İstanbul seçimleri artık bir düellodur

Karar öyle mi olur böyle mi olur derken 31 Mart gecesinden beri Türkiye gündemini kilitleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonucunu malumunuz Yüksek Seçim Kurulu (YSK) belirledi. 

AK Parti ve MHP itirazları haklı bulundu ve koltuğa oturan Ekrem İmamoğlu'nun mazbatası elinden alındı. Seçimler 23 Haziran'da yenilenecek.

Yani yine seçim ortamı, gerginlik ve dayanmamız gereken bir yeni 45 gün daha kısacası. Yine ekonomik bellrsizlik, gerginlik. 

Derdimiz sadece Türkiye olduğundan, artık seçim bıkkını olduğumuzdan ve de bu siyasi gerginliklerden gerçekten yorulduğumuzdan bu inşallah son olur demekten başka çaremiz yok. Belediye Başkanlığı seçimini sonunda ulusal kriz haline getirerek memleketin hayati meselelerini çözmede geri kalıyoruz.

Şimdi ne olacak? Tabii hem Binali Yıldırım hem de Ekrem İmamoğlu arasında bir ağır yarış gerçekleşecek. Saadet Partisi ve HDP'nin yine seçimde dengelerde kritik rol oynayacağı siyasi kulislerde değerlendiriliyor. Bu kez, son seçimde çok iyi bir performans ve koordine gerçekleştiren CHP İstanbul İl Teşkilatının aksine destekte ve çalışmada organize olamayan AK Parti Teşkilatının daha çok bastıracağı da konuşuluyor. 

TEPKİ OYLARI 

Bir kısım siyasi analizciye göre de, İmamoğlu'nun bu sefer tepki oyları ile daha çok oy alıp arayı açmasına kesin gözü ile bakılıyor. Bu siyasettir, seçimdir belli olmaz ama keskin bir yarışın olacağı kesin. 

Binali Yıldırım gibi değerli ve tecrübeli bir siyasetçiye parti teşkilatınca bu kez daha çok sahip çıkılacağı, proje ve semt bazlı yeni bir kampanyanın da uygulanacağı da gelen haberler arasında. Binali Bey'in yüzündeki tatsız ifade aslında geçen seçimde ne kadar tatsız bir dönem yaşadığının izlerini taşımıyor mu?

Ama şunları açıkça söyleyelim; 

-Türkiye, 23 Haziran tarihine kadar yerel seçim büyüklüğünde bir seçim sürecine girdi. Ağırlık tüm ülkeye çöktü. 

-Bu artık bir seçim değil. Siyasi düello olacaktır. Kaybedenin gerçekten kaybedeceği. 

-Bu kez YSK'nın azami dikkat etmesi lazım. Sandık kurullarından pusulalara tasnif sistemlerine dek herşeye. Çünkü artık bu işin tadı kalmadı. İtiraz artık çok yorulmuş bir süreçtir. Yani itiraza mahal vermeden tüm kafalar ve vicdanlar rahat bir şekilde ne oluyorsa olsun. Ama bu iş artık bitsin ve gündemden çekilsin. Ve kimsenin hakkı kimsede kalmasın. Adil ve demokratik bir seçimle kazanana saygı duyulsun. 

Bana geçen şunu sordular; 'Mesela 8 ve ya 18 bin oyla AK Parti kazansa, CHP itiraz eder mi?" Edecektir tabii ki. Türkiye'de nasıl AK Parti'nin itiraz hakkına kimsenin ses çıkarmaya haddi yoksa CHP de edebilir. 

Ümit edelim iş yine buralara varmadan artık tamamen kapanır.

İstanbul bekliyor, ülkemiz bekliyor. Ve artık gerçekten yorulduk. 

Demokrasi ve güçlü bir beraber Türkiye bize yakışıyor. Bu akıl tutulmaları değil.

Sağlıcakla kalın...