Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com
Dünya artık daha da güvensiz
04 Ocak 2024 Perşembe, 10:47
Dünya giderek karışıyor. İsrail Beyrut'ta Hamas liderlerini vurduktan bir gün sonra dün bir saldırı daha gerçekleşti. Bağdat'ta Devrim Muhafızları Kudüs Komutanı Kasım Süleymani'nin İran'da 4. ölüm yıl dönümünde Kirman şehir mezarlığı yakınında iki patlamada 120 civarı kişi öldü.
İntikam yemini eden İran'ın nasıl bir misilleme yapacağı merak ediliyor. Artık, dünyada yurtdışı hesaplaşma dönemi başladı. Türk istihbaratı ve emniyeti alarmda.
İran Cumhurbaşkanı Reisi normalde bugün Türkiye'ye gelecekti. Ancak terör saldırısı nedeni ile ertelendi.
Daha geçen hafta Suriye'de İranlı bir komutanı öldüren İsrail, İran'daki terör saldırısına dair haberi yokmuş gibi yapıyor. ABD Dışişleri ise olaya ilişkin açıklama yapıyor: ABD hiçbir şekilde buna dahil olmamıştır, aksi iddialar gülünçtür. İkincisi, İsrail'in bu patlamalarda rolüne inanmak için bir nedenimiz yok.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise cumartesi Hakan Fidan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye geliyor. Ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın prensipte planlanan Washington seyahati öncesi kritik.
Genel tablo bu şekilde. Aynı zamanda, Lübnan Hizbullah'ı, Yemen ve Suriye'den de İsrail'e ve Amerika'ya yönelik çok sert tehditler gelmeye başladı. Bütün bunlar yaşanırken tabii ki Gazze'deki İsrail'in katliamı da devam ediyor. Aslında asıl endişelerden biri de hep bu olmalı yani yaşanan tüm terör olaylarının Gazze'deki katliamı da gölgelememesi gerekir. Her iki alanda mücadele koordineli ve azimle sürdürülmeli .
KRİTİK BAŞLIKLAR
Ancak bu noktada beş başlık karşımıza çıkıyor İran'daki saldırı Lübnan'daki Hamas kurmaylarının öldürülmesi ile bağlantılı devam eden bir zincirleme hareket mi?
Nasıl, kimler tarafından ve hangi amaçlarla gerçekleştirildi?
Bunun bölgesel ve global anlamdaki yansımaları ne olacak? Ve tabii ki bunun ülkemiz üzerindeki yansımaları da ne şekilde gerçekleşecek?
ALARM DURUMU
Ankara'daki genel durum şöyle;
Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel müdürlüğü koordinasyon içinde Türkiye'de ülkemizin kredibilitesini düşürebilecek, imajını zedeleyecek bu tür saldırılara karşı aldıkları tedbirler anlamında alarma geçmiş durumda.
İki gün önce 34 İsrail ajanı şüphesiyle tutuklanan ismin ardından bu rakamın 2- katına çıkabileceği çok yoğun takip ve operasyonlar yapıldığı belirtiliyor.
Sadece Hamas üyelerine ve benzeri yapılara değil İsrail'e ait muhtemel hedefler de çok yoğun güvenlik tedbiri altına alınmış durumda.
Ankara ve İstanbul başta olmak üzere İsraillilere ait diplomatik temsilcilerin çevresinde neredeyse kuş uçurulmuyor. Levent'te Plazalar Bölgesi'ndeki İsrail Başkonsolosluğu'nun bulunduğu alanın tamamı kordon altında. Bu bölgede çalışıyorsanız mutlaka bu kordonu geçmek için kimlik kartınızla oradaki durumunuzu ispatlamanız gerekiyor. Aksi taktirde 'Ben geçtim bu noktadan oraya doğru yürümek istiyorum' demek mümkün değil.
TEHDİT ETMİŞLERDİ
İsrail'in daha önceden hükümet yetkilileri de dahil olmak üzere, Türkiye, Katar ve Lübnan'da Hamas hedeflerine saldırı gerçekleştireceği yönünde açıklamalarını unutmayalım.
İsrail'e karşı Türkiye'nin Gazze'deki insanlık katliamının durdurulması için verdiği mücadele ve daha da gerilen ilişkiler dikkate alındığında Benjamin Netanyahu hükumetinin Türkiye toprakları üzerinde bir provatif girişime yeltenmesi ise ihtimal dahilinde.
