Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com
Bu dünyada keyif alacak o kadar çok şey var ki; portföyünüz geniş olsun...
03 Ocak 2025 Cuma, 17:50
Okurlarım iyi bilir.
Futbolu (daha doğrusu Bursaspor'u), basketbol, voleybolla, olimpik sporları ne kadar çok seviyor ve yorumlamaya çalışıyorsam;
Ortaokul sıralarından itibaren genlerime işlemeye başlamış müzik, sinema ve tiyatro tutkumu da bulduğum her fırsatta bu köşeden sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.
Örnek mi?
İş yerimde sürekli müzik dinleyerek motive oluyorum.
Hafta sonları fırsat bulursam; vizyondaki bir filme gitmeyi çok seviyorum.
Küllenir gibi olan tiyatro tutkumu ise; yıllar sonra kızımın beni yönlendirmesiyle galiba yeniden kazanmaya başladım !!.
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosunun oyunları bu kategoride ilk tercihim.
Nazım Hikmet Kültür Merkezi; ismi gibi bir kültür yuvası olduğu gibi Bursa'da tiyatronun da üssü konumuna gelmiş durumda.
Size önerim; burada sergilenen oyunları fırsat buldukça gidip, izleyin, bitince de avuçlarınızı parçalarcasına alkışlayın derim.
Tıpkı benim gibi;
Bertolt Brecht'in 'Aslan Asker Şvayk'ın da bütün kadro olağanüstü oynuyor, öyle böyle değil...
'Şu isim, bu isim' diye ayırımcılık yapamam, A'dan Z'ye hepsi döktürüyor, en küçükten en büyük rollere kadar; harika ötesi hepsi de.
David Harrower'in eserinden uyarlanmış 75 dakikalık 'Dünyanın Bütün İsimleri'nin sıkıcı temposunu; süper performanslarıyla bir tiyatro şölenine dönüştüren üç büyük oyuncu karı-koca Ayşe Gülerman Kum-Gökhan Kum ile Oğuz Han Ayaz; ABD'de dağıtılan en prestijli tiyatro ödülleri olan Tony'de yarışabilse; ( fantezi olsa da benim içimden öyle geçti) kim varsa sollar geçerler o kadar harika oynuyorlar...
Oyunun tek kadın karakteri Ayşe Gülerman Kum kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük bir oyuncu.
Kendisi farkında mıdır bilemem de; 'kendisini çoktan fersah fersah aşmış';
Daha keskin ve ağdalı rollerde altından girer, üstünden çıkar.
Sanki Yıldız Kenter gelip geçiverdi gözlerimin önünden ;
Sanki tiyatronun tartışılmaz divasının tarihe not düşen performansıyla insanı mıknatıs gibi kendine çeken 'Ben Anadolu'sunu yeniden tek başına oynuyor gibiydi.
Yeni bir Yıldız Kenter olabilmek kolay değil, hatta olanaksız.
İşte hafızamın bir köşesine çıkmamak üzere kazınmış 'Ben Anadolu'yu ve Kenter'i hiç unutamadığım için olacak;
'Yıldız Kenter karizmasına' erişebilmek öyle kolay olmasa da; Ayşe Gülerman Kum o gece bana; sahne performansıyla ileride çok daha iyi oyunlarda kendisine biçilecek rolleriyle tiyatroda iz bırakacak kalibrede birisi gibi göründü;
Övgümü abartı olarak algılayanları iknaya zorlayamam.
Nilüfer'deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi burnunuzun dibinde;
Bilet fiyatıyla bir tost bile alamazsınız o kadar ucuz!.
Gidip, izleyin, sizin de bir kararınız olsun.
Ayni sitede yazdığım sevgili Binay Kazan'la bir zamanlar radyo istekçisiydik.
Bugün o istekçiler; facebook üzerinden sosyal medyada örgütlenerek isimlerini duyurmaya devam ediyorlar.
Sadece TRT vardı o yıllarda, o da siyah beyaz.
Lisede başlayıp, üniversitede sürdürdüğümüz radyo istekçiliği demek; bir posta kartına çalınmasını istediğiniz parça ile adını soyadınızı yazıp postalamak;
Hafta sonu gelince de; kalem pilli transistörlü radyolarınızın başına geçip, ismimizin anons edilmesiyle onore olmak ve sonra da istediğiniz parçanın çalınmasını beklemek demekti.
