Levent Yılmaz
Ekonominin sıcak gündeminden merhaba!
20 Ekim 2021 Çarşamba, 08:35
Değerli "bursadabugün" okuyucuları,
Bundan böyle politik-ekonomi yazılarımla sizlerle olacağım. Küresel ekonomik gelişmeleri, küresel ekonomide yaşananların Türkiye'ye olası etkilerini, Türkiye ekonomisinde ve sanayisinde olan bitenin analizini hep beraber yapacağız.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin bu denli geliştiği bir dönemde karşı karşıya kaldığımız yoğun veri ve bilgi akışı dönem dönem neyin doğru neyin yanlış olduğu noktasında kafalarımızı karıştırabiliyor. Bu bakımdan ben bu köşede sizlerin öngörülerinde işinize yaracağını düşündüğüm gelişmeleri yalın ve net bir şekilde özetlemeye çalışacağım. Bunun için de bazen tabloların bazen de grafiklerin yardımına başvuracağım.
Detaylara sonraki yazımlarımda bakacağız ancak ilk yazımda şu an içinde bulunduğumuz döneme ilişkin genel bir çerçeve çizeceğim.
Öncelikle Kovid19 pandemisinin etkilerinin devam ettiğini unutmamamız gerekiyor. Pandemi hem toplumsal hayatı hem de küresel ekonomiyi yoğun bir şekilde etkilemeye devam ediyor. Bunun bir yansıması olarak küresel enflasyonun ekonomiler üzerinde ciddi şekilde baskı oluşturduğu bir sürecin içine girdik. Artan emtia, gıda ve taşımacılık fiyatları gün geçtikçe merkez bankalarını zora sokacak enflasyonist bir döneme işaret ediyor. Özellikle artan enerji fiyatları işleri daha da zorlaştırıyor. Petrol fiyatı son 3 yılın en yükseğine geldi bile. Öte yandan dünyada hızlı artan doğalgaz fiyatları başta elektrik olmak üzere girdi maliyetlerini yukarı itiyor.
Küresel taşımacılık endeksleri zirve yapıyor. Navlun fiyatları tarihte hiç olmadığı kadar yüksek seviyelere geldi. Bununla birlikte tedarik zincirlerindeki kopmalar bir yandan sanayiciler için belirsizlik oluştururken diğer yandan da küresel ekonomik çarkların işleyişine zarar veriyor. Örneğin son dönemde yaşanan "çip krizi" otomobil fabrikalarının üretime ara vermesine neden oldu. Elbette üretimin durmasının maliyeti oldukça yüksek ve bu durumdan ilgili tüm sektörler olumsuz etkileniyor.
Diğer yandan pandemi ile beraber küresel borç uçuşa geçti. Zaten pandemi öncesi dönemde de küresel borçların eriştiği seviye endişe konusu iken pandeminin ardından ortaya çıkan tablo çok daha endişe verici.
Küresel tarafta bu gelişmeler varken Türkiye kendi içinde bazı ilave konularla meşgul. Türkiye ekonomisi büyüme konusunda pandemi döneminde diğer ülkelere kıyasla pozitif ayrışırken özellikle enflasyon konusunda zor bir dönem yaşıyor. Bir yandan küresel tedarik zincirinde kendisine biraz daha yer edinirken diğer taraftan jeopolitik risklerin etkilerini ekonomi üzerinde hissediyor.
Özetle bu köşede yukarıda belirtiğim konuları ve daha fazlasını sizler için analiz edip, öngörünüze katkı sağlayacağını düşündüğüm bilgileri Ankara'nın nabzını tutarak her hafta düzenli bir şekilde sizlere aktaracağım.
Bir sonraki yazıma dek sağlıklı ve bol kazançlı günler dilerim.
Yazarın Diğer Yazıları
2025 nasıl geçecek?
18 Aralık 2024 Çarşamba, 18:27
Enflasyon verisi neye işaret ediyor?
03 Aralık 2024 Salı, 19:28
Enflasyon Raporu sonrası faiz indirimi beklentileri nasıl şekillendi?
19 Kasım 2024 Salı, 09:22
Faiz indirimleri 2025'e mi kalacak?
16 Ekim 2024 Çarşamba, 11:26
Fed ne yapacak?
17 Eylül 2024 Salı, 12:57
Sanayi üretimi yıllık bazda daralmaya devam ediyor!
10 Eylül 2024 Salı, 12:00
Enflasyon verisi faiz indirimi için hangi sinyali veriyor?
04 Eylül 2024 Çarşamba, 10:36
Reel sektör enflasyonun düşeceğine bir türlü ikna olmuyor!
24 Temmuz 2024 Çarşamba, 13:08
İhracat ikliminde gelişmeler iyi gidiyor!
09 Temmuz 2024 Salı, 12:06
Şimdi sıra sterilizasyonda!
29 Mayıs 2024 Çarşamba, 12:56