Elif Didem Danacıoğlu

Sanayicinin beklentileri değişti

10 Mayıs 2022 Salı, 14:46

Otomotiv konusu ne zaman gündeme gelse, çip krizi ile başlayan konu zorlayıcı artan maliyetlere geliyor.

Demir çelik, çip krizi, tedarik problemleri ve hammadde fiyatlarının seyri otomotivde, önemli belirleyici faktör olarak karşımıza çıkıyor.

Tüm dünyada otomotiv tedarikine zarar veren yarı iletken çip krizinin, 2023 yılında üretimi düşüreceği tahmin ediliyor.

Aynı zamanda, Rusya ve Ukrayna'nın önemli bir hammadde tedarikçisi olması da çip krizi ile boğuşan otomotiv sektörünün, hurda ve demir çelik tedarikinde yeni krizlerin kapısını aralayacağı öngörülüyor.

Şöyle ki, ekonomideki gelişmelerle birlikte çip krizi ve artan maliyetler otomotiv sanayicilerinin beklentilerini değiştirmesine sebebiyet veriyor.

Geçtiğimiz günlerde de Topbaş Group Genel Müdürü Haluk Sami Topbaş'ı ziyaret ettim.

Topbaş Group Genel Müdürü Haluk Sami Topbaş ile otomotiv sektörü ve ekonominin genel görünümünü konuştuk.

Güncel veriler ışığında otomotiv sektöründe üretim, satış, çip krizi ve Rusya - Ukrayna savaşı etkisi silsilesiyle duruma detaylı bakma fırsatı bulduk.

Haluk Sami Topbaş'a göre, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle demir çelik sektöründe de sıkıntılar yaşandığı ve demir çelik fiyatlarındaki artışın otomotiv ve birçok sektörün karşısına zam olarak çıktığı yönünde. 

Ve ekledi:

"Özellikle demir ve çelik gibi hammadde rezervlerinin otomotiv sektöründeki ciddi kullanım miktarları, ülkedeki ekonomik sıkıntılar sebebiyle negatif etkisini daha fazla hissettir hale getirdi. Bu yüzden otomotiv gibi birçok sektörün vazgeçilmezi olan demir çelik ürünlerinde hem tedarik sorunu hem de fiyatlama problemi yaşanıyor."

"ÜRETİLEN ARAÇ SAYISI DÜŞECEK"

Çip krizi ve hammadde tedarik sorununun Türkiye'nin otomotiv üretimini geriye götürdüğüne dikkat çekti:

"Rusya ve Ukrayna savaşının demir çelik sektörünü etkilemesi ve çip krizi gibi etkenlerden dolayı 2023 yılında üretilen araç sayısının düşeceğini ve otomobil fiyatlarının aşırı yükseleceğini öngörüyorum. İthal arabalara baktığınızda 10 milyon TL gibi rakamlar konuşuluyor. Aracı almaya gidin sıra var, fakat araç yok. Bunun bir nedeni de çip krizi. Bir araçta çip veya sensör sayısı 350 adetten başlıyor, 1000 adete kadar çıkıyor. Dev firmaların; çip krizi ve demir çelik fiyatlarındaki artışın etkisiyle üretimlerini düşürmesi fiyatlara artış olarak yansıyacak. Dolayısıyla araçların artan maliyetler sebebiyle yüzde 25 daha pahalaşacağını düşünüyorum. Bu durum ülke refahı açısından da çok büyük bir sıkıntı yaratıyor. Tedarikte sıkıntı yaşayan bazı fabrikalar üretimi geçici olarak durduruyor. Küresel otomotiv sektörünün yanı sıra Türk otomotiv sektöründe de dolaylı kayıplar bekliyorum. Tüm dünyada meydana gelen ham maddedeki fiyat artışları, demir çelik ürün fiyatlarına, artan enerji maliyetleri ise dolaylı olarak üretim maliyetlerine yansıyor ve çelik tüketen sektörleri de beraberinde olumsuz etkiliyor."

"YAN SANAYİCİLERİN ÇOK ÇABUK ADAPTE OLMASI GÖZÜKMÜYOR"

"Otomotiv üretiminde bir kriz bitmeden diğeri başlıyor" diyerek altını çizdi ve ekledi:

"Bu yılın 3. çeyreğinde rahatlarız diyorduk ama artık net bir şekilde 2022 ve 2023 yıllarının da bu sıkıntılarla geçeceğini telaffuz etmeye başladık. Hammadde ve hurda fiyatlarındaki artış gibi sıkıntılı süreçler maalesef önümüzdeki dönemde de devam edecek ve bu duruma Orijinal ekipman üreticileri (OEM) ve yan sanayicilerin çok çabuk adapte olması gözükmüyor. Biz sanayiciler, planlarımızı yıllık olarak yapıyoruz ve hammaddemizi 3-4 aylık periyotlarda satın almak durumundayız. Dalgalanan fiyat artışları sektörü olumsuz etkiliyor. Sanayide kullandığımız hammaddemiz, Ukrayna ve Rusya'dan gelen hurda ile üretiliyor. Türkiye'deki hammadde fiyat artışı Avrupa'nında çok üzerinde seyrediyor.Bunun bir sebebini de yüksek enerji maliyetlerinin ülke ekonomisine yansımasından dolayı olduğunu söyleyebiliriz. Otomotiv üretiminde yaşanan sıkıntılar Türkiye'deki tedarikçileri de giderek daha fazla zorluyor. Çip krizi ve artan maliyetler otomotiv sanayicilerinin beklentilerini değiştirdi."

