Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com

KSK'yı yenememek içimde ukde kaldı

16 Aralık 2024 Pazartesi, 17:20

Bu maçı kazansaydık öyle 'şahane' olacaktı ki...

Çok üzüldüm beraberliğe.

'Fark atarız' dediğim maçta fark yemekten kurtularak 1 puan almak içime hiç sinmedi.

Nicedir Türkiye'nin gündeminde bir takımız.

3 puan olabilseydi zirvede arayı iyice açacak, alayına havamızı atacaktır.

Maçlara arabamla değil, metro ile gidip geliyorum.

Çıkışta insan seline dönüşen o caddelerden göğüs göğüse kalabalık arasından yürümeye çalışırken, burnundan soluyan öfkeli taraftarların eleştirileri yankılandı kulağımın dibinde.

'Bu ne biçim futbol be arkadaş. Bana Bornova'yı değil, Karşıyaka'yı yenecektin'.

Ne itici ve düşündürücü değil mi 'Sen Bornova'yı değil, Karşıyaka'yı yenecektin' sitemi.

Gerçekten de sonuna kadar doğru bir saptama...

Bana da sorsanız ligden herhangi birisini değil de, asıl Karşıyaka'yı yenmeliydik.

Hedef maçtı çünkü;

İlaç gibi gelecekti;

Bursasporlu haftalardır bu karşılaşmayı bekliyordu;

Yeşil beyaz sevdalılar için her kes bir tarafa, KSK bir tarafaydı;

'Bizim rakibimiz Kaf-Kaf, gerisi teferruat' diyorlardı;

Olmadı, başaramadık...

Üç değil, beş bile atsak tatmin olmazdık;

O kadar hırs yapmışlardı ki anlatamam.

Üçer, beşer atmak şöyle dursun; maç bitince 'iyi ki yenilmedik. Buna da şükür' dedik.

Doğruya doğru; Karşıyaka bizden iyi hazırlanmıştı bu maça.

A'dan Z'ye, eksiği ve fazlasıyla dersine güzel çalışmış Mustafa Reşit Akçay.

Bursaspor'u akıllı bir oyun planıyla sahada uyutarak 1 puanı kaptı oyuncularıyla.

Kazanabilirlerdi de...

İlk yarıda birisi direkten dönen; üç net pozisyonları vardı.

Ceza alanı içinde yakaladıkları pozisyonlarda karar verme noktasında tercih hataları yapmasalar ilk yarı 0-3 bitebilirdi.

Çok şükür şans bizim yanımızdaydı.

Hiç etkili olamadık ilk 45 dakika.

'Sıfır pozisyonla' soyunma odasına döndük.

Eksik, moralsiz, parasız, yönetimsiz KSK'nın sahada erkenden teslim bayrağı çekeceğini düşünmüştük;

Tersine oldu; şaşırdık kaldık.

Bu maçla ilgili öz eleştiri yapmazsak kendimizi kandırmış oluruz.

Kabul edelim ki Teknik Direktör Pablo Martin Batalla'da futbolcular da rakibe gereği gibi hazırlanamamışlar.

Hiç motive değildik.

Enerjimiz düşüktü,

Kadro kurulumumuz yanlıştı.

Yenemediğimize üzülürken; yenilmediğimize şükrettik.

Şimdi;

İlk yarıyı 11 puan farkıyla lider bitirmişsin.

Bileğini kimse bükememiş;

En çok gol atan, en az gol yiyen takımsın.

Çok güzel ayrıntılar bunlar değil mi?.

Ben de olsam 'daha ne istiyorsun sen?' der, kendi kendimi eleştirirdim!..

Öyle değil işte;

Biz Bursaspor'uz.

Bu grubun en potansiyelli ve derin kadrosuna sahip takımıyız.

Fikstürde karşımıza çıkan kim varsa ezip geçmişken, bu listeye Karşıyaka' da eklenmeliydi.

Yanarım, yanarım bıraktığımız iki puana yanarım...

