Stanford Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, erkek üreme organında yaşanan çarpıcı değişimi ve sebeplerini ortaya koydu.
Geçmişte sağlık uzmanları, bilimsel araştırma ve bulgulara dayanarak ortalama penis boyunun ne olduğuna dair görüşlerini dile getirmişlerdi.
Ancak görünen o ki, dünya genelinde 'ortalama' olarak bilinen rakam, bazı yeni bulgular nedeniyle 'son otuz yılda' keskin bir şekilde değişti ve bunun bazı önemli sebepleri var...
Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından yürütülen bu son çalışma; uluslararası, hakemli, açık erişimli, bilimsel bir yayın olan World Journal of Men's Health (WJMH) dergisinde yayınlandı.
Çalışma kapsamında, 55 bin gönüllü erkeğin üreme organları incelendi ve güncel ortalama penis boyundaki değişiklikler ile buna neden olabilecek faktörler bilimsel bir zeminde ele alındı.
WJMH'de yer alan bilgilere göre, 1992 yılında yapılan benzer bir araştırmada, ortalama penis boyu 12,19 cm olarak belirlenmişti.
Stanford Üniversitesi'nden ürolog Dr. Michael Eisenberg liderliğinde yürütülen bu son araştırmanın sonucunda, penis boylarında 'yüzde 24'lük bir artış' olduğu tespit edildi.
Doğrusu, bu durum bilim insanlarını endişelendirdi.
Yaptıkları son araştırmada, ortalama penis boyutunu, '15,34 cm' olarak ölçtüklerini belirten Dr. Eisenberg'e göre, "Bu, erkekler için iyi bir haber olmayabilir." Zira 'hareketsiz yaşam tarzı ve hormon bozucu maddelerin' penis boylarının değişmesinde rol oynadığı düşünülüyor.
Bunu biraz açalım...Dr. Eisenberg' göre bu durumun sorumlusu, "Endokrin bozucu kimyasallara fazlasıyla maruz kalmak ve bunların hormonal sistemlerimizle etkileşime girmesi..."
Peki, nedir bu kimyasallar ve en çok nelerde bulunur?Söz konusu kimyasallara en çok plastik ambalajlı ürünler, (Su, yiyecek ve içecekler); Pestisitlerle yetiştirilen meyve ve sebzeler (özellikle kabuğuyla tüketilenler, örneğin elma, üzüm); kirli sularda yaşayan deniz ürünleri; yağlı et ve süt ürünleri ile yapışmaz tavalar ve paketlenmiş fast-food yiyeceklerde rastlanıyor.
ANORMAL GENİTAL GELİŞİMDr. Eisenberg'e göre, "[Beslenme yoluyla] vücudumuzun yapısını değiştirdikçe bu durum hormonal ortamımızı da etkiler. Kimyasallara maruz kalmak, erkek ve kız çocuklarında erken ergenliğe neden olabilir, bunun da 'genital gelişimi etkilediği' ileri sürülmektedir."
BOYUT YÜKSELDİ, İŞLEV DÜŞTÜ...Bilim insanları, bir başka önemli bozulmanın daha altını çizmekte:
"Buna göre, erkeklerde sperm kalitesi, geçmişe oranla yüzde 60 oranında düştü ve bu duruma büyük ölçüde, genital kusurlar ve tümörlerdeki artışın yanı sıra testosteron seviyelerindeki düşüş neden oldu..."