Bu nedenle konuştuğum üst düzey güvenlik yetkilileri geniş çaplı ve derinlemesine tedbirlerin alındığı ve operasyonların sürdürdüğünü özellikle belirtiyorlar.
İLGİNÇ DETAY
Verdikleri bir bilgi de çok ilginç: İsrail istihbarat servisleri sadece İsrail kökenli kişileri değil bir çok ülke vatandaşını da angaje ederek farklı bilgileri farklı alanlarda toplayarak ortak bir havuzda birleştirip hedef tespitine uğraşıyorlarmış.
O nedenle derinlemesine operasyonlarda bu isimler teker teker tespit edilerek toplanıyor.
Emniyet birimleri bir noktaya daha dikkat çekiyor: O da, İsrail, Hamas,Hizbullah ve İran gerginliği üzerinden prim yaparak farklı eylemlere girişerek yine terör eylemleri planında olan gruplar da olabilir deniliyor.
Ülkemiz dünyanın en güzel coğrafyalarından bir tanesi. Ancak dünyada son 30 yılda en az 13 büyük krizin çevremizde olduğu gerçeğinden hareketle sürekli teyakkuzda olmamız gerektiğini bir kere daha görüyoruz.
İki hafta önce bir gün arayla 12 vatan evladını şehit verdiğimiz terör örgütü PKK'nın saldırısının zamanlamasının da bu süreçler içinde aynı çerçevede değerlendirmesinde fayda var.
Türkiye'yi kendi iç meselelerine döndürüp İsrail'e karşı verilen bu mücadelede zayıf bırakmak amaçlardan biri olabilir.
Ancak şurası bir gerçek ki; İran'da dün yaşanan saldırının ardından artık aktörler ve taraflar arasında sözle tehdit ve uyarılardan sonra yurtdışı hesaplaşmalar bölümü veya defteri açıldı.
Bu nedenle, belki sıcak savaşlar endişesi içinde dünyanın herhangi bir noktasında terör saldırıları ile karşılaşabiliriz.
Kısacası dünyanın hiçbir yeri artık güvenli değil. Gelecek nesillere iyi bir dünya bırakma hayali ise yavaş yavaş erimeye başlıyor.
İsrail'in Gazze'de 20.000'den fazla masumu öldürmesi ardından bu acıların bu nefretin gelecek yıllarda hiç bitmeyeceğini unutmamak gerekiyor.
Herkesin kalbinde ve vicdanında bu yapılanların hesabını sorulması gerektiği bu coğrafyada sürekli söyleniyor.
Bu da ileride kaçınılmaz hesaplaşmanın hiç bitmeyeceği gerçeğini karşımıza getiriyor.
Dünyada artık hiçbir kriz başladığı gibi bitmiyor. 1990'larda başlayan Irak, sonrasında Suriye, Libya, Sudan ve Somali ile devam eden, Rusya Ukrayna Savaşı ve İsrail çatışmasıyla ileri bir boyuta taşınan krizler silsilesinin artık bitmeyeceğini ve bunlarla yaşamamız gerektiği gerçeğini anlamamız neredeyse kaçınılmaz bir durum olarak karşımıza çıktı.
Bu da güçlü istihbarat, güçlü emniyet ve ulusal hassas konularda birlikte olmak zorunluluğunu bize şart kılıyor.
Bütün bunlar olurken de tüm dünyanın güvensiz bir yer olduğu bu hesaplaşmaların on yıllar boyunca sürecek bir süreci tetiklediğini hep birlikte görüyoruz.
Ümit edelim dünyaya barış gelir.
Ancak bu söz sanki sadece iyi niyetli bir temenni olarak kalıyor.
Kendinize dikkat edin sağlıklı mutlu yıllar.
Yazarın Diğer Yazıları
Suriye umut ve belirsizlikler denizi
10 Aralık 2024 Salı, 12:13
Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak
06 Aralık 2024 Cuma, 11:31
Elon Musk'ın kumarının şifreleri
25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21
Türk Amerikan ilişkileri nereye gider?
07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50
Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı
16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53
Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08
Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne?
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25
Alman ambargosunun korkunç detayları
31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31
Suriye çıkmazı
14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01
Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek
17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33