Marmara Belediyeler Birliği, kuruluşunun 50. yıl dönümü kapsamında Marmara Denizi'ni konu alan ilk etkinlikte Bursa'da bir araya geldi.
SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN
Marmara Belediyeler Birliği, kuruluşunun 50. yılı kapsamında düzenlenen etkinlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in ev sahipliğinde Bursa'da bir araya geldi.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 50. yıl etkinliğinde, Marmara Denizi'nin korunması ve 'Marmara Denizi Eylem Planı' konuları da bu toplantıda masaya yatırılıyor.
Marmara Belediyeler Birliği kuruluşbunun 50. yılı kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Bugün son derece bir yıl. Bugün herkesin ortak değeri olan Marmara Denizi'nin karşı karşıya kaldığı çevre yönetimine ilişkin sorunları çözme gayretiyle mevcut durumu değerlendirmek üzere bir araya geldik. Marmara Belediyeler Birliği'nin kuruluş amacı belli. Marmara bölgesindeki, belediyeler arası dayanışmayı artırmak, demokrasiye destek vermek, çevresel etkileri dikkate alarak bu konularda dayanışma örneği sergileyen geleceğini düşünen kurucu üyelerimize, Marmaradaki yaşayan insanlar olarak teşekkür borçluyuz" dedi.
Sözlerini sürdüren Başkan Bozbey şu ifadelere yer verdi:
"Bu denizin geleceği, hepimizin ortak sorumluluğundadır. Yerel yönetimler, merkezi idare, sanayi kuruluşları, bilim dünyası ve sivil toplum kuruluşları olarak birlikte hareket etmek zorundayız. Marmara Belediyeler Birliği olarak bu meseleye verdiğimiz önem, 50 yıl önceki kuruluş felsefemize dayanıyor. Kuruluşumuzdan bu yana, bölgemizin çevresel ve kentsel süreçlerine liderlik etmeyi görev edindik. Marmara Belediyeler Birliği, 1975'te kurulduğunda, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokratik katılımın artırılması gibi önemli hedeflerle yola çıkmıştı. Bugün, bu güçlü temellerin üzerinde daha yaşanabilir bir Marmara yaratmak için kararlılıkla yol alıyoruz. Bu 50 yıl boyunca kazandığımız deneyimler, bugün bizlere sadece bir miras bırakmakla kalmadı, aynı zamanda bizi daha sağlam adımlarla geleceğe taşımak için güç verdi. Bizler de 50. yıl etkinliklerimize kuruluş motivasyonlarımızın en önemli bileşenlerinden biri olan ortak değerimiz Marmara Denizi ile start vermek istedik."
Marmara Belediyeler Birliği, kuruluşunun 50. yılı kapsamında düzenlenen etkinlikte konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "50. yıl dönümüzde, Marmara Belediyeler Birliği'nin üyelerinin temsil ettiği 11 ilde birlikteliğinin gücünü, bölgenin dinamizmini, birlikte üretme ve birbirine güç verme anlayışını simgeleyen bir logo ile taçlandırdık. Bu logo, Marmara Bölgesi'nin tüm canlılığını ve iş birliği içinde daha güçlü yarınlar inşa etme arzusunu temsil etmektedir. Birlik olarak amacımız, 50 yıl boyunca kazandığımız deneyimleri geleceğe taşımak, daha yaşanabilir bir Marmara için adımlar atmaya devam etmektir. Yoğun nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve ekosistem üzerindeki yük, artık Marmara Denizi için taşınamaz bir boyuta ulaşmış durumda. Şunun da altını çizmemiz gerekiyor ki; Marmara Denizi'nin bu hale gelmiş olması, hepimizin bir noktada eksik kaldığını gösteriyor fakat artık belediyelerimiz daha güçlü, teknolojik imkanlar daha fazla. En önemlisi de kurumlar olarak birlikte çalışmayı öğrendik. Kamuoyu farkındalığı her geçen gün artıyor. Bilim insanlarımız bu konuda büyük bir özveriyle hepimize yol gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"BU YÜKÜ MARMARA DENİZİ KALDIRAMAZ"Marmara Denizi'nin önemine vurgu yapan Başkan Bozbey, "Marmara Denizi'nin sadece ekosistem açısından değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel yapı için büyük bir öneme sahip. Marmara Denizi, coğrafi olarak iki büyük deniz arasında bir boğaz olsa da yalnızca bu tanım denizimizin değerini tam anlamıyla karşılamaz. Marmara, tarihin en eski zamanlarından bu yana hem denizcilik hem de kültür açısından önemli bir merkez olmuştur. Ancak, bugün karşı karşıya kaldığı çevresel tehditler, bu denizin korunmasını ve iyileştirilmesini acil bir mesele haline getirmiştir. Bu kadar çabaya, bu kadar dayanışmaya, bu kadar öngörüye rağmen geldiğimiz nokta bizlere müsilaj sorunu olarak geri döndü. Bu halen daha devam edecek gibi duruyor. Bu yükü Marmara Denizi kaldıramaz. Tüm yetkililerin, yerel ve merkezi yönetimlerin, bu konuda acil önlem almaya ve önemli adımlar atmaya ihtiyacı var. Bu yıl yapacağımız toplantılardaki alacağımız kararlar hepimizin sorumluluğunda. Kaybettiğimiz değer bizim hepimizin değeri. Marmara tabiri caizse 'Ben ölüyorum' diyor. Biz bazı şeyleri yapamıyoruz, adım attığımızda karşımıza çıkan engelleri aşamıyoruz. Genel ve yerel idarelerin, beraberce kol kola ve yan yana durarak çözüm ortağı olarak bu sorunları birlikte aşacağımıza inanıyorum. Bugün hepimizin ortak değeri olan Marmara Denizi'nin geleceğini belirlemek amacıyla bir araya gelmiş bulunuyoruz" dedi.
