Aylin Tekir
a-tekir@hotmail.com

Bursa'da padişahların tadına varamadığı o lezzet! Mutluluğun Türk Kahvesi ile bir ilgisi olabilir mi?

31 Ekim 2025 Cuma, 11:25

Aslında sevdiğimiz şeyleri tüketince elbette mutlu oluyoruz.... Mesela çay... Bursa'da çaysız bir hayat düşünmek imkansız. Hele ki ince belli bardaklarda, demini almış bir çay ikram edilmişse başlasın sohbetler... O zaman kahve sevmeyenlere göre bu teoriye çayı da ekleyebiliriz.

Sizi hangisi en çok mutlu ediyor? Türk kahvesi mi? Çay mı? Sizin tercihiniz hangisi? Yorumlarda buluşalım...

Kahve kültürünü sonuna kadar yaşayan bir ailede büyüdüğüm için ben hakkımı Türk kahvesinden yana kullanıyorum. Rahmetli babaannem önce bahçede yaktığı odun ateşinin üzerine ucu sivri mekanizmayı yerleştirir,(nasıl tarif edeceğimi bilemedim ama baca dirseğini andıran kapaklı) içerisine çiğ kahve çekirdeğini koyarak dakikalarca döndürerek kavururdu. Tabi bütün mahalle mis gibi kahve kokardı. Sonrasında el değirmeninde öğütülen kahve kısık ateşte pişirildikten sonra sohbet eşliğinde yudum yudum içilirdi...

***

40 yıl hatırı olan Türk kahvesi pek çoğumuzun vazgeçilmezidir...

Çoğu kişi güne Türk kahvesi içmeden başlayamazken, kimileri için yemek sonrasına bırakılan kahveler adeta bir rutin haline dönüşmüştür. Telvesinin dibe çökmesi nedeni ile sırf fal baktırmak için kahve tüketenlere de selam olsun...

Uzmanlara göre antioksidan içeriğiyle stresle ve bazı hastalıklarla mücadelede etkili olsa da, bilinçsiz tüketildiğinde de olumsuz etkiler yaratabildiği unutulmamalı...Dengeli tüketmekte fayda var...

Peki hiç düşündünüz mü kahveyi ilk kim bulmuş? Tarihsel yolculuğu nasıl?  Ve günümüze kadar gelişi...

 

Efsaneye göre kahve, ilk olarak 1.000 yıldan uzun bir süre önce Etiyopya'da Kaldi adlı bir keçi çobanı tarafından keşfedilmiş. Kaldi, keçilerinin belirli bir ağacın parlak kırmızı meyvelerini yedikten sonra daha enerjik ve oyuncu olduklarını fark etmiş.

Kaldi, bu "enerjik" meyvenin etkilerini bölgedeki derviş ile paylaşmış ve kahvenin yani "enerjik meyvelerin" etkisi bölgede hızla yayılmaya başlamış.

Henüz ne olduğu tam olarak bilinmeyen hatta ismi bile konmayan bu meyvelerin şöhreti doğuya doğru yayıldıkça "kahve" ismi ortaya çıkmış.

Ününün artmasıyla birlikte hızla diğer ülkelere de yayılmış. Bu ülkelerden biri de Yemen... Kahve ilk olarak Yemen'de içecek şeklinde tüketilmeye başlanmış.

***

Osmanlı'nın kahveyle tanışması ise Yemen'in Yavuz Sultan Selim tarafından 1517'de fethetmesi ile  1520 yıllarında başlamış... O yıllardan bu zamana kadar kahve Türk mutfağının değişilmez bir unsuru olmuş ve günümüze kadar olan süreçte  kahve kültürünün oluşmasını sağlamış.

***

Kahvenin Osmanlı'ya gelişinden de biraz bahsedelim;

O dönemin  Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemen'de içtiği ve hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getirmiş, kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında da yerini alarak büyük ilgi görmüş. Böylece saray görevleri arasına "kahvecibaşı" adında bir de rütbe eklenmiş.