                  

Enes Çelik Yönetimi sponsor listesine TOG'u da ilave ederek; ayaklarına pranga vurulmuş Bursaspor'u maddi özgürlük bağlamında bir tık daha yukarılara taşıdı.

Tesisinde yakacak doğalgazla, yanacak elektrik bulamadığı günlerden; katkı koyabilmek için birbiriyle yarışan bir düzenin rüzgarıyla kanatlanıp uçmaya başlamak ne bileyim rüya gibi geliyor insana.

Deja vu yaptırıyor...

Enes Çelik'le yönetimindeki arkadaşlarını; tükenmeye yüz tutmuş bir kulübü ayağa kaldırarak yeniden yürümesini öğrettikleri için yürekten  kutlamak istiyorum ediyorum. Ne denir; 'Allah nazarlardan  saklasın'...

                        

Bursaspor seyircisi her zaman '1 numara' olsa da; bu sezon çok bambaşka ve adeta kendi kendisiyle yarışıyor.

Tribünlerde oluşturdukları olağanüstü ambiyansla farklı tezahüratlar yaygın medyanın manşetlerinden düşmezken;

Sonunda komşu Eskişehirspor'a da rol model oldular!.

BAL'da şampiyonluk mücadelesi veren kırmızı şimşeklerin Pazar günü en yakın takipçisi Manavgat Belediyesi ile oynadığı karşılaşmada tribünlere gelen 30.358 seyircisi 'bu ligin seyirci rekoru' olarak anons edildi.

Eskişehirsporluları en dibi gören takımlarına sahip çıkarak yalnız bırakmadıkları için kutlarız.

Yıllar yıllar önce aralarında oynadıkları maçlarda seyirci ve hasılat rekorları kırmış iki köklü ve komşu kulübün aslında olmaları gereken yer SÜPER LİG.

Yanlış yönetilmenin sonunda girdikleri borç sarmalından kurtulamayarak irtifa kaybetmiş olsalar da;

Kişisel olarak günün birinde Bursaspor ile Eskişehirspor'un yeniden futbolun en üst platformu olan Süper Lig'de birlikte mücadele edeceklerine inanıyorum.

İstanbul'un stadı, tesisi, camiası olmayan mahalle arası SÜPERLERİ (!) boş tribünlere top koştururken;

Bir zamanların iki büyük Anadolu takımı Bursaspor ile Eskişehirspor'un seyirci rekorları kırarak en altları kasıp kavurması futbolumuz adına tam bir tezat.

Fantezi de olsa; Bursaspor ve Eskişehirspor için istense 'kanun hükmünde kararname' bile hazırlanabilir !...

Ne işleri var 3. Lig'de ya da BAL'da...

İkisi de SÜPER LİG'E çok yakışır.

Yazarın Diğer Yazıları

Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51

La la la, lay lay lom; Pablo Martin Batalla
19 Aralık 2024 Perşembe, 16:45

Sadece futbolcuları değil; yüzücülerimizi de sevin...
18 Aralık 2024 Çarşamba, 17:23

Meslek yaşamımın en zor yazısı bu yazı oldu...
17 Aralık 2024 Salı, 14:37

Oscar ödülleri öncesi son tahminler
13 Aralık 2024 Cuma, 16:47

Karşıyaka seyircisi Bursa'ya gelsin mi, gelmesin mi?
12 Aralık 2024 Perşembe, 17:11

Bu TOFAŞ'ta 1999/2000'li yılların kokusu var!
10 Aralık 2024 Salı, 17:41

Serhat Kavut'tan Dusan Alimpijevic'e uygulamalı coaching dersi..
09 Aralık 2024 Pazartesi, 17:07

Federasyon başkanı kiminle dans ediyor?
06 Aralık 2024 Cuma, 17:15

Tofaş'ın bileği 15 maçtır bükülmüyor
05 Aralık 2024 Perşembe, 17:16

Tüm Yazılar