"MARMARA DENİZİ'Nİ GÖRMEZDEN GELMEK KİMSENİN HADDİ OLMAMALI"Marmara Denizi için yetkililere çağrıda bulunan Başkan Bozbey sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Marmara Denizi bizim yaşam kaynağımız, ancak yıllardır süregelen ihmaller, yanlış politikalar ve denetimsizlikler yüzünden denizimiz nefes alamaz hale geldi. Bu hepimizin kabul etmesi gereken bir gerçek. Marmara Denizi geri dönülemez felakate sürükleniyor. Bu krizi durdurmak bizim ellimizde. Marmara'nın çığlığını duymazdan gelemeyiz. Marmara Denizi olmadan ekonomide sürdürülemez. Marmara Denizi'ni korumak sadece çevresel mesele de değil, insani bir sorumluluktur. 30 milyon civarında insana ev sahipliği yapan bir bölgeyi yok saymak, görmezden gelmek gerçekten hiçkimsenin haddi olmamalı. Bu yüzden hep beraber buradayız.
2021 yılında hepimizi etkileyen müsilaj sorunu ile karşı karşıya kaldık. Bu müsilaj felaketi, artık Marmara Denizi'nin kirlilik yükünü kaldıramadığını gözler önüne serdi. 2021 yılında Marmara Denizi hepimize 'Ben ölüyorum, can çekişiyorum, ne yapacaksanız yapın' mesajı verdi. Müsilaj sadece deniz canlılarının yaşamını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda turizm ve balıkçılık gibi sektörel faaliyetleri de doğrudan etkiliyor. Ancak bu felaket, aynı zamanda Marmara Denizi'ne duyduğumuz sorumluluğu artırmamız için de bir çağrı niteliğinde.
"MARMARA DENİZİ'NE HER GÜN YAKLAŞIK 4,7 MİLYON METREKÜPLÜK ATIKSU DEŞARJI YAPILMAKTA"Marmara Denizi'ne ulaşan kirliliğin büyük kısmı karasal kaynaklıdır. Kentsel atıksular, sanayi atıkları ve tarım kaynaklı kirlilik, denizin ekosistemini ciddi şekilde tehdit etmektedir. 2021 yılı verileriyle konuşacak olursak Marmara Denizi'ne her gün yaklaşık 4,7 milyon metreküplük atıksu deşarjı yapılmakta, bunun neredeyse yarısı yalnızca fiziksel arıtmadan geçirilerek denize bırakılmaktadır. Bu da denizin oksijen seviyesinin hızla düşmesine yol açıyor, deniz suyu kalitesini deniz canlıları açısından ciddi şekilde bozuyor ve sonuç olarak ekosistem dengesini sarsıyor. Bu kirliliğin büyük kısmı kentsel atıksu deşarjlarından kaynaklanıyor. Bununla birlikte, azot ve fosfor yüklerine bakıldığında tarımsal aktiviteler, Marmara'nın besin tuzları seviyesini arttırarak aşırı biyolojik üretimi tetikliyor.
"BU DENİZ ARTIK PES ETMİŞ DURUMDA"Bugün burada yapılmayanlar üzerinden bir suçlu bulmak için buluşmadık. Heybemizdekileri masaya döküp neyin nasıl yapılması gerektiğini açıklıkla konuşmak ve acil bir çözüm üretmek için bir aradayız. 30 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan bir bölgenin merkezinde olan bu denizi kaybetmek gibi bir lüksümüz yok. Marmara Denizi, sebep olan kirlilik ve sanayileşme ile bu hale gelmiştir. Bu deniz mücade ediyor ama artık pes etmiş durumda. 'Beni daha fazla kirletmeyin, benim içimde canlı yaşayamayacak durumda' diyor.
"MARMARA DENİZİ İÇİN EYLEM PLANI HAZIRLANMALI"Marmara Denizi için bir eylem planı hazırlanmalı. 22 maddeden oluşan eylem planının 19 maddesinin gerçekleştiğini biliyoruz. Ancak geride kalan 3 madde halen daha gerçekleşmediğini görmekteyiz."
Bursa Bölge, 2025.02.19 11:09