Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com

Kanal İstanbul'da kararı siz verin

26 Aralık 2019 Perşembe, 08:03

Size şimdiden söyleyeyim 2020 yılının en sıcak tartışma konularından biri Kanal İstanbul'un yapılıp yapılmayacağı meselesi olacak. 

Kimilerine göre, bu bir milli devlet projesi ve gerekli, kimilerine göre ise 70-75 milyar liralık maliyeti ile proje hem çevre, ihtiyaç öncelikleri, hem de mali ve uluslararası diplomasi açılarından sıkıntı çıkaracak. 

Şüphesiz Kanal İstanbul objektif bir şekilde her başlığı açısından ilgili uzmanlarca dikkatle alınmalı. 

Eğer halka da sorulacaksa taraflarca net ve samimi bir şekilde karşı argümanlar ortaya konmalı. Eğer bu iş kakafonik bir kavgaya dönerse, zaten gerginlik dolu ortamı iyice cehenneme çevirir. 

Her kafadan ses çıkmaya başladı. Suçlamalar kavgalar şimdiden aldı başını gitti. Ama bu bu büyük ve hayati kararın ayrı ayrı parçalarının kendi uzmanlarınca, ayrım yapmadan her kesimden görüş alınarak analiz edilmesi gerekiyor. Siyasi kamplaşmaya meseleyi kurban etmeden. 

PEKİ BAŞLIKLAR NELER?

-Güvenlik, stratejik gereklilik, çevre  etkileri, uluslararası hukuk ve diplomasi, lojistik akışa ve trafiğe etkileri, jeolojik analiz ve deprem etkileri, maliyet finansmanı 

Evet bunlar ana başlıklar olarak karşımızda ve teker teker incelenmeyi gerektiriyor. 

Ancak bu iş ilerisi için şimdiden Türkiye'de siyasi dengelere bile etki edebilecek gibi görünüyor.  Kavga giderek kızışıyor. 

Bunun için kafalarda bilgiye dayalı olarak karşılıklı savunulan tezlerin okunarak anlaşılabilmesi amacı ile bir araştırma yaptım. 

Siz değerli okuyucularımız için projeye şiddetle karşı çıkan ve artık bu konuda karşı mücadele sembol oluşacağı anlaşılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tezleri ile Kanal İstanbul'un mutlaka yapılması gerektiğini savunan iktidarın karşıt tezlerini biraraya getirdim.  

Objektif bir şekilde iki tarafı da neden yapılmalı ve yapılmamalı diye okuyun ve kararı kendiniz verin. Sonuçta hiçbir şey halk iradesinden üstte değildir.  

İmamoğlu'na göre işte o karşı tezler; 

NEDEN YAPILMAMALI? 

Çünkü; Kanal İstanbul projesi ile; 
-İstanbul'daki tüm okulları yenileyebiliriz
-Tüm riskli binaları yeniden yapabiliriz
-9 tane Marmaray yapabiliriz
-1.650 hastane yapabiliriz
-Yüzlerce fabrika ve üretim alanı oluşturabiliriz
-Kanal İstanbul 1.2 milyon yeni nüfus ve iki kat trafik demek. -Bununla; İstanbul'un hayati ihtiyacı metro hatları yapılabilir. 
-Kanal İstanbul, İstanbul'un doğasını katletmek demek
-23 milyon m2 ormanı 
-136 milyon m2 tarım alanını
-Sulak alanları
-Kuşların göç yollarını, yaban alanlarını
-Marmara ve Karadeniz'de balıkçılığı
-Deniz canlılarının üreme alanlarını yok etmek demek.
-8.500 yıldır var olan İstanbul su kaynaklarını kaybedecek
-Terkos Gölü'ne tuzlu su karışacak
-Sazlıdere Barajı devre dışı kalacak. 
-Yer altı su kaynakları yok olacak
-Deprem açısından risklidir. Konuşmak bile cinayettir. 

NEDEN YAPILMALI ? 

İlk kez burada yayınlanan belgeler ışığında; İktidarın da hazırladığı resmi raporlara göre, Kanal İstanbul'un neden yapılması gerektiği ise şu başlıklarla anlatılıyor; 

