Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com

Hem esrarengiz hem de ürkütücü 

26 Eylül 2021 Pazar, 23:20

Dünya giderek garip bir sürece doğru sürükleniyor. Hala kaynağı bir türlü belirlenemeyen Covid-19 pandemi sürecinde yaşadıklarımız ortada. 

Dünyayı esir alan ve iki senedir nefes aldırmayan bu virüsün insan yapımı mı, laboratuvar üretimi mi yoksa doğal yollarla mı ortaya çıktığına dair birbirinden farklı görüşler var. 

Ekonomik krizler, belirsizlikler ve tabii ki hastalıklar, ölümler global anlamda yaşanmamış bir sürece tanıklık etmemizi beraberinde getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Hala aşılara rağmen hastalık kol geziyor.

İşte bu durum büyük bir trajedi olarak yaşanırken, inşallah ileride bugünleri bile arar hale gelmeyiz. 

Bana kalırsa, bu dünyanın sonunu doğaya ve birbirine acımayan insanlar getirecek. Zaman zaman sizlere bu köşede, doğanın geldiği hali, yaşanan kuraklıkların ileride yol açabileceği savaşları ve sıkıntıları, sıradışı doğa olaylarının dünyayı yaşanmaz bir hale getireceğini dile getiriyoruz. 

Ancak şimdi tüm bunlar yaşanırken son 4-5 yıldır dünyada çok daha tuhaf, esrarengiz ve korkutucu gelişmeler de yaşanıyor. Hele bir tanesi çok dikkat çekici. 

Yine insanların geliştirdiği esrarengiz bir silah ve korkunç etkileri günden güne kafa karıştırıyor. 

GİZLİ SİLAHLAR 

Daha önce kısaca da konuşmuştuk. Esrarengiz bir sonik saldırı kabiliyetine sahip silahtan bahsediliyor. Kaynağı yeri belli olmayan bu silahla, yapılan saldırıda daha önce eşi benzeri görülmemiş etkiler insanların üzerinde görülüyor. Eskiden gerilim macera filmlerinde bu kadar da olur mu diyeceğiniz şeyler teker teker başımıza geliyor. Bu saldırıları bu sonik silahla (eğer doğruysa ) yapanlarla ilgili ne bir bilgi var, silaha dair ne bir data mevcut, ne de olağan şüpheliler haricinde net kanıtlarla suçlular ortada. 

Bu konu ileride en önemli meselelerden hatta krizlerden biri olabileceği için fikri takip adına sık sık sizlerle paylaşacağız. Şimdi gelin nefes kesen sürece gelelim; 

HAVANA SENDROMU

Gizemli hastalık, ilk kez Küba'nın başkenti Havana'da görevli ABD'li diplomatlarda 2016'da görüldü. 

Baş dönmesi, duyma kaybı, dengesizlik ve anksiyete gibi belirtileri olan hastalığa daha sonra Havana Sendromu adı verildi. 100'den fazla kişi etkilendi. 

GARİP ŞİKAYETLER

Hastalık şikayetiyle başvuranlar, bir anda çevredekilerin duymadığı şekilde sesler duyduklarını ve ardından büyük bir baskı hissettiklerini söylediler.

SONİK SALDIRI

'Sonik saldırı' ihtimali uzun süre gündemden düşmedi. Bir yıl sonra ise bu kez Havana'da görev yapan Kanadalı diplomatlarda aynı rahatsızlık ortaya çıktı.

Havana Sendromu 4-5 yıl sonra Avrupa'ya sıçradı. Avrupa'nın göbeğinde Viyana'da aniden ortaya çıkan vakalar sonrası CIA Viyana istasyon şefi görevden alındı. Sonra da, ardarda bu sinsi gelişme son dönemlerde CIA Direktörü Burns'ün Hindistan ziyaretinde orada Amerikalılarda, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in geçen ay Asya ziyareti öncesi Vietnam'daki iki ABD'lide, Beyaz Saray'da bir kaç isimde, Miami'de bir yetkilide bile görüldü.

RESMİ UYARI BİLE GELDİ 

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), personelini genellikle tuhaf sesler veya sıcaklık ya da basınç hissi, ardından baş ağrısı, mide bulantısı, vertigo ile diğer semptomların rastlandığı anormal sağlık olayları konusunda uyardı. 

ABD'li yetkililer, dünyada çalışanlarından söz konusu semptomları hissetmeleri halinde bölgeyi derhal terk etmesini istiyor.

Son olarak ABD Kongresi konu ile ilgili karıştı ve siyasiler Biden yönetiminden derhal birşeyler yapmasını istedi. Durum giderek ciddi hale bir o kadar da esrarengiz bir duruma doğru gidiyor. 

Şu durumda meseleye 'Bize ne canım Amerika'nın işleri' diye bakmamak lazım. Bugüne dek Amerika Birleşik Devletleri olağan şüpheliler olarak Rusya ve Çin'in üzerinde durduğunu açıkça hissettirdi. Ama iki ülke de reddetti. Olayların ilk çıktığı Küba'da ise yönetim iddiaların aslı astarı olmadığını söyledi. 

Ancak resmi tıbbi raporlarda geçen gizemli bir hastalık ve ortaya çıkmasına etki eden bir sonik saldırının olduğu artık aşikar. 

TÜRKİYE AÇISI 

Ben meseleye kendi ulusal milli güvenliğimiz açısından da bakıyorum. Malumunuz dünyanın dört bir yanında Türkiye'nin temsilcilikleri ve askeri birlikleri var. Yine malumunuz olduğu üzere Türkiye'nin bol miktarda düşmanı var. Görünen ve görünmeyen düşmanlardan bahsediyoruz. Gün gelir başımıza bela olmaz diyebilir miyiz?

Bu çerçevede Ankara'nın da yavaş yavaş konunun ne olduğuna dair bir araştırma yapmasında fayda var. Çünkü bu sonik saldırıyı gerçekleştiren silahın artık Amerika topraklarına kadar geliştiği, boyutlarının rahatlıkla heryere taşınabilecek kadar küçük gizlenebilir ve de yakalanamaz olduğu da yine ortada. 

Bakalım önümüzdeki günler bu esrarengiz gelişmede neleri beraberinde getirecek izleyelim. 

Herhalde bu yaşananlar son 50 yıl içindeki en esrarengiz birkaç olaydan bir tanesi. Dünya iyiye gitmiyor. İnşallah ileride bu silahlar kitle tahribatlarına kadar giden bir dönemin önünü açmaz.

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye umut ve belirsizlikler denizi
10 Aralık 2024 Salı, 12:13

Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak
06 Aralık 2024 Cuma, 11:31

Elon Musk'ın kumarının şifreleri 
25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21

Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 
07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50

Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı
16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53

Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08

Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25

Alman ambargosunun korkunç detayları
31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31

Suriye çıkmazı
14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01

Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek 
17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33

Tüm Yazılar