"ALTERNATİF ÇÖZÜM ÜRETİLMESİNİN BEKLENTİSİ İÇİNDEYİZ"

Yan sanayinin durumuna değindik ve şöyle devam etti:

"Yan sanayinin durumu stabil diyebilirim. İş potansiyeli var fakat paralel olarak kalifiye personel ve hammadde sıkıntısı da var. BUTGEM gibi merkezlerinin çoğalması ve Endüstri Meslek liselerinin tekrar hareketlenmesi lazım. Nitelikli eleman sorunun yanı sıra ülkenin ekonomik kriz durumu çözümlenemediği sürece tüm tedarik zincirini etkilemeye devam edecektir. Bunun yanı sıra; Navlun fiyatlarında ciddi fiyat artışları gerçekleşti ve bunun düzensiz olarak artacağı öngörülmektedir. Bu durum ise dolayısıyla tedarik edilen ürüne zam olarak yansımaktadır. Türkiye için de büyük handikap yaratan bu konunun iyileştirme çalışmaları ve alternatif çözüm üretilmesinin beklentisi içindeyiz."

"LOJİSTİK MALİYETLER ARTTI"

Otomobil üretiminin zorlaştığını vurgulayarak, şu yorumu yaptı:

 "Yeterli sayıda çip yani yarı iletken temin edilememesi, üretimde kullanılan ana hammaddelere ulaşmakta yaşanan zorluklar, Rusya ve Ukrayna savaşının fiyatlar ve hammaddede yarattığı ek baskı, üretimde gerekli tedarik parçalarının yurtdışından temininin zorlaşması ve küresel ticareti sağlayan lojistik maliyetler gibi tüm etkenler otomobil üretimini zorlaştırıyor."

"İTHALATI AZALTMAMIZ LAZIM"

Döviz kuru, enflasyon, lojistik maliyetler ve emtia fiyatlarındaki artışın piyasada hem üretimin hem de ticaretin dengesini bozduğunu ifade ederek, üretime dikkat çekti:

"Tüm sektörlerde daralma var. Enflasyonu düşmemiz için ithalatı azaltmamız lazım. Türkiye'nin temel sorunu, üretim yapmamaktan kaynaklıdır. Türkiye'de enflasyonun temel sebebi, maliyetlerden kaynaklıdır. Yani Türkiye'nin enflasyonu maliyet enflasyonudur. Maliyet enflasyonunun bir nedeni ithal edilen ara mallardan kaynaklıdır. Ekonominin en değerli temel taşı güvendir. Maalesef bizimde güven sıkıntımız var. Hemen arkasından öngörülebilirlik geliyor. Önümüzdeki dönem için öngörüde bulunmak zor. Önümüzü göremiyoruz. Enflasyonun düşmesi ve ekonomik durumun düzelebilmesi için güven ortamın oluşması şart. Daha fazla kendi kaynaklarımızla üretmeye çalışmalıyız. Tabii ki, Türkiye ekonomisinin düzelebilmesi için dış etkenlerde çok önemli bir unsur."

"SANAYİCİLER ÇATI GES UYGULAMASINA DAHA DA YÖNELDİ"

Enerji kesintilerinin sanayiciyi zor durumda bıraktığını anımsattı:

"OSB'lerde yaşanan elektrik kesintisi üretime olumsuz etkisi oldu. Bu süreçte yaşanan belirsizlikler tüm sanayicilerde enerji kesintilerinin ilerleyen zamanlarda de devam edebileceği yönünde endişeler yarattı. Enerji kesintisinin olması, üretimsel ekonomi açıdan dengeyi bozdu. Sanayicinin daha yüksek maliyetlere katlanmasına neden oldu. Bu zorlu süreçte ivedilikle tedbirlerimizi aldık. Zaten belli bir miktar stoklu çalışmak zorundayız, fakat bir yere kadar. Enerjide yüksek düzeyde dışa bağımlı olmanın ortaya çıkardığı ekonomik maliyetlerin sonucu olan cari açık yanında, yaşadığımız enerji kesintileri sorunu birlikte ele alındığında; ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları ve yerli enerji arzını arttıracak alternatifleri üretmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuz tablonun daha da çoğalmaması için sanayiciler çatı GES uygulamasına daha da yöneldi."

Yazarın Diğer Yazıları

'KGF' desteği gelir mi?
21 Aralık 2024 Cumartesi, 20:38

İmalatta 153 işletme daha kapandı!
20 Aralık 2024 Cuma, 20:01

Vergi gelirleri yüzde 62,5 arttı!
19 Aralık 2024 Perşembe, 19:50

Bursa'da fiyat 26 bin 296 TL'ye yükseldi!
18 Aralık 2024 Çarşamba, 21:32

'Çin' stresi!
17 Aralık 2024 Salı, 19:08

SGK'da 17,5 milyar lira açık!
12 Aralık 2024 Perşembe, 19:30

Dolar?
11 Aralık 2024 Çarşamba, 20:51

Çarklar dönemiyor!
10 Aralık 2024 Salı, 20:35

Meslek Liselilere destek!
09 Aralık 2024 Pazartesi, 20:48

Bursa Deri OSB'de neler oluyor?
07 Aralık 2024 Cumartesi, 21:14

Tüm Yazılar