha tuhaf, sıkıntılı ve karmaşık günler yaşayabiliriz. 

Teknoloji ilerledikçe her geçen gün doğrudan insanı hedef alan, panik yaratmayı amaçlayan karanlık güçler de kendi kabiliyetlerini geliştirip aynı şekilde daha tedirgin edici bir tehdit haline geliyor. 

Bu karmaşık tehlikeli girdap kimi zaman güç mücadelesinde devletler, gizli servisler arasında, kimi zaman da dev karteller ve karanlık güç grupları arasında yaşanıyor. Ve olan da arada sıkışan masum insanlığa oluyor. Bu konuda Ankara'da da konunun yakından izlendiğine dair son dönemde duyumlar alıyoruz. 

Şimdi biraz derinlere inelim; Son günlerde, yakın dönemlerde casuslar kenti olarak da adı seslendirilmeye başlanan Viyana'da daha önceki yıllarda da benzerleri görülen bir dizi tuhaf olaylar yaşanmaya başladı. 

Zamanlamanın İran ile ABD'nin halen nükleer görüşmelerinim halen devam ettiği yer olan Viyana'ya denk gelmesi de ayrı bir dikkat çekici nokta. 

Viyana'da görevli ABD'li diplomatlar arasında sebebi net anlaşılamayan bir hastalık yayılmaya başladı. Bunun üzerine de Washington acil kodlu inceleme kararı aldı. 

Şehirde, son 6-7 ayda 20'den fazla Amerikalı görevlide beyinde ortaya çıkan ve Havana sendromuna benzeyen semptomlar tespit edildi. 

Sendromun tam nedeni net değil ancak Amerikalı bilim adamları ve istihbarat dünyası buna bilişsel sis saldırı amaçlı mikrodalga radyasyonunun yol açtığı düşüncesinde. Hatta gizli bir silah geliştirildiği de iddia ediliyor.

Aslında özünde mesele yeni değil ve hala da sırları çözülememiş 5 yıllık bir sürece uzanıyor. Ama artık olayların başladığı yerlerden sınırların dışına taşıp batı medeniyetinin merkezlerine ulaşmış durumda.  Ve daha karmaşık bir hal aldı. 

2016 ve 2017'de Küba'da görüldüğünden Havana sendromu adı verilen bu hastalık durumları o dönemde çok sayıda Amerikalı diplomatı vurmuştu. Denge kayıpları, baş dönmesi, duyu yetisinin azalması ve endişe bozukluğu gibi belirtiler saptanmıştı. 

Resmi tıp raporlarında beyinde anormalliklerin açıkça belirtildiği durumlar sonrası ABD, Küba'yı ve Rusya'yı sonik saldırılar ile suçlasa da, bu esrarengiz durumlarla ilgili
Havana yönetimi ve Moskova iddiaları reddetmişti. Belirli bir bölgeyi kapsayan gizli bir silahtan söz ediliyor.

Evet maalesef artık dünyada böyle garip durumlar konuşuluyor. Ve asıl endişe verici olan ise bu mevzunun ileride sadece casuslar, ülkeler ve gizli servisler arasında sınırlı kalmayıp bu örtülü kirli savaşta büyük kitleleri de etkilemesi korkusu. 

Düşünsenize milyonların bu sonik saldırılara maruz kaldığını. Bu noktada, ABD mi abartıyor, Rusya veya Küba mı suçlu ya da Washington yönetiminin bu iddialarının arkasında kendi gizli taktikleri mi var, bu bilinmez. 

Ama gerçekten tedirgin eden gelişmeler ve gizli silahlardan bahsediyoruz. 

Her türlü belanın ortasında bir coğrafyada ülkemizin de benzer saldırılara zemin olmaması anlamında dikkatli olması gerektiği bir gerçek. 

Dünya nereye doğru sürükleniyor ve ürettiği özellikle gizli
tehlikeli teknolojilerle kendi sonunu mu hazırlıyor, insan düşünmeden edemiyor.

İyi bayramlar dileklerimizle...

Sağlıkla Kalın...