Öz İplik İş Sendikası Adalet için toplandı

MAHMUT VURAL / BURSADA BUGÜN

Bugün Barutçu Tekstil aleyhine davanın karar duruşması yapıldı. Ardından Öz İplik İş Sendikası "Adalet İstiyoruz" konulu basın açıklamasını Bursa Adliyesi önünde düzenledi. 

Yapılan basın açıklamasına Öz İplik İş Sendikası bursa örgütlenme uzmanı Serkan Açıcı, Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.

Duruşma zamanı açıklama yapan Öz İplik İş Sendikası Bursa Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı'nın konuşmasından satır başları şöyle: 

Bundan tam bir yıl önce, Barutçu Tekstilde sendikal çalışma haklarını kullanmaları nedeniyle 8 kadın işçinin işlerine son verildi. Tüm yurttaşların, işverenlerin ve işçilerin anayasal hakkı olan sendikal örgütlenme nedeniyle kimsenin çalışma hakkı elinden alınamaz.

"HAK ARAMA EYLEMİ BAŞLATTIKLARI İÇİN BİR KEZ DAHA İŞVEREN ZULMÜNE UĞRAMIŞLARDIR"

Çalışanların örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan Barutçu Tekstil A.Ş. sahipleri ve vekilleri 8 kadın işçinin işine son vererek suç işlemişlerdir. Çalışma hakları işveren tarafından çalınan işçiler yıllarca çalıştıkları fabrikanın önünde hak arama eylemi başlattıkları için bir kez daha işveren zulmüne uğramışlardır.

"İŞÇİLERİN HAFİF ZEHİRLENMEYE MARUZ KALDIĞI DOKTOR RAPORU İLE TESPİT EDİLMİŞTİR"

Şöyle ki; çalışma taleplerini dile getirmek için fabrikanın önünde eylem yapan işçilerin bulunduğu kamusal alana, şirket yetkilileri tarafından kapakları açık 2 adet amonyak tankı bir kamyonetin arkasında saklanarak, eylemdeki arkadaşların zehirlenmesine neden olunmuştur. Hastaneye kaldırılan işçilerin hafif zehirlenmeye maruz kaldığı doktor raporu ile tespit edilmiştir.

"İŞVERENİN KASTI VARDIR"

Sizce herhangi bir vatandaş insan sağlığını tehdit eden bu amonyak tanklarını satın alabilir mi? Bu tankları sanayi bölgesinin ortasına getirebilir mi? Şirket aracı ile şirket çalışanlarına, bunu ancak ve sadece işveren yaptırabilir. İşçi arkadaşlarımıza karşı yapılan bu açık saldırı yargıya taşınmış, yargılama sürecinde isveren; benim 6 tane fabrikam var, 8 şoförüm var, şoförlerin başında sorumlu kişiler var diyerek, suçu yine verilen görevi yapmaktan başka seçeneği olmayan işçilerin sırtına yıkmaya çalışmıştır. Çünkü; o işçiler işlerini kaybetmekten, patronlarının ekonomik gücünden korkmaktadırlar. İtiraz etmek ya da verilen görevi reddetmek gibi bir seçenekleri yoktur. Burada işverenin kastı vardır. Sendikal örgütlenme önüne türlü engeller çıkartarak suç işlemiştir. Çalışma hakkını talep eden işçilerin sağlığına kast etmiştir. Adalet sisteminden güçlü olanın değil, haklı olanın yanında olmasını bekliyoruz. İşverenin işlediği fiiller nedeniyle cezalandırılmasını istiyoruz.