Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com
Mustafa Özkeskin'i uğurlarken...
30 Aralık 2024 Pazartesi, 17:28
Teker teker ayrılıyor eski ve yeni dostlar aramızdan;
Sanki söz birliği etmişçesine;
Sırası gelenlerle; vadesi dolmadan geçip gidenler;
Yukarıdan aşağıya bir liste yapacak olsam;
İlk önce bu meslekte bana feyz veren büyüklerim geliverir aklıma;
Çok azaldık, bir elin parmağı kadar bile değil sayımız.
Sonra da zamanın acımasız çarklarına takılarak erkenden göçüp gidenler;
Feyz aldığım meslek büyüklerim;
Birlikte olunca aklımdakileri bir kenara bırakarak, akıp giden zamanın sihirli uhuvveti içinde gazeteciliğin bitmeyen sorunlarını sorgulamaya çalıştım cefakar küçüklerim;
En yukarıdan en aşağıya bir soyağacı sıralandıktan sonra eksilmeye başlayan o listede kimler girmedi ki yaşamıma;
Birini yazarsam, diğeri üzülür, gönlü kırılır; yattıkları yerde incinsinler istemem.
Bugün ebediyete uğurladığımız Mustafa Özkeskin hocam; bu listenin farklı bir yerinde ve kendine özgü kişiliğiyle çok özel ve güzel bir insandı benim için.
Ne tam yukarılarda; ne de tam aşağılarda;
Zamanın ortasında ve benimle ayni saftaydı...
Bitmeyen sohbetlerimize eklenen Bursaspor geyikleri çok hoşumuza giderdi ikimizinde.
Yöneticilerle, futbolcuları çekiştirir, bir minibüsün daracık koltuklarında yeşil beyaz renkler uğruna yapılan uzun deplasman yolculuklarında kendimize mutlaka futbol dışı gündemler yaratırdık.
Bazen sinemadan, bazen bir kitaptan, bazen bir tiyatro oyunuyla, bir ekran dizisinden laf ederdik.
Spor kadar sinema da yazardı Mustafa Özkeskin.
Ayni zamanda emekli fizik öğretmeni olduğu için, okulundaki öğrencilerinin kendisiyle olan diyaloglarından kesitler aktarırdı.
Arada bir görüş ve düşüncelerimiz örtüşmese de; bir şekilde ortak paydada buluşarak fit olurduk.
Hoştu, dosttu, nüktedandı.
Konuşmalarının ortasında patlattığı genizden gelen o gevrek kahkahasıyla sizi alıp bir yerlere götürürdü.
Aynı medyalar üzerinden ve yıllarca Bursaspor ağırlıklı yazılarla okurlarımızla buluşmuştuk.
Kendine has üslubu ve kıvraklığıyla yazdığı yazıların tadına doyum olmaz; bir daha, bir daha okuttururdu.
Yıllar içinde medyalarımız ayrılsa da dostluğumuz eksilmeden yerinde kaldı.
Bulduğumuz her fırsatta telefonlaşır, hal hatır sorardır.
Bir gün;
Telefonuma çıkmadı.
Meraklandım.
Neden sonra aort damarındaki yırtılma nedeniyle Şehir Hastanesi'ne kaldırıldığını öğrendim.
Kalp denilen yumruk büyüklüğündeki o nazik organda yaşanabilecek en ağır travmadır aort yırtılması.
Stent takmakta, by pass olmak; apandisit ameliyatı gibi normal bir operasyon sayılıyor günümüzde aort yırtılmasının yanında.
Keşke başka bir rahatsızlığı olsa da; o damar yerinde kalsaydı.
Uzun bir tedavinin ardından taburcu oldu.
Evinde nekahet devresini geçirirken de iletişimi kesmemiştik.
Maalesef eski sağlığı kalmamış, kısmi felç geçirmişti.
Walker yardımıyla yürüyebiliyor, konuşurken dili hafif sürtüyordu.
