Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com

Tofaş'ın bileği 15 maçtır bükülmüyor

05 Aralık 2024 Perşembe, 17:16

Tofaş FIBA Euro Cup ikinci tur K Grubundaki ilk maçında Yunanlı rakibi Maroussi'yi 96-83 yenerken kendisini fazla zorlamadı.

Coach Orhun Ene'nin hafta sonunda Anadolu Efes'le oynanacak kritik lig maçını düşünerek bol rotasyonla yönettiği maçta Tofaşlı oyuncular da orta halli bir takım görünümündeki Maroussi önünde enerjilerinden tasarruf ederek, kazanacak kadar oynamakla yetindiler.

Takımın iki önemli spor opsiyonu Marcquise Reed'le Alex Perez alışıldığı gibi ilk üç çeyrek rölantide götürüp, son çeyrek vites büyültürken, Ene'nin bir kez daha benchte oturan tüm oyuncularına süre tanıyarak gönüllerini alması bu karşılaşmanın da en dikkat çeken ayrıntısıydı.

Şu saptamayı yapmama izin vermenizi istiyorum.

Yerlilerle, yabancıların birlikte paylaştıkları dakikaların sonunda ortaya takım kimyası oturmuş, mücadele ederek kazanmaktan keyif alan bir takım görüntüsü çıkmış durumda an itibariyle.

Her oyuncu istisnasız kendisine biçilen değerin bilinciyle oynamaya çabalıyor.

Bir şekilde mutlaka sıranın onlara da geleceğinin bilincindeler.

Bekliyor ve oynuyorlar da zaten.

İşte bu ortak irade ile çizilen Tofaş tablosundan ortaya ligde ve Avrupa'da henüz yenilgi almamış bir takım profili çıkmış durumda.

Bu sezon iki kulvarda birden yenilgisiz yola devam etmek kuşkusuz büyük bir başarı öyküsüdür.

(Ligde 8/8, Avrupa'da 7/7)

15 maçtır bileği bükülmeyen Tofaş'ın kuruluşunun 50. Yılını kutlamaya hazırlandığı şu günlerde; (Kulüp 12 Aralık 1974'de kurulmuştu)  oyuncular da sanki bu özel sezona özgü bir başarıyı yakalama adına söz vermişçesine; motivasyonlarını zirvede tutmaya kararlı bir görüntü çiziyorlar.

Sanıldığı ya da tahmin edildiği kadar değil; 2,5 milyon dolar civarı bir yerlerde Tofaş'ın bu sezonki bütçesi.

Bu kadar paraya böyle bir ivmelenmenin yakalanabilmesi ise ancak doğru ve nokta atışı transferlerle mümkün olabilirdi.

An itibariyle Ene ile teknik kadro geçen yıl yaşanılan hayal kırıklığın telafisini; 'dört dörtlük bir oyuncu mühendisliğiyle' pozitif görümüne çevirmiş durumdalar.

Dikkat ettiyseniz dün akşamki maçı değil, genel görümünü özetlemeye çalıştım buraya kadar.  

Çünkü bu detay çok önemliydi ve Bursa'da basketbola ilgi duyan kamuoyundan pek çok kimse, gelişmeleri kendi çerçevesinden yorumlamaya çalışıyordu.

Gelinen noktada elde edilen başarıda saçılan milyon dolarların değil, akılcı bir transfer politikasının yürütülmesinin katkısının önemli olduğunu söyleyebiliriz.

Yanı sıra kişisel olarak Orhun Ene'nin kadro mühendisliğinde yakaladığı başarıyı parkeye yansıtırken; oyuncularının performansını-yerlisi, yabancısı- maçların içinde çok iyi süzerek yaptığı adaletli dakika paylaşımının bu sürecin mihenk taşı olduğunu düşünüyorum.

'Mutaka ben de süre alacağım' dürtüsü; özellikle yerli oyuncular için en güzel moral ve mental motivasyon olmalı.

Bir örnek vermem gerekirse;

Ene sezon başında Özgür Cengiz'le, Demircan Demir'e biraz da antrenör refleksiyle pozitif ayrımcılık yapmaya çalışırken (!); yıllardır yanında oturttuğu asistan coachu Yalçın Küçüközkan'ın oğlu Cem'in performansındaki aşamayı görmezden gelmeyerek parkeye sürmeye başlaması; başka bir antrenörün cesaret edebileceği bir hamlenin çok ötesinde bir şey olsa gerek.

Cem Küçüközkan üç haftadır maçlara çıkıyor ve hiç de fena oynamıyor.

Savunma direnci kadar, en önemli silahı olan üçlük yüzdesi ile de bu seviyeleri kaldırabilecek yerlere geldi.

Maroussi maçında hak ettiği dakikaları alan Cem Küçüközkan bir de kritik üçlük sokarak, kendisine yapılan yatırımın boşa olmadığını kanıtlamış durumda.

