Binay Kazan

Yeni bir yıl öncesinde hayata dair sözler ve izler!
31 Aralık 2024 Salı, 11:19
Her şey ne kadar da çabuk değişiyor değil mi?
Yaşam: çok hızlı bir değişim ve gelişim içinde...Hayatımızdaki değişen ve gelişen şeylere baktığımızda; şaşırıp kalıyoruz bazen...Hızına yetişemiyoruz değişen birçok şeyin...Yaşantımızdaki yenilikler bizlere yeni-yeni heyecanlar katarken, birdenbire o yeni şeylerinde çabucak eskidiğini ve yerine daha yeni bir şeylerin gelmesi gerektiğini görmek hayretler içinde bırakıyor hepimizi...
Bundan 30 yıl önceki Türkiye ile günümüz Türkiye'sini karşılaştırdığımızda; karşımıza "net bir değişim fotoğrafı" çıkmıyor mu zaten?
Yaşadığımız kent Bursa'daki değişime bakın..
Bir de dünyadaki...
Bu şok değişimler ve gelişimlere karşı duran çelişkiler de yok değil ama...
Teknoloji ve sanayi alanındaki inanılmaz olumlu gelişmelere, insan yaşamındaki olumsuz değişimleri eklediğimizde; geçen 25-30 yılın bize neler verdiğini ve bizden neler çaldığını rahatlıkla görebiliyoruz.
Önce bilgisayarlar girdi yaşantılarımıza...Sonra internetler, cep telefonları, e-mailler, chatler, telefon mesajları, bluetoothlar ve digital kameralar...
Ardından; facebooklar, twitterlar, instagramlar, tik-toklar...
Araçlardaki navigasyon cihazları, bize gideceğimiz yeri tarif eder oldu. Birisi "konumunu at, geliyorum" dediği anda, şıp diye adresimizi buldu.
Ana Britannica gibi 100 bin sayfalık dev bir ansiklopedi, parmak kadar bir flash belleğe sığmaya başladı. Laptoplar ile dünyanın tüm bilgisini yanımızda taşımaya başladık. Bu cihazlarla yazıyoruz, çiziyoruz, haberleşiyoruz, para gönderiyoruz ve daha neler- neler yapıyoruz.
Oturduğu yerden çalışan insanlar çıktı ortaya artık home-office farklılığında...
Metaverse sistemi ile bambaşka bir dünyanın içine giriyor artık insanlar...Oturdukları yerden arsa, arazi ve apartman dairesi bile satın alabiliyorlar. İnsanlar; süpermarketlerden istediklerini on-line sipariş ettiklerinde, en geç yarım saat içinde siparişleri evlerine ulaşıyor.
Bu teknolojik gelişmeler; tabii ki çılgınlık boyutunda hem de!
Bir yıldan beri hayatımıza hızlı bir giriş yapan yapay zeka olgusu ise bir başka yenilik...Artıları olduğu gibi eksi yönleri de var yapay zekanın...Ama parlatılan iyi yönleri, çok yakın bir gelecekte sağlık, eğitim ve iş dünyasında fırtınalar estirecek gibi görünüyor. Bu arada; yapay zekanın bir çok klasik mesleği de yok edeceğini ve insanları işsiz bırakacağı gerçeği de tam karşımızda duruyor.
"ÖNCE PARA- ÖNCE BEN" FELSEFESİNDE SON NOKTA!
Yıllarla birlikte gerçekleşen bu değişimler insan yaşamlarına modernizasyon anlamında bir çok avantaj katarken, manevi anlamda ne yazık ki çok olumsuz gelişmeler de yaşanıyor. Teknolojik anlamdaki gelişmeler, bazen duygusal anlamdaki gerileme ve kültlüğü de getirdi beraberinde...
Duygulardan uzaklaşan insanlar, paraya daha çok eyvallah etmeye başladı. Bu arada "paranın satın alamayacağı şey yoktur" diyen insan sayısı da hayli fazlalaştı. Genç nüfus çoğunluğunda "önce para-önce ben" felsefesinin bir yaşam şekli olmaya başladığına da tanıklık ediyoruz toplumsal anlamda...
Fakat son günlerde bazı insanlar; eskiye günlere duydukları özlemleri daha sık dile getirmeye başladılar. Yakın geçmişin popüler sinema filmi "Babam ve Oğlum" ile benzerleri, işte bu özlemi çağrıştıran sanatsal yapıtlar olarak insanları duygulandırmaya ve hatta duyguları ölmeyen bazılarımızı ağlatmaya devam ediyor.
Ama...Biliniyor ki; eskiler yaşandı ve bitti...
Geride her zaman hatırlanacak sözler ve izler kaldı yalnızca...
Eski bir bayramlık elbise, çocukluktan kalma bir oyuncak, gençlikten hatıra güzel bir Orhan Veli şiiri, siyah-beyaz bir film, hatıra defteri arasında kalmış kuru bir çiçek, içinde bin-bir duygu yüklü bir asker mektubu, köşeleri yakılmış renksiz bir fotoğraf, taş bir plak, bir çok şiirin ve romanın yazıldığı bir daktilo, nice mutlu anımızı belgeleyen Zenith marka bir fotoğraf makinesi, unutulmaz bir nihavent şarkı ve parmakla çevirmeli bir telefon ahizesi ...
Bunların hepsi de bir zamanlar yaşamımıza giren ve aniden çıkıp giden esrarengiz izler gibi artık...Hatırladıkça; yüreğimizde küçük gülümsemeler yaratıyorlar ve bize insan olduğumuzu ve de hep öyle kalmamız gerektiğini de anımsatıyorlar.
Yıllar...Yıllar öncelerinin anılarını yaşatıyorlar bizlerde...
YENİ YILINIZ UMUT VE SEVGİYLE GEÇSİN!
Bugün 31 Aralık Salı...
Yeni bir yıl öncesindeki bu son yazımda; hayata dair bazı izlere ve sözlere yer vermek istedim. Biliyoruz ki; hayatlarımızdaki birçok şey gibi bayram sevinçlerimizin/yeni yıl coşkularımızın bile içine ettik.
Hiçbir şey eskisi gibi değil...
Yine de; eskilerden bir demet söz ve izler sunarak, yılın bu son gününüze/son saatlerine anlam katmak istedim bugün...Hepsi bu zaten...
2025 Yılının umut ve sevgiyle geçmesi dileği ile...
Yolunuz da açık ve aydınlık olsun, geleceğiniz de...
Mutlu olun ve öyle kalın.
Yazarın Diğer Yazıları
Sadece düne bakanlar geleceği ıskalar mı?
13 Şubat 2025 Perşembe, 13:50
"Yalnızlık paylaşılmıyor, paylaşılsa yalnızlık olmuyor" ...
11 Şubat 2025 Salı, 11:00
Bu puan altın değerindedir artık!
09 Şubat 2025 Pazar, 17:38
Bu fotoğraf hala bir yaradır içimde kanayıp duran..
06 Şubat 2025 Perşembe, 12:03
Hayatlarımız topu topu 28 bin gün aslında...
04 Şubat 2025 Salı, 12:09
Bursaspor güle-oynaya..!
01 Şubat 2025 Cumartesi, 18:14
Kırmızı ışıkta deli muamelesi
30 Ocak 2025 Perşembe, 11:33
Heimlich tekniği ile hayatlar kurtarılabilir!
28 Ocak 2025 Salı, 10:22
Bursaspor öldü öldü dirildi!
26 Ocak 2025 Pazar, 17:47
Hayatlarımıza derin sorular egemen oluyorsa eğer...
23 Ocak 2025 Perşembe, 16:39