• İstanbul Boğazı'ndan yılda ortalama 50 bin gemi geçmektedir.
• İstanbul Boğazı'na alternatif bir geçiş koridorunun planlanmasını zorunlu hale gelmiştir. 
Çünkü;
o Gemi trafiğindeki artış,
o Teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi,
o Özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul ve Boğaz üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.
• İstanbul Boğazı'ndan;
o 1936'da ortalama 3.000 gemi geçmiştir.
o Günümüzde ortalama 50.000 gemi geçmektedir.
o 2050 projeksiyonunda 78.000 gemi geçmesi öngörülmektedir. o 2070 projeksiyonunda 86.000 gemi geçmesi öngörülmektedir.
• Boğaz'ın emniyetli gemi ögeçişi kapasitesi yılda 25.000 olarak hesaplanmaktadır.
• Boğaz'da geçen gemilerin ortalama yüzde 20'si tehlikeli yük taşımaktadır.
• Boğaz'da yılda ortalama 130 milyon ton tehlikeli yük taşınmaktadır.
o Bu miktar, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının kapasitesinden 2 kat fazla kimyasal taşınması anlamına gelmektedir.
• Boğaz'dan kimyasal madde taşıyan gemilerin herhangi bir kazaya karışması büyük zararlara sebep olabilmektedir.
o Örneğin, 42.000 metreküplük asetilen patlamasının şiddeti;
§ ilk 6,9 km'de (çap) yıkıcı etki,
§ 7,6 km'de (çap) insana zararlı etki, 10 km'lik (çap) mesafede ise canlı hayatına uzun vadede olumsuz etki edebilmektedir.

 İstanbul Boğazı Gemi Kazaları tehlike oluşturmaktadır. 

• 2016'da Karadeniz'den gelen kuru yük gemisi Sarayburnu açıklarında sahil güvenlik botu ile çarpıştı; 4 mürettebat hayatını kaybetti.
• Nisan 2018'de 225 metre boyundaki dökme yük gemisi, Anadolu Hisarı'ndaki hekimbaşı Salih Efendi yalısına çarptı. (206,1 milyon TL tazminat)
• 1979'da 100 bin ton ham petrol taşıyan Romanya bayraklı tanker Independeta ve Yunan bayraklı kuru yük gemisi Evriyali çarpıştı.
o 43 mürettebat öldü.
o Yüzlerce ton ham petrol denize döküldü.
o Büyük bir çevre felaketi yaşandı.
o Kabataş̧ ve Kadıköy cephesine bakan evlerin camlarının tamamı patlamanın etkisiyle kırıldı.
o Patlamadan sonra deniz dibinde o bölgede yaşayan canlıların yaklaşık yüzde 96'sının yok olduğu tahmin ediliyor.
o Bu nedenle Boğaz'da uzun süre balık avcılığı yapılamadı.
• 1960'da Benzin yüklü Yugoslav tankeri Zoranic ile Yunan tankeri (World Harmony) çarpıştı. (20 ölü)
• 1966'da Rus bayraklı Kransky ve Lutsk tankerleri çarpıştı.
• 1991'de Lübnan bayraklı Rabinion ve Filipinler bayraklı Madonna Lily gemileri çarpıştı. (21.000 koyun telef oldu.)
• 1994 Nassia tankeri ile M/V Shipbroker çarpıştı.
o Dünya Denizcilik Tarihi'nin en büyük kazalarından biri.
o Nassia'dan sızan petrolün tetiklediği yangın 4 günde söndürülmüş ve bu kazada 29 mürettebattan 6'sı hayatını kaybetti. • 2002'de Malta bayraklı Gotia Emirgan İskelesine çarptı.

Kanal İstanbul'un Sağlayacakları

• Keskin dönüşler ve sert akıntı bakımından Boğaz'a göre daha emniyetli seyir,
• Boğaz'daki trafik yükünün azaltılması,
• Boğaz'da tarihi dokunun korunması ve güvenliği,
• Can ve mal güvenliği,
• Yatay mimari ile modern yerleşim alanı,
• İnşaat aşamasında 10 bin, işletme aşamasında binlerce istihdam.
• Yeni bir uluslararası suyolu ve yeni bir kent oluşturulması,

Sayılarla Kanal İstanbul

Ø 7 Üniversite (Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Gazi, Başkent, Atılım, Çankırı Üniversiteleri)
Ø 200'e yakın akademisyen/uzman,
Ø 33 bilim dalında çalışma 
Ø 97 Noktada Çevresel Ölçüm (ağır metal, toz, sediment, hidrolik vb.) 
Ø 15 Noktada Gürültü ve Titreşim Ölçümü
Ø 17.000 Metre Sondaj (karada, denizde ve gölde)
Ø 8 Noktada Yeraltısuyu Akış Tespit Kuyusu
Ø 17 Noktada Hidrojeolojik Gözlem Kuyusu
Ø 57 Kurum ve Kuruluştan ÇED Görüşü ve Katılımı
Ø Türkiye ve Fransa'da Laboratuvar Deneyleri ve Simülasyonları

Evet tarafların argümanları bu şekilde; karar sizin. 

Sağlıcakla kalın...

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye umut ve belirsizlikler denizi
10 Aralık 2024 Salı, 12:13

Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak
06 Aralık 2024 Cuma, 11:31

Elon Musk'ın kumarının şifreleri 
25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21

Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 
07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50

Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı
16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53

Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08

Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25

Alman ambargosunun korkunç detayları
31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31

Suriye çıkmazı
14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01

Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek 
17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33

Tüm Yazılar