Seyirci yok, basketbol yok, Bursaspor Yörsan'da yok

Bursaspor Yörsan baştan sona Mersin Spor'un kontrolü altında geçen maçı hiç öne geçemeden farklı kaybetti. (85-97)

Maçın dört çeyreğinde de Mersin kaçtı, Bursaspor kovaladı.

Fark 20'li ve üzeri seviyelerden; en sonunda ve maçın bitiminde 12ye indi.

Dersini iyi çalışmış güney ekibi; dar bir rotasyonla oynayan Bursaspor'a karşı önce savunma kartıyla maça ağırlığını koydu.

Sonra da lider özellikli ve skorer üç kısasıyla adeta bir cendere gibi sıkıştırmaya başladı.

Ön alanda uyguladığı ikili sıkıştırmalarla Bursaspor kısalarını top kaybına zorlayan Mersin Spor, Justin Cobbs ve Pako Cruz'u yüksek şov uplarla logoya kadar çıkartarak Jaylon Brown'un etkinliğini azalttı.

Yakın ve baskılı savunma karşısında gardı düşen Brown'un oynayamayınca sinirlenmesi takımın enerjisini de olumsuz etkiledi.

'Nasılsa ve bir şekilde Jaylon Brown atar' tezinin çok erken  çürütülmesi; kenardan süreci yönetmeye çalışan coach Serhan Kavut'un elini hayli zayıflattı.

Hamle üstüne hamle yapsa da; iyice daralan rotasyonundan ikinci bir Brown mucizesi yaratmak bu maç için mümkün olmadı.

Mersin baskılı ve agresif savunmasıyla Bursaspor'u kurulmuş bir saat gibi işleyen bu düzeninde sistemi dışında oynatmayı başarırken;

Ev sahibinin bu kaos ortamındaki çaresizliği dikkat çekiciydi.

Rakibinin gücünü peşin peşin kabullenerek; ne çember altını aktif kullanabildi, ne de Brown'un kaybolup gittiği maçta Grantham, Gavrilovic, David Mutaf, Pipes ve Michineau'dan yeteri kadar skor katkısı alabildi.

19 sayıyla maçı tamamlayan Sharma skor olarak iyi görünse de; savunma faslında Olaseni'nin fizikli atletizmine karşı çemberini koruyamadı.

Sonuç olarak kendisini yine eksilerinin artılarını götürdüğü bir maçta daha izletmiş oldu Sharma.

Mersin hiç frene basmadan setlik yapıyor, fizikal mücadeleye karşılık veremeyen Grahtham ile JR Pipes'ın de performansı düşüyordu.

İki oyuncu isabetsiz ve düşük yüzdeli zorlama atışlarla; düzen dışında oynamaya çalışan arkadaşlarına ekstra katkı veremediler.

Yerli rotasyonda Sarper David Mutaf böylesine kritik bir maçta çok daha kreatif oynaması gerekirken; 1/4 ikilik, 0/5 üçlük istatistiği ile arkadaşlarının döküldüğü maçta öne çıkarak rol kapma şansını iyi kullanamadı.

Berkay Candan üç kişilik yerli rotasyonun en iyisiydi. 2/4 üçlüğüne çizgiden 2/2 eklese de; 12 sayısı maçı çevirmeye yetmedi.

Sakatlıktan dönen kaptan Ömer Utku Al 3/3 ikilik,1/3 üçlük, 2/2'si de çizgiden olmak üzere toplam 11 sayı ile maçı tamamladı.

Bursaspor; kazanabilmesi halinde Türkiye Kupası'na katılabilme şansını da sıcak tutacağı maçta; sahanın her iki tarafında kendi performansının altında oynadı.

7/23 gibi (% 30,4 ) berbat bir üçlük yüzdesiyle maç kazanmak mümkün değil.

Oysa takım geçen hafta yine Bursa'da oynadığı maçta Yalova Basketbol'u üçlük yağmuruna tutarak denize dökmüştü.

Birer hafta arayla iki farklı oyun sergilenmesi, ister istemez akıllara istikrar sorununu getiriyor.

Basketbolda kazanmanın birinci koşulu iyi savunma yapmaktan geçer.

Bursaspor bugün /dün/ ne dışarıdan yetecek kadar isabetli şut sokabildi, ne de çember altında caydırıcılığı vardı.

1 numaradaki aldatıcı baharlar bazen can yakıyor, bazen de maç kazandırıyor.

Kendi şutuna kendisi bile kefil olamayan David Michineau bu eksikliğini bugüne kadar çembere giderek telafi etse de; bu maçta bunu da yapamadı.

Mersin'in sert savunmasında içeriye penetre şansı bulamayınca 12 sayı gibi sınırlı katkı yapabildi.

'Bir var, bir yok' JR Pipes ikinci şıkta kalmayı tercih ederek (!) istatistik hanesine bu maçta sadece 2 sayı yazdırabildi.

Savunma yapamayan takımların bu eksikliğini hücumda telafi etme şansı var.

