Şirketlerde yeni dönem başlıyor!

Sizce şirketini ve işini, veriye dönüştüremeyenlerin geleceğin iş dünyasında yaşama şansı var mı?

"Maalesef yaşama şansı kalmayacak.

Ancak dijital dönüşümü başaranlar için gelecek güzel gelecek..."

'Geleceğin Sanayisi: Çevreci ve 5.0' konulu dinlediğim sunumda bahsedildi.

Dijital Dönüşüm...

Tüm iş/yaşam koşulları pandemi öncesi ve sonrası olarak ayrıldı.

Yıkılan paradigmalar ve pandemi ile yayılan dijital dönüşüm geleceğe damgasını çoktan vurdu.

Covid-19 zaten başlamış olan dönüşümü sadece hızlandırdı.

Sinsice derinleşen krizleri su yüzüne çıkardı.

Dünyanın epeydir çözülmeyi bekleyen ciddi ekonomik, sosyal, teknolojik, ekolojik sorunları vardı.

Gelecekçi liderlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğu ortaya çıktı.

Dijital dönüşümünü hızlandıran işletmeler için veri her şey demektir.

"Veri, ne iş yapılıyorsa yapılsın, o işin temeli, omurgası, kök hücresidir" diyor Fütürist, Ekonomist, Yazar Ufuk Tarhan...

Yani, şirketinin, işinin her bir zerresini, hücresini, unsurunu (ürünleri, işyerleri, çalışanları, müşterileri, tedarikçileri, çalışanları, paydaşları, iletişim, satış, pazarlama, finans vb. tüm hareket ve faaliyetleri) dijital olarak ifade edemeyen, yani veriye dönüştüremeyenlerin geleceğin iş dünyasında hiçbir formda yaşama şansı olmadığını anlatıyor.

İyi bir gelecek istiyorsak eğer, önce iyi insanlar olmayı başarmamız gerektiğinin de altı çiziliyor.

Ardından 3T dikkatimi çekti.

Yukarıda sözünü ettiğim '3T nedir?' diye merak edenler olabilir.

Bu sorunun cevabını doğrudan Fütürist, Ekonomist, Yazar Ufuk Tarhan'dan öğrendiğim şekilde aktarayım.

"Teknoloji, Tasarım ve Takım Oyunu"

Konuya biraz daha açıklık getirmek istiyorum.

Önce geleceğin iş dünyası ile başlayalım.

Geleceğin iş dünyasında var olmanın anahtarının dijitalleşme olduğuna işaret etti.

Yazımın ilk satırlarında değinmiştim.

Yani, şirketinin dijital dönüşümünü gerçekleştirebilen liderler için gelecek güzel gelecek.

 "Gelecek; cesurları, bozguncuları, kodcuları ve paylaşımcıları çok seviyor. Gelecek; ama, fakat lakincileri, yerim dar ve oynayamıyorumcuları hiç ama hiç sevmiyor! Oyunda kalmak istiyorsak değişmek, dönüşmek ve versiyonumuzu yükseltmek zorundayız" diyor.

İş dünyası daha dördüncü sanayi devrimine yani Endüstri 4,0'a geçişi ve dijitalleşmeyi tamamlamaya çalışırken, gündeme yapay zekâ düştü.

İş dünyasını bu seferde yapay zekânın mecburiyeti sardı.

Burada da, "Gelecekte daha zeki ya da güçlü olanlar değil, değişime en fazla ayak uyduranlar ayakta kalır" sözünü hazırlatalım.

Ve tüm bunlar da doğal olarak şirketlerde tepeden tırnağa oluşması gereken 5Y kuralını bir numaralı gündem maddesi yaptı.

Peki, 5Y nedir?

Bunu da şöyle tanımladı:

"Yetenekli, yetkin, yetkili, yaratıcı ve yenilikçi"

Şirketler zaten pandemi ile başlamış olan hibrid çalışma uyarlamalarıyla uğraşıyordu. Şimdi gündemlerine yapay zekâ ile 5Y eklenmiş oldu.

"Asıl mesele hala nitelikli insan..."

Peki, bu sorun nasıl aşılabilir?

Her ne kadar teknoloji her şeyi hızlı, ucuz yaparım vaadi ile gözleri kamaştırsa da, unutmayalım ki işin merkezinde hala insan olacak.

Endüstri 4.0 ve Endüstri 5.0'ın farkları ne?

Arasındaki temel farkı şöyle anlatıyor:

"Endüstri 4.0'ın odak noktası otomasyon ve optimizasyon, Endüstri 5.0'ın odak noktası işbirliği ve sürdürülebilirliktir."

"Endüstri 4.0, siber-fiziksel sistemler ve nesnelerin internetini kullanırken, Endüstri 5.0 yapay zeka ve insan-makine işbirliğini kullanır."

"Endüstri 4.0, verimlilik ve üretkenlik üzerine odaklanırken, Endüstri 5.0 kalite ve müşteri deneyimi üzerinde yoğunlaşır."

"En büyük yatırım eğitim ve gelişime yapılmalı" diyor.

Yani kendimizi sürekli yeniden inşa ve restore edeceğiz.

Şirketler için öneriler arasında yer alan paylaşımlar dikkat çekiciydi.

Peki, yetkinlik dönüşümü 5.0 için çalışanlara nasıl yardımcı olabilirsiniz?

Şöyle ki;

İyi bir yetkinlik envanter ve gelecek planlama çalışması ile gelecek için ihtiyaçlar saptanmalı.

Becerilerin geliştirilmesine yardımcı olacak öğrenme, deneyim ve gelişim programlarına yatırım yapılmalı.

Öğrenme, liderlik ve gelişim kültürü oluşturulmalı. Yani; çalışanların öğrenmek ve risk almak konusunda rahat hissettikleri, her birinin kendini işinde lider hissettiği bir ortam oluşturulmalı.

Çalışanların kariyer gelişimi desteklenmeli. Kişisel gelecek farkındalığı, geleceklerini planlamaları, T-İnsan'laşmaları konusunda bilinç ve beceri kazanacakları çalışmalara katılmaları sağlanılmalı.

Özetle tek yol 'T'

Yani, T-İnsan modeli...

Tasarımcı, Tedarikçi ve Teknolojik olmayı içeriyor.

 T- insan, olabilmek için önce yeteneklerinizi keşfetmeniz ve o alanda çok çalışıp her şeyi derinlemesine öğrenmeniz gerekiyor.

Sonra da bilginizi her şeyde kullanabilirsiniz.

Yeni nesil insanda hiyerarşik sıralama olmayacak; grup halinde, hızlı, esnek, herkesin katıldığı yöntemle yapılacak her şey.

Ve T insan yüksek teknolojiyi de kullanarak işinde başarılı olacak.

Şu anda ufukta görünen başka bir model yok.

Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden 'T- insan'laşmak üzere harekete geçin.

Geçtiyseniz, ilerlemeye devam edin.

Başarıyı da,

"Her nerede, ne yapıyorsak, kime yapıyorsak sırf sen varsın diye bir başkasının mutlu olma hali" olarak tanımlıyor Ufuk Tarhan...

Genel gidişata bakıldığında bu girişin daha da yaygın olacağını görmekteyiz.

Tabi T'leşmiş yönetici ve lider ile...

İşte yeni dönemde şirketlerin nasıl büyüyeceğine cevap...

Kısaca bu büyümeye dijital alandaki yeni strateji öncülük ediyor.