Kızıldeniz sorunu giderek büyüyor

Dünya deniz taşımacılığının en önemli rotalarının başında Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı hattı geliyor. Buradan geçen gemiler dünya tedarik zincirlerinin devamı açısından kritik öneme sahip. Bu rotada yaşanan aksamalar dünyanın geri kalanı için ciddi problemleri beraberinde getiriyor.

Bildiğiniz üzere bir süreden bu yana Husiler, Kızıldeniz rotasını kullanan gemilere saldırılar düzenliyorlar. Bu saldırıların boyutu da gün geçtikçe arttığı için konu giderek daha fazla önem kazanıyor. Petrol fiyatları artıyor, fabrikalar üretimlerine ara veriyor ve en önemlisi artan lojistik maliyetleri zaten enflasyonla mücadele eden ekonomilere daha fazla zarar veriyor.

Geçtiğimiz günlerde petrol şirketi BP Kızıldeniz üzerinden yapılan tüm sevkiyatları askıya aldığını bildirmişti. Dün aynı kararı Shell de aldı. Pek çok otomobil üreticisi de yaşanan tedarik sorunları nedeni ile üretimlerine ya ara verdiler ya da üretimin aksayacağını açıkladılar. Bunlardan sonuncusu ise Volvo Cars. Volvo yaşanan tedarik problemi yüzünden Belçika'daki fabrikasında üretimi durdurdu.

Son duruma göre gemiler artık ağırlıklı olarak Ümit Burnu'nu dolaşan ve Akdeniz'e Cebeli Tarık Boğazı'ndan giren rotayı kullanıyorlar. Elbette bu hem taşıma zamanının uzaması hem de maliyetlerin artması demek. Tüm bu sorunlar 2024'te zaten yavaşlaması beklenen küresel ekonomik aktiviteye de ciddi zarar veren sonuçlar doğuruyor.

Görünen o ki bu sorun bir süre daha bizimle olacak ve Kızıldeniz rotasında yaşanan risklerin etkileri nedeni ile şirketlerin yeni tedbirler almaları gerekecek. Dolayısıyla tedarik zincirinde Uzakdoğu limanlarından çıkan yüklere bağlı şirketlerin yeni stratejiler belirlemesi gerekiyor. Bu konuda bir açıklama yapan Asset Lojistik Genel Müdürü Onur Tekin "sektöre özgü uzmanlardan danışmanlık almak, şirketlere özel çözümler geliştirmelerinde yardımcı olabilir. Küresel tedarik zinciri yönetimi hususunda uzmanlaşmış profesyoneller, şirketlere rehberlik edebilir." diyor. Sektör profesyonelinin bu uyarısını dikkate almak gerekiyor.

Hammadde gecikmeleri ve nihai ürünlerin geç teslim edilmesi gibi sorunlar işletmeler için ciddi problemlere neden olabilir. Ayrıca artan maliyetler iç ve dış talebin bu denli yavaşlamaya başladığı bir dönemde işletmelerin nakit akışlarını tehdit eden sonuçlar doğurabilir.