Çember altını savunamayıp, içeriden, dışarıdan kolay sayılar yenilince; bu handikabın hücumda telafi ederiz olasılığında da hesaplar tutmadı;

%30,4 ile üçlük atar; en önemli skor opsiyonunuz üç  çeyrek boş boş oturduktan sonra; ilk üçlüğünü son çeyreğin sonlarına doğru bulur ve toplamda 1/1 iki sayı,  2/4 üç sayı, çizgiden de 2/2 ile atarak sadece 9 sayılık katkı verirse; 'her zaman kedi kaymak yemez', Mersin gibi dikkat edilmesi gereken birisine çarpılarak iki haftalık galibiyetin üzerine sıcak demli çay değil, bir bardak soğuk su içersiniz.

Bu maç kazanılsa şahane olacaktı, kaybedince irtifa da kaybedildi; Mersin'de en yakın rakip oluverdi.

Ama en önemlisi; sezon başından beri var olan; ama bir türlü dillendirilemeyen (!) eksikler bir şamar gibi suratlara çarptı.

Eğer 'play-off yapalım' deniliyorsa;

1-Bu takıma en önce 'adam gibi' bir uzun şart. Joshua Sharma iyi olduğu için değil, mecburen ve parasızlıktan tutuluyor !.

Serhan Kavut'la gelişim göstermiş olsa da performansı yeterli değil.

2- Bu takıma bulabilirse şutu olan, yanında takımı oynatabilecek bir point guard takviyesi de gerek. (Derek Needham gibi)

Şutu istikrarsız Michineau açık kapatıyor olsa da; 'ne olur, ne olmaz' diye bir köşeye yazmak lazım.

Aldığım duyum çok emin bir kaynaktan.

Sponsor takviye noktasında kulağının üzerine yatıyormuş!..

Kimse umutlanıp, bir şeyler beklemesin; eldekilerle devam !.

Mersin maçı oynandı bitti. Fikstürün kalanında da pek boş rakip görünmüyor.

Anlatmak istediğim; başkalarının da canımızı fena halde sıkabileceği gerçeği.

Bu maçta hem takım yoktu, hem seyirci, hem de coşku.

Takım bir maç sonra düzelir de; kaçan onca seyirci bir daha nasıl geri getirilir, doğrusu üzerinde durulması gereken bir nokta.

Bursaspor basketbolda bugüne kadar Teksas'ın verdiği enerji ile ivmelenen bir takım imajı yaratmıştı.

Oradan ateşlenince salon da bir andaa havaya girerek maçın şeklini şemalini değiştiriyordu.

An itibariyle tribün görüntüleri düşündürücü.

Bir önceki hafta Yalova maçı sessizdi, bugünde Mersin maçı ıssızdı ve az sayıda seyirciye oynandı.

Coşku olmayınca takım havaya giremiyor.

Bursa'da kazanılıp, kaybedilen maçlardan daha önemli hassas ve düşündürücü bir detay bu.

Yöneticilerin dikkatine sunarım.

Mersin'den söz etmezsek olmayacaktı.

Çok acayip bir takım.

Bu seviye için harika bir kadroları var.

Geçen hafta Tofaş'ı Mersin'de yanına bile yaklaştırmadan ve fark atarak yenmişlerdi.

Ayni tarifeyi bu maçta da Bursaspor'a uygulayıp daha ilk yarıda işi bitirdiler.

Potansiyeli olan bu kadro play-off yaparsa hiç şaşırmam.

Birçok kimsenin eleştirdiği coach Can Sevim; iki maçta da oyuncularını çok iyi yöneterek kazanmasın bildi.

Topa iyi yön veren, saha görüşleri üst düzeyde, ayni zamanda üçü de keskin şutör Justin Cobbs, Paco Cruz, Isaıah Pineiro ile, Gabriel Olaseni gibi çemberin altında savunmacısını bıktıran; sözde vasat görünümlü, özünde çok yararlı ve iş bitiren bir uzunları var.

Yerli rotasyondan Bursa orijinli Emre Tanışan; Tofaş'tan sonra Bursaspor maçını da iyi oynayarak seviye atladığını gösterdi.

Üç kısa hemen her pozisyondan yüksek yüzdeli şutlar sokarak ya da çembere giderek bitirirken; Olaseni ve Emre Tanışan'da ekstra katkı yaptılar.

27 sayıyla soyunma odasına giden maçın yıldızı Pako Cruz en zor şutları kaçırmadan sokarak yine harika bir performans sergiledi.

Bu sezon eski kulübü Tofaş'ın radarındaydı, son anda Mersin'e imzaladı.

Bursaspor gelecek yılın hazırlığını yapmaya başladıysa eğer; ben olsam Meksikalıyı listemin en başına yazardım.

Hakemler bu sezon her kulüp için ortak bir çile;

Kötü başladılar; hiç düzelemeden ve giderek daha kötü yöneterek yola devam ediyorlar.

Zafer Yılmaz, Fatih Aslanoğlu, Ahmet Tatlıcı üçlüsüne 10 üzerinden 5 puan veriyorum.