Osmanlı zamanında telve ile birlikte ikram edilen ilk ve tek kahve olması, Türk kahvesini diğer kahve türlerinden ayıran özelliklerden biri olmuş.

Türk kahvesini diğerlerinden ayıran bir diğer önemli ve dikkat çeken özellik ise sunum kısmı olmuş. Türk kahvesi; altın, elmas gibi değerli mücevherle süslenmiş fincanlarda sunulmuş, yanına lokum, kuş üzümü gibi tatlılar ikram edilirmiş.(Keşke bu adetler günümüzde de devam etse dediğinizi duyar gibiyim)

Türk misafirperverliği ile kahvenin birleşmesi sonucunda kahve ilk kez yanında su ile tüketilmiş.

Bu sunum ile Türkler, ilk olarak suyu içenin karnının aç olduğunu, ilk olarak kahveyi içenin ise karnının tok olduğuna dair bir anlayış geliştirmiş.

Böylece Osmanlılar, kahve aracılığıyla sosyalleşmiş ve bilgi alışverişinde bulunmuş. Bu aktivite günümüzde halen devam etmekte...

***

Bir diğer rivayete göre ise Osmanlı İmparatorluğu zamanında,1554 yılında Suriyeli iki girişimci Halepli Hukm (Hekim) ile Şamlı Şems tarafından İstanbul'a getirilmiş ve bu iki kahveci Tahtakale'de büyük bir dükkânda kahve satmaya başlamışlar. Osmanlı döneminde kahve yapmak için öncelikle yeşil haldeki çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulur, sonra soğutulmak üzere ahşap soğutma kaplarına boşaltılırmış.

***

Tarihlere bakılırsa Osmanlı Devletinin Bursa'ya defnedilen ilk altı padişahı

Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi (1326),oğlu Orhan Gazi (1362),Murat Hüdavendigar (1389) ,Yıldırım Bayezid (1403),Mehmet Çelebi (1421),Sutan II.Murad Han (1451) bu muhteşem lezzeti tadamadığını görüyoruz.

***

Her gün keyifle içtiğimiz ve 600 yılı aşkın bir süredir hayatımızda önemli bir yer tutan kahveyi başta Koza Han, Fidan Han olmak üzere Bursa'mızın çeşitli tarihi mekanlarında yudumlayabilir hem de tarihe yolculuk edebilirsiniz.

Unutulmamalı ki;

Bazı kahveler uzaklara bakılarak içilir. Kahve kokusu, hasret kokar bazen. Yudumunda bolca özlem, telvesinde bolca gözyaşı vardır.

Keyifli kahveleriniz olsun...

Yazarın Diğer Yazıları

Bursa'da geçmişin izleriyle dolu pazar! Her biri ayrı hikaye...
03 Aralık 2025 Çarşamba, 11:33

Bursa'nın en fotojenik sokakları
28 Kasım 2025 Cuma, 16:18

Bursa'nın faydaları saymakla bitmeyen lezzeti tescillendi!
24 Kasım 2025 Pazartesi, 17:41

Bursa sokaklarında kaybolan bir ses!
16 Kasım 2025 Pazar, 13:16

Bursa'da Gazi Atatürk'ün de ziyaret ettiği meşhur mekan!
10 Kasım 2025 Pazartesi, 17:41

Bursa'nın göbeğindeki şemsiyeli kadının hikayesi!
24 Ekim 2025 Cuma, 15:24

Osmanlı sarayındaki o büyülü koku!
20 Ekim 2025 Pazartesi, 17:44

Bursa'nın zeytin kokan o ilçesi!
15 Ekim 2025 Çarşamba, 17:10

Bursa'da herkesi geçmişe götüren o yer!
09 Ekim 2025 Perşembe, 14:42

Bursa'da geçmişten günümüze sağlık yolculuğu
01 Ekim 2025 Çarşamba, 17:53

Tüm Yazılar