Maroussi maçı benim için ne yalan söyleyeyim biraz teferruat gibi duruyordu, bunları konuşmanın daha doğru olacağını düşünerek olaya farklı bir perfpektiften bakmak istedim.

Tofaş FİBA Eurocup'da bu gruptan da çıkacaktır.

Hatta bu kupanın Final Fouru için de en büyük adaylardan birisidir.

Dün geceki maçı kendi standartlarının bayağı altında kalan düşük tempoda oynasalar da, hiç zorlanmadan kazanmasını bildiler.

Tofaş'ın eski antrenörü İlias Zouros'un öğrencileri Tofaş'a ilk çeyreğin dışında hiç kafa tutamadan ve sonucu kabullenerek oynayıp evlerinin yolunu tuttu.

Tofaş'ta bir kaç maçtır yerlilerin emanet edildiği 4 numaradaki performans düşüklüğü dikkat çekmeye başladı.

Yiğitcan Saybir'le, Berk Demir boş şutlarda oldukça düşük yüzde tutturdu dün gece de. Hatta Yiğitcan çizgiden 0/2 bile attı.

Düzeleceklerini tahmin ediyorum.

Yukarıda da değindim.

Marquise Reed ile Alex Perez muhtemelen kendilerini Anadolu Efes'e saklayarak (!) suya sabuna dokunmadan oynamaya çalıştıkları maçta bile skor güçleriyle öne çıkmasını bildiler..

'Cruch time'lerin iki büyük ismi Pazar günü tüm enerjileri ile ve eksiksiz bir şekilde Anadolu Efes'e kök söktüreceklerdir.

Uros Trifunovic karakteristik Sırp basketbolunun en çarpıcı örneklerinden.

Şutu ve fundemantalı kusursuz; fizik olarak da mükemmel bir seviyede.

'Takımın vazgeçilmezi olma' bayağı mesafe kat etmiş durumda.

Sonuç itibariyle;

Zorlanmadan kolay kazanılan bir maç oldu Tofaş adına.

Sıra Pazar akşamı saat 20.30'da full çekecek salonda Anadolu Efes'i yenmeye geldi.

Bu maçla birlikte, ardından oynanılacak Fenerbahçe BEKO karşılaşması da deplasmanda kazanılırsa; Tofaş için' bu sezonun kupalarından birisine aday olacak' tahmini yapmak yanlış olmaz.

Tofaş Maroussi maçını 35/67 saha içi, 29/45 iki sayı, 6/22 üç sayı yüzdesi ile tamamladı;

Çizgiden de 20/25 ile isabet buldu.

10'u hücum, 28'i savunma 38 ribaunt topladı, 26 asist, 11 top kaybı yaparken, 8 top çaldı.

Marcquise Reed  2/7 ikilik, 1/4 üçlükle 7 sayı üretirken hiç çizgiye gitmedi.

Son çeyreklerin oyuncusu Alex Perez 4/8 ikilik,  2/5 üçlük sokup, çizgiden kaçırmadan 6/6 ile attı. Toplamda 20 sayı ile takımın en skoreriydi.

Sırp forvet Uros Trifunovic  4/6 ikilik, 2/4 üçlüğüne çizgiden 4/4'ü ekleyerek maçı 18 sayı ile tamamladı.

Performansı tartışılan uzun Anzejs Pasecniks çember altından 3/5'le isabet bulup, çizgiden ¾ ile 9 sayı;

J.J O'Brien ise 4/6 iki, 0/2 üç, çizgiden de 3/3 olmak üzere toplamda 11 sayı üretmeyi başardı.

Yazarın Diğer Yazıları

Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51

La la la, lay lay lom; Pablo Martin Batalla
19 Aralık 2024 Perşembe, 16:45

Sadece futbolcuları değil; yüzücülerimizi de sevin...
18 Aralık 2024 Çarşamba, 17:23

Meslek yaşamımın en zor yazısı bu yazı oldu...
17 Aralık 2024 Salı, 14:37

KSK'yı yenememek içimde ukde kaldı
16 Aralık 2024 Pazartesi, 17:20

Oscar ödülleri öncesi son tahminler
13 Aralık 2024 Cuma, 16:47

Karşıyaka seyircisi Bursa'ya gelsin mi, gelmesin mi?
12 Aralık 2024 Perşembe, 17:11

Bu TOFAŞ'ta 1999/2000'li yılların kokusu var!
10 Aralık 2024 Salı, 17:41

Serhat Kavut'tan Dusan Alimpijevic'e uygulamalı coaching dersi..
09 Aralık 2024 Pazartesi, 17:07

Federasyon başkanı kiminle dans ediyor?
06 Aralık 2024 Cuma, 17:15

Tüm Yazılar