Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, yazılı açıklamayla Disiplin Kurulunun kendisi hakkında verdiği uyarı cezasına tepki gösterdi.
TBMM'de bir basın toplantısı yapan Yılmaz, ilk olarak bu cezayı kabul etmediğini belirterek, "Çünkü ben CHP nin ilkelerini savunmanın ve parti üyesi olan herkesin bu ilkelere uygun davranmasını istemenin dışında hiçbir eylemde bulunmadım. Parti tüzüğüne ve programına aykırı hiçbir davranışım olmamıştır" diyerek şöyle devam etti:
"9 Nisan 2013 tarihindeki kapalı grup toplantısında Sezgin Tanrıkulu'nun basında sıkça yer alan "Gölge CİA olarak bilinen Stratfor belgelerinde TR 705 kod adının verilmesini hatırlatarak bunu sorgulamam ve açıklama istememin suç olarak değerlendirilmesi kabul edilemez"
BU SUÇLAMA PARTİ HUKUKUNA AYKIRI
Yılmaz şöyle devam etti:
"Grup iç yönetmeliği çerçevesinde her milletvekilinin özgürce söz ve oy hakkı olmasına rağmen, bu hakkımı basına kapalı olan bir grup toplantısında kullanmamdan dolayı suçlanmam parti hukukuna aykırıdır. Üstelik basında yer alan ve herkesin rahatlıkla ulaşabileceği 60 civarında Wikileaks belgesinde ABD Adana Konsolosluğunun ABD Ankara Büyükelçiliğine gönderdiği kriptolarda Sezgin Tanrıkulu için 'Uzun zamandır konsolosluğumuzun kontak kişisi' deniyorsa ,yine bir başka kriptoda ABD işgali altındaki Irak'ta Abu Garib hapishanesindeki işkence fotoğraflarının tekrar Türk basınında yayınlanmasından ve ABD nin Müslümanlar üzerindeki olumlu imajının zedelemesinden Sezgin Tanrıkulu'nun endişe duyduğundan söz ediliyorsa CHP nin bu belgeleri görmezden gelmesi mümkün değildir. Sözkonusu Wikileaks belgelerinin ortaya çıkmasından sonra Taraf gazetesi yazarı Orhan Miroğlu dahi bu belgeleri ve Sezgin Tanrıkulu'nu 22 Mart 2012 tarihli taraf gazetesindeki yazısında sorguluyorsa CHP nin sorgulamaması ve görmezden gelmesi doğru mudur?
NASIL BİR ÇELİŞKİ
Kendisini 'İnsan hakları savunucusu bir hukukçu' diye tanımlayan ve CHP nin insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcısı olan Sezgin Tanrıkulu'nun Amerikan askerlerinin Irak Abu Garib hapishanesinde yaptığı işkence fotoğraflarının Türk basınında yayınlanmasından ve ABD nin imajının zedelenmesinden endişe etmesi nasıl açıklanabilir? Bu kişinin halen daha insan haklarından sorumlu genel başkan yardımcılığı sıfatının devam ettirilmesi nasıl bir çelişkidir?
SUSMADIM, SUSMAYACAĞIM
Anti emperyalist bir kurtuluş savaşının bağrından doğan Cumhuriyet Halk Partisinin grup disiplin kurulu, bu türden şüpheli ilişkileri olan bir milletvekilini sorgulamayıp da bana ceza veriyorsa işte asıl o zaman parti hukuku çiğneniyor demektir. Yıllarca bu partiye emek vermiş, parti içindeki önseçimle milletvekili olmuş, CHP nin anti emperyalist, tam bağımsız, laik demokratik, çağdaş Türkiye ilkelerine sonuna kadar sahip çıkan bir milletvekili olarak ben gördüğüm yanlışlıklara karşı susmadım, susmayacağım ve tarihi görevimi yapacağım. Çünkü biliyorum ki CHP altı okta belirlenen ilkelerine, programına ,anti emperyalist ruhuna sahip çıktığında ancak başarılı olacak ve iktidar olacaktır."
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Siyaset, 2013.11.07 16:04