Enflasyon verisi faiz indirimi için hangi sinyali veriyor?

Tüm toplumun odaklandığı enflasyon gelişmelerinin yakından takip ediyoruz. Özellikle faiz indirimleri için uygun zeminin oluşup oluşmayacağına da aylık enflasyonun ana eğilimindeki görünüme bakarak karar verileceği için her ay enflasyon gelişmeleri tüm kesimleri yakından ilgilendiriyor.

Dün TÜİK, Ağustos ayı enflasyon verisini açıkladı. Buns göre TÜFE; 2024 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,47, bir önceki yılın Aralık ayına göre %31,94, bir önceki yılın aynı ayına göre %51,97 ve on iki aylık ortalamalara göre %64,91 olarak gerçekleşti.

Ana harcama gruplarına baktığımızda en yüksek yıllık artış eğitim ve konut grubunda olurken uzun bir aradan sonra ilk kez gıda ve alkolsüz içecekler enflasyonu aylık bazda negatif oldu. Aylık enflasyon gelişmesinin içinde dikkat çekici bir veri de şöyle: yönetilen-yönlendirilen fiyatlar hariç aylık enflasyon %1,4. Bu veri esasen İTO'nun İstanbul için ölçtüğü 1,73'lük veri ile de uyumlu görünüyor.

Ancak enflasyondaki bu gelişmeler henüz faiz indirimi için yeterli sinyali vermiyor. Zira enflasyonun ana eğiliminde istenen düşüşü görebilmek için biraz daha zamana ve sabra ihtiyaç var.

Diğer yandan enflasyon beklentileri konusunda da tüketiciler ve reel sektör piyasa kadar iyimser değil. Bu bakımdan bir süre daha hanehalkı ve reel sektörün enflasyon beklentilerini daha aşağıda bir oranda çıpalayacak eylem ve sözlü yönlendirmelere ihtiyaç var.

Gelelim faiz indirimi tahminlerine. Şu ana kadarki gelişmeler ve öncü veriler Kasım ve Aralık aylarında faiz indirimlerinin başlayabileceğine işaret ediyor. Ancak eğer enflasyon konusunda istenen yavaşlama gözlenmezse faiz indirimlerinin bir sonraki yılın ilk çeyreğine kalma ihtimali de yüksek. Bu bakımdan her türlü veriyi çok yakından takip etmemiz gerekiyor.

Bir uyarı daha yapayım. Faiz indirimlerine başlanması derin bir nefes alınabileceği anlamında gelmiyor. Zira Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın da söylediği gibi faiz indirirken de sıkılaşmadan vazgeçmemek mümkün. Yani bir yandan faiz indirirken diğer yandan kredi kanalının kısılmaya devam edilmesi mümkün. Bu detayı bilerek iş planı yapmakta fayda var.