Batı sözünü ne kadar tutar?

Geçen hafta Litvanya'da yapılan NATO Zirvesi'nde Türkiye sürpriz bir kararla uzun süreden beri beklettiği İsveç'in NATO'ya tam üyelik başvurusunun önünü açtı. 

Görüşmeler sırasında, Türkiye başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere batı dünyasına bu kararına karşılık bazı isteklerde bulunduğunu ilan etti. 

Dün Ankara'da konuya yakın ve müzakerelere hakim kritik isimlerle konuştum. 

İsveç'in bildiğiniz gibi NATO'ya tam üye olabilmesi için Türkiye'de Meclisin oylamada bu sürece onay vermesi gerekiyor. 600 sandalyeli Meclisimizde 301 oy çıkması İsveç'in üyeliğinin onaylanması için yeterli oluyor. 

Şu anda da süreç bu başvurunun Meclis'e getirilmesi çerçevesinde işliyor. Bu oylama Meclis tatile gitmeden mi yapılır yoksa sonrasında eylül ayına mı kalır orası belli değil. 

NATO üyeleri bu sürecin eylüle bırakılmasını kesinlikle istemiyor. Ancak, Türkiye de isteklerinin ne kadar gerçekleşebileceği ve kendisine verilen sözlerin ne derece tutulacağını görebilmek açısından hızlı hareket etmemeyi tercih ediyor. 

KRİTİK SÜREÇ 

Eğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu oylamanın olumlu sonuçlanması yönünde bna sinyal verirse sorun olmaz. Ancak bu oylamada, 'Milletvekillerinin bağımsız kararı önemlidir ve kendi hür iradeleriyle buna karar verecekler' derse o zaman işler değişebilir. 

Zira Mecliste İsveç'e karşı olumsuz tutum içinde bulunan hatırı sayılır sayıda milletvekili mevcut. 

Ankara'daki konuya müdahil kritik isimler ise Türkiye'nin beklenti ve isteklerini aşağıdaki şekilde sıralıyor. 

Madde madde bunları aşağıya sıraladım. Siz değerli okuyucularımızın takdirine bırakıyorum. 

Çünkü malum daha önce de çeşitli müzakerelerde batı dünyası Türkiye'ye defalarca bir çok konuda söz vermiş ve hiçbirini tutmamıştı. 

Hatırlarsanız geçen haftaki NATO Zirvesinde de karşımızda 'yine işinin görülmesi' için her konuda Türkiye'ye yardımcı oluruz diye açıklamalar yapan bir batı gördük. 

Şimdi lütfen aşağıdaki maddelere dikkatlice teker teker bakalım. 

Sizce batı bu verdiği sözlerden ya da müzakerelerde Türkiye'nin karşısına getirdiği isteklerden hangisini gerçekleştirecektir?

Ya da bir kaç tanesi anlamında bile hangisinde sözünü tutacaktır? 

Benim ciddi şüphelerim var, o açıdan dikkatli olmak lazım; Bakalım siz ne düşüneceksiniz?

İŞTE O MADDELER

-Türkiye'ye yönelik kredi kanallarının açılması

-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Avrupa Birliği sınırları içinde serbest dolaşım hakkının getirilmesi

-Serbest dolaşım sağlanamıyorsa vize alımında kolaylık gösterilmesi

-Gümrük Birliği'nin Türkiye lehine güncellenmesi

-Türk şirketlerine yönelik ihracatta çıkarılan zorlukların ortadan kaldırılması.

-Rusya'dan alınan S-400 hava savunma sistemine misilleme olarak Amerika tarafından Türkiye'ye getirilen CAATSA ambargolarının kaldırılması

-Türkiye'nin almayı planladığı F 16 savaş uçakları konusunda Amerikan Kongresi'nde zorlukların aşılması anlamında Beyaz Saray Yönetiminin daha samimi davranması. 

-Yine Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füzelerine misilleme olarak verilmeyen F 35 savaş uçaklarının ödenen parasının Ankara'ya geri ödenmesi.

-Avrupa Birliği ile 2004'te başlatılan tam üyelik müzakere sürecinin yeniden canlandırılması.

-Türkiye yönelik her türlü terör faaliyetine karşı mücadelede tam işbirliği.

-Suriye ve Irak'taki terör örgütü PKK'nın kolları olan PYD ve YPG'nin terör örgütü olarak ilan edilerek bunların faaliyetlerine hiçbir şekilde izin verilmemesi.

-İsveç'in Türkiye aleyhinde her tür terör faaliyetine izin vermemesi. 

-Kanada da dahil olmak üzere NATO ve AB ülkelerinin Türkiye yönelik doğrudan ya da örtülü tüm silah ambargolarının kaldırılması.

-Sözde Ermeni Soykırımı iddialarında Türkiye yönelik haksız tutumun sona erdirilmesi ve bu konunun uluslararası bir platformda bağımsız hukukçular tarafından incelenmesinin gerçek belgelerle önünün açılması.