Hal yasasındaki son gelişmeler neye işaret ediyor?

Bugünlerde gündem yine hal yasasına çevrildi.

Neden bekliyor yoksa genişletiliyor mu?

Neden çıkmadı, çıkacak mı ya da çıkmayacak mı?

Bir tarafta hal kanunu ile ilgili güncel şartlara uygun bir düzenleme gerektiğini ifade eden değerlendirmeler var.

Diğer tarafta ise, hal kanunu ile ilgili düzenleme gerekmediğinin altı çiziliyor.

Yani acilen çıkartılması düşünülen bir 'Hal Yasası' vardı da, "şu an akıbetini bilen var mı?" diye aklımdan geçti.

Piyasa gündemindeki hızlı gelişmeler sonucu, gıda piyasasında farklı yönlerden rüzgârlar esmeye devam ediyor.

Bildiğiniz üzere, tüm dünyada yüksek enflasyon çağı yaşanıyor.

Üretici ürününü değerinde satamadığını, tüketiciler de ucuz ürün alamadığını savunmaya devam ediyor.

Peki, neler oluyor?

Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, 'Yeni Hal Yasası'nın hazırlıklarının sürdüğünü söylüyor.

Aynı zamanda Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Bursa'da sebze ve meyve ticareti yapan firmalarla bir araya geldiğinde meyve sebze ticaretindeki fire sorununun çözülmesi için adımlar attıklarına da değiniyor.

Baktığınızda, meyve ve sebze ticareti ile ilgili sorunlar yeni bir gelişme değil.

Zaten yapısal bazı sıkıntıların olduğu sebze ve meyve ticareti yapan firmaların gündeminden hiç düşmüyor.

Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak'da bu konunun bir taraftan üretim kısmı, diğer taraftan ticarileştirme kısmı olduğunu ve problemin kaynağında altyapı sorunu olduğunun altını çizerek, "Üretim planlaması yapmadan üreticinin kendi yöntemleriyle ve tercihleriyle bu sistemi sürdürmek mümkün değil" diyor.

Ve ekliyor:

"Nakliye maliyetlerinin yükselmesi ticarete de yansıyor. Hal kanunu, aslında meyve sebze ticaretinde bir borsa özelliği görsün diye 1960 yılında yürürlüğe girdi. Ana ilkeleriyle günümüze kadar ulaşmış bir kanun fakat güncel şartlara uygun bir düzenleme gerekiyor. Hem üreticinin hem de bu işin ticaretiyle ilgilenen kişilerin ortak talebi meyve sebze ticaretinde oluşan fire sorunu. Fire konusunda da makul bir oran için çalışıyoruz."

Kısacası, bugün ürünü satmazsanız yarın fiyatı değişiyor.

BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Metin Şenyurt ise, yüksek enflasyonun üretimin, ticaretin ve yatırımın önündeki en büyük engel olduğunu işaret ediyor.

Ve şu paylaşımı yapıyor:

 "Hazırlıkları süren Yeni Hal Yasası'nı da enflasyonla mücadelede ve gıda zincirinde üreticiden son tüketiciye kadar tüm halkaların sağlıklı bir şekilde işlemesi adına oldukça değerli buluyoruz. Ayrıca enflasyona karşı alınan tedbirlerden daha etkili sonuçlar alınabilmesinde, nihai ürün fiyatlarına getirilen vergi indirimleri kadar, tarımsal ürünlerin üretiminde kullanılan enerji ve lojistik gibi girdi maliyetlerini aşağı çekecek tedbirler de büyük önem taşıyor. Gıda fiyatlarındaki artışın önüne geçmek için perakende sektörüne sağlanan vergi indirimlerinin hallerdeki tüm işlemlere uygulanmasının da fiyatları aşağı çekeceğine inanıyoruz."

"BİR TASLAK SÖZ KONUSU DEĞİL"

Tüm bu değerlendirmelerin ardından Bursa Sebzeciler Meyveciler ve Benzerleri Odası Başkanı Mehmet Çakman'ı aradım.

Başkan Mehmet Çakman, şu cevabı verdi:

"Her sektörde olduğu gibi lojistik maliyetlerinin yükselmesi ticarete de yansıyor. Hal yasası ile ilgili yapılacak bir değişiklik taslağının var olduğunu basından bizlerde izliyoruz. Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak'ın Bursa ziyareti öncesi bazı çalışmalar yapmak istedim. TBMM'de iletişim kurduğum ve hatta bazı milletvekillerimizle görüşmelerimde henüz hazırlanmış bir taslak olduğunu söylemediler. Yani, daha henüz hazırlanmış bir taslak yok. Bakan Yardımcımız Sezai Uçarmak, taslak ile ilgili çalışmalar yapıldığını söylüyor."

Ve devam etti:

"2010 yılında çıkmış olan hal yasası, eğer işlevlik kazanırsa, hükümet tarafından hal yasasının müeyyideleri yerine getirilirse, kontrol altına alınırsa ve yasa doğru uygulanırsa zaten bir sıkıntı olmayacaktır. Bence yasanın değişmesine bile gerek yok, çünkü mevcut yasada her şey var. Kanun, üretim bölgelerinde buzhaneler kurulacak ve Türkiye geneline soğuk zincirle araçlar ürünleri taşıyacak diyor. Bu kanun firenin önlenmesi için çıktı.Üretim bölgesine deponu kurmadıysan, güneşin sıcaklığında hasat ettiğin malı kamyona sardıysan ve yarısı çürüdüyse eğer, bunun sorumlusu kim? Kanuna göre uygulanması gerektiğini düşünüyorum.Hali hazırda meydana çıkmış bir taslak söz konusu değil. Şuanda söylenen sözler muallâktadır. 2010 yılında çıkmış olan kanun benim için yeterlidir. Zaten devlet tarafından tam şekliyle uygulanırsa eğer, yeni kanuna da gerek yoktur."