Başkentin siyasi röntgeni; Kılıçdaroğlu aday olur mu? Erdoğan aday olur mu? 

Malum yaklaşan seçimler ile  beraberindeki iç siyasi dalgalanma ve kavgalar gündemde giderek ağırlığını hissettirmeye başladı. 

Durduk yerde 6'lı Masa'da aday belirleme meselesi gerçek bir siyasi darboğaza döndü. Sürekli karşılıklı ayarlar veriliyor. İş, Cumhur İttifakı ile mücadeleden çıkıp karşılıklı çekişmeye ve had bildirmeye döndü. 

Sadece aday değil, eğer iktidara gelinirse kim ne alacak, hangi bakanlığa kim oturacak ya da kime ne vermemeye çalışılacak gibi sorular ortalıkta uçuşup duruyor. Masa adayları her biri CB Yardımcısı olarak Cumhurbaşkanının her kararına da dedikleri gibi onay vereceklerse nasıl olacak da ayrı sıkıntı.

SON DURUM 

Son duruma gelelim. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda hala kararlı. Şubat ortası adaylık açıklaması bekleniyor. Geri adım atması kendisine zarar verir. Bunu kendisi de biliyor. Bu saatten sonra geri adım atarsa dış baskılar dayanılmaz hale gelmiş demektir. 

Öte yandan, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ise Kılıçdaroğlu'nun adaylığına muhalefetini hala kuvvetli şekilde sürdürüyor. 

Kendi arzu ettiği isimler malumunuz olduğu üzere, Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş. Anketlere bakalım diyerek Kemal Beyi ekarte etmek istiyor. 

Bunlar olmaz ise Meral Hanım 3. adaya yönelebilir. Farklı adaylar da konuşuluyor. Ama piyasadaki diğer konuşulan isimler değil. Onu söyleyelim. 

DAHA DERİN 

Başkentte dün akşam taraflara son durumu sordum. Görünen o ki; CHP ile İYİ Parti arasındaki Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerinden devam eden kriz sanılandan da daha derin. 

KİM NE ALACAK? 

İpler geriliyor. Şubatın ilk 2 haftası kritik görünüyor. Daha aday açıklamayan 6'lı Masa bugün yol haritasını açıklayacak. Eğer iktidar olurlarsa masa üyelerinin bir CB Yardımcılığı ve en az bir bakanlık ile oyla oranlı vekillikleri alması sürpriz olmayacak. 

Adayın gecikmesi - her ne kadar masanın üyeleri bunun eleştirilmesine kızsa da- onlara güvenenleri artık usandırmaya başladı. 

ARTIK USANDIRDI

Bu saate dek gecikmenin adayın yıpranmasının önüne geçmek ya da strateji ve taktikler gereği olduğunun söylenmesi de artık alıcı bulmuyor. Aksine gecikmeye yönelik tepkileri daha da arttırıyor. 

SEÇİM TARİHİ BELLİ 

Kabineye yakın kaynaklardan sızan bilgilere göre; Hükümet aslında daha erken yani 30 Nisan veya 7 Mayıs düşünüyordu. Son dönemeçte; MHP Lideri Devlet Bahçeli daha etkin çıktı. İstedi ve seçimler 14 Mayıs'ta gerçekleşiyor. Hatırlayalım; Muhalefet daha önce 6-7 Nisan öncesi bir erken seçime onay vermeyiz demişti. Kısa süreli kıyamet koptu. Ancak sonuç çıkmadı. 

SORUN OLMAZ GİBİ

Son olarak da, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına daha önce 2 kez aday olduğu için 3. kez seçilemeyeceği iddiası muhalefet tarafından ortaya atıldı. 

Hukukçular bu konuda ilk seçildiği dönemin yarıda kaldığı için adaylığın sayılıp sayılmayacağı yönünde ikiye ayrılsa da günün sonunda pek sorun çıkacağı sanılmıyor. Çünkü bu Erdoğan'ı da mağdur edecektir. Zaten Kılıçdaroğlu'nun da karşı çıkmayacağı yönünde açıklamaları mevcut. 

SEÇİMLER NE OLUR? 

Öte yandan herkes her yerde seçimler ne olacak diye soruyor. Karşılıklı taraflara sorarsanız kesin kazanmış durumdalar. Partilere oylarını teker teker sorup toplarsanız normalde olması gereken 100 toplamı yerine 200 - 250'ye dek toplamlara ulaşabilirsiniz. 

Herkes alacağı oyunu kat be kat üzerinde hesaplıyor. Daha dün oyu yüzde 1-2 olan bir siyasi parti liderinin oyunu yüzde 30 üzeri görmesi örneğinde olduğu gibi bu siyasette çok normal. Taa ki seçim gecesi yaşanan şoka dek. Gerçi siyasiler ona da bir bahane ve kulp da buluyor gerçi. Siz anlamamış gibi yapın. 

Şu an herşey ortada. Görünen o ki; tarihin en ilginç ve en çekişmeli sürprizli seçimleri yaklaşıyor. Karşılıklı taraflar hatırı sayılı hatalar  da yapıyorlar. 

Evet artık 3,5 ay civarı kaldı seçimlere. Amerikanın ünlü gazetesi Washington Post'a göre Türkiye'de yapılacak seçimler bu yıl dünyanın en önemli siyasi olayı. 

Dünyada dengeleri değiştireceği değerlendirmeleri yapılıyor. 

Cumhuriyetin 100. Yılına da denk geliyor. O zaman bu milli irade sınavını bize yakışan Cumhuriyete yakışan şekilde vermek. 

Kim gelirse gelsin yeter ki milletimize hayırlı olsun...Artık siyaset ve kavga gerçekten yordu. 

En son ama bir o kadar da önemli bir temenni ile bitirelim; İnşallah seçimlerden çıkacak sonuçlarla sandalye sayılarındaki yakınlıklarla sistem kilitlenip bir seçime daha gidilmez...

Sağlıkla Kalın...