Son aradığımda telefonunu açmadı Mustafa hocam;
Bir daha, bir daha; yine dönüş olmadı.
Sağlıkta ve hastalıkta spor camiasının hızır gibi yanında olan ve eşiyle, dostunu sosyal medya üzerinden bilgilendirme gibi ulvi bir görevi yıllardır fahri bir hizmet olarak görüp aksatmadan sürdüren sevgili Mehmet Ceylan'da olmasa; Mustafa hocanın son durumunu öğrenemeyecektik...
Yine pıhtı atmış meğerse ameliyatlı aort damarına canım hocamın.
Böyle hastalara hiç aksatmama koşuluyla kan sulandırıcı haplar önerilir;
Bir gün düzenli almayın, yaşam dengeniz alt üst olur;
Kalbiyle ilgili ciddi sorunlar yaşamış birisi olduğum için kendimden biliyorum.
Yeniden tıkanan o damarın ihanetiyle ikinci yatışında fazla dayanamadı yorgun vücudu.
İflas ederek, onu aramızdan ayırdı...
Mustafa Özkeskin Bursaspor'la ilgili kalem oynatan, yorum yapan, görüş belirten ayakta kalabilmiş birkaç spor yazarından birisiydi.
Medya çınarının dallarından bir yaprak daha yere düştü maalesef.
Ve bir büyük kalem daha susarak ahirete intikal etti,
Sevgili dostlar;
Bursaspor'un peşinden koşturan bizim kuşakta sona gelindi neredeyse.
Saymaya kalksak bir elin parmağı kadar bile etmez.
Vadesi gelen gidiyor bu fani dünyadan, ebedi aleme.
Acaba şimdi kimin başının etrafında nöbettedir azrail meleği bilemeyiz ki.
Belki yarın, belki yarından da yakındadır;
Dostlarıyla, oğlu ve eşi babalarını, spor camiasıyla, Bursaspor ise güçlü kalemiyle durumu özetleyen önemli bir yazarını kaybetti.
Bugün Şeker Hoca camiinde Mustafa Özkeskin'in cenaze namazını eda etmek için saf durduğumuzda aklımdan bunları geçirdim.
Bursalı ünlü bestekar ve şarkıcı Yıldırım Gürses'in TSM klasiklerinden olan o unutulmaz şarkısını mırıldandım kendi kendime.
'Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştim.
Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim.
Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar,
Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma'
Bundan sonra her sonbahar gelişinde yere düşen her yaprak; bana seni ve senin gibi aramızdan ebediyete intikal etmiş meslek büyüklerimizle dostlarımızı anımsatacak sevgili hocam.
Seni hatırlayarak; hala yıkılmadan ayakta kalabilmişler varsa eğer; senin şahsında uzun ömürler dileyeceğiz.'
Mekanın cennet olsun; yattığın yerde nurlar içinde uyu Mustafa Özkeskin...
Unutulmayacaksın...
Yazarın Diğer Yazıları
Paralimpik sporcularımız 2024'ü tarihi başarılarla kapattı
02 Ocak 2025 Perşembe, 16:23
Spor yorumcularından Bursaspor taraftarlarına övgüler yağıyor
26 Aralık 2024 Perşembe, 17:16
Tofaş gümbür gümbür geliyor
24 Aralık 2024 Salı, 17:55
Büyükçekmece galibiyeti Serhan Kavut'a yazar...
23 Aralık 2024 Pazartesi, 17:28
Büyükçekmece galibiyeti Serhan Kavut'a yazar...
23 Aralık 2024 Pazartesi, 17:28
Basketbolda Bursa günü
22 Aralık 2024 Pazar, 23:31
Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51
La la la, lay lay lom; Pablo Martin Batalla
19 Aralık 2024 Perşembe, 16:45
Sadece futbolcuları değil; yüzücülerimizi de sevin...
18 Aralık 2024 Çarşamba, 17:23
Meslek yaşamımın en zor yazısı bu yazı oldu...
17 Aralık 2024 Salı, 14:37