DJ'lerimizin çoğu rahmetli oldu;
Yaşayanlara da uzun ömürler diliyorum. (Sebla Özveren, Bülent Gül, Nejat Çetinok, Hulusi Özüduru )
Ruhun gıdası olan müzik lise yıllarından beri bir tutkudur benim için.
İşyerinde; evde sürekli dinlerim.
Biraz eski kafalıyım kusura bakmazsanız.
Cistak cistaklı teknolalar, konuşur gibi söylenen raplar benim tarzım değildir!..
Rock müzik parçaları çalmaya başlasın, sabaha kadar dinlerim...
Pink Floyd, Deep Purple, Queen, Rolling Stones, AC/DC, Guns'N and Roses, The Beatles, Led Zeppelin, ABBA'ya hayranım.
Türkçe ve yabancı pop şarkılar öyle güzeldir ki, ancak o kadar güzel olabilirler!!.
Gençliğimizde Berkant Akgürgen'i, Ajda Pekkan'ı, Cem Karaca'yı, Barış Manço'yu, Edip Akbayram'ı, Erkin Koray'ı, Füsun Önal'ı, İlhan İrem'i, Nilüfer'i, Nükhet Duru'yu, Erkin Koray'ı, MFÖ'yü dinlerdik;
Bugünlerde Candan Erçetin'le Şebnem Ferah'ın yorum kaliteleri tüylerimi diken diken eder.
Galler kaplanı Tom Jones hep idolüm olmuştur.
'Delilah' sı çalsa da kendimizden geçsek.
İsveçli ABBA denince; Eurovision'un tartışmasız en iyi şarkısı seçilen 'Waterloo' su gelir aklıma.
Kendi adıma Pink Floyd'un 'Another brick in the wall'ı, Queen'in 'I want to break free'si ile;
Europe'nin 'The final countdown'u dünyanın en iyi rock şarkılarıdır.
Bir de Adele'nin 'someone like you' isimli şarkısını remix formatıyla günde iki kez dinlemesem boşluğa düşmüşüm gibi hissederim kendimi.
Bu yıl en çok dinlediğim parça; dünyanın en iyi düetlerinden birisi diyebileceğim 'Lady Gaga, Bruno Mars yapımı 'Die wiht a smile'i oldu.
Spotify müzik platformunda en kısa sürede 1 milyarlık dinlenme rakamına ulaşan bu düeti sizlere de hararetle tavsiye ederim.
Spor sadece futbol değildir;
Spor ayni zamanda basketbol, voleybol, atletizm, olimpik branşlar demektir;
Yaşam sadece futbol maçı izlemekten ibaret değildir;
Yaşam ayni zamanda sinemayı, tiyatroyu, müziği sevmek, izlemek ve dinlemek demektir.
Portföyünüzde tek bir keyifle yaşamak ise bana göre hayat değildir!.
O zaman iyi seyirlerle, dinlemeler herkese...
Yazarın Diğer Yazıları
Tofaş'ın Alex Perez'siz ikinci kaybı
06 Ocak 2025 Pazartesi, 22:41
Seyirci yok, basketbol yok, Bursaspor Yörsan'da yok
05 Ocak 2025 Pazar, 00:14
Paralimpik sporcularımız 2024'ü tarihi başarılarla kapattı
02 Ocak 2025 Perşembe, 16:23
Mustafa Özkeskin'i uğurlarken...
30 Aralık 2024 Pazartesi, 17:28
Spor yorumcularından Bursaspor taraftarlarına övgüler yağıyor
26 Aralık 2024 Perşembe, 17:16
Tofaş gümbür gümbür geliyor
24 Aralık 2024 Salı, 17:55
Büyükçekmece galibiyeti Serhan Kavut'a yazar...
23 Aralık 2024 Pazartesi, 17:28
Büyükçekmece galibiyeti Serhan Kavut'a yazar...
23 Aralık 2024 Pazartesi, 17:28
Basketbolda Bursa günü
22 Aralık 2024 Pazar, 23:31
Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51