Metehan Demir
metehandemir@bursadabugun.com

Asıl oyun, asıl amaç ne?

13 Şubat 2020 Perşembe, 08:14

TÜRKİYE kızgın, Türkiye gergin. Son on günde Suriye Rejiminin iki ayrı saldırısı sonucu İdlib'te verdiğimiz şehit sayısı 14. Tam  45 de yaralı sivil ve askeri personelimiz var. 

İdlib süreci, çatışmasızlık sağlanarak bölgenin teröristlerden temizlenmesi amacıyla 2017 Mayıs'ında temelleri Astana'da Rusya, İran ve Türkiye tarafından atılan bir bölge mutabakatının uzantısı. 

Burada Türkiye'nin 12 gözlem noktası bulunuyor. Son eklenenlerle sayı 16'ya çıktı. Ancak, Astana Süreci'ne rağmen Esad güçleri bu bölgenin içine aylardır acımadan sivilleri öldürerek girdi ve adım adım ilerledi. 

Rusya'nın da desteği ile önemli ölçüde süreci baltaladı. 

Türkiye'nin 5 gözlem noktasının da tamamen içinde kaldığı bir alanda hakimiyeti sağladı. 

Ardından da, hedef gözeterek doğrudan Türk birliklerine saldırdı. Ve tablo maalesef kabul edilemeyecek bir noktaya geldi. 

Öte yandan, PYD-PKK terör ekseni de Türkiye'nin Suriye'deki kontrol altında tuttuğu bölgelerde boş durmuyor. İki gün önce Afrin'de bombalı araç saldırısında, çocukların da olduğu 8 sivil hayatını kaybetti, 10 kişi yaralandı.

Evlatlarımızı şehit verdiğimiz bu bu saldırıların doğrudan Türkiye Cumhuriyeti'ne yapıldığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Ülkemizde öyle birbirimize düşman olduk ki; gündeme düşürülen bilinçli soruların tuzağına düşüp birbirimizi yiyoruz. 

Ruslar ilk 8 şehit verdiğimiz saldırının ardından Suriye rejimini haklı çıkarma amaçlı şunu söylediler; 

"Siz konvoylarınızın koordinatlarını vermediniz, belirtmediniz. O nedenle bu saldırı oldu.' 

Peki; 2. Saldırı nasıl açıklanacak?!

Taftanaz'da çıkça koordinat tespiti ve hedef gözetilerek yapılan saldırı? 

O nedenle artık olay Türkiye için artık farklı bir noktaya taşınmıştır.

Türkiye'nin başından beri rejimle ilgili hassasiyetleri, uyarıları ve olası tepkileri bilinmesine rağmen seviyesi tırmandırılan bu kalleş saldırıların amacı çok açıktır.

ASIL AMAÇ

Açıkça söyleyelim; 

Türkiye'nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekat bölgeleri, Irak'taki harekatı ve Libya'daki varlığının siklet merkezlerinin zayıflatılması amacı ile Suriye rejimi ile topyekün bir savaşa girmesinin önünün açılması. 

Böylece dikkat ile etkin gücün bilinçli dağılımında Türkiye'nin yalpalanması sağlanacak. Hatta bu konuda Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege'de çıkarılabilecek gerginliklerle bu sendeleme daha da arttırılacak. 

Oyun bu ve çok açık. Ve biz hala birbirimizin altını oyuyoruz. 

Şimdi gözler Rusya'nın tavrında. Daha doğrusu samimi olup olmayacağında. Moskova'da Bakanlar dahil üst düzey toplantılar olacak. ABD'de de enteresan şekilde aradan basmaya başladı. 

Türkiye hem Rusya hem de ABD ile ilişkileri eksenini kendi ulusal menfaatleri doğrultusunda yürütecek. Öte yandan hem Esad rejiminden hesap sorarken, bir tuzağa da düşmeyecek. Bu saatten sonra geri çekilmek de çok zor anlatılacaktır. O nedenle asla masada olmayacaktır.

Bu yazıyı yazarken ajanslara şu son dakika haberi düştü; 

'Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Libya'nın gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter'i ülkesine davet etti.'

Nasıl? Tam dediğimiz gibi her cepheden gelecekler. Ve biz her cephede bir, beraber ve akılla duracağız. 

Derdimiz Türkiye...

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye umut ve belirsizlikler denizi
10 Aralık 2024 Salı, 12:13

Suriye'yi askeri strateji ve milli açıdan okumak
06 Aralık 2024 Cuma, 11:31

Elon Musk'ın kumarının şifreleri 
25 Kasım 2024 Pazartesi, 00:21

Türk Amerikan ilişkileri nereye gider? 
07 Kasım 2024 Perşembe, 07:50

Gündem notları: Bahçeli'nin iki önemli mesajı
16 Ekim 2024 Çarşamba, 08:53

Ülkenin ayarları ile oynamak demokrasi değildir
18 Eylül 2024 Çarşamba, 08:08

Mehmet Şimşek ile ilgili gerçek durum ne? 
25 Ağustos 2024 Pazar, 20:25

Alman ambargosunun korkunç detayları
31 Temmuz 2024 Çarşamba, 01:31

Suriye çıkmazı
14 Temmuz 2024 Pazar, 23:01

Vize konusu daha sıkıntılı hale gelecek 
17 Mayıs 2024 Cuma, 00:33

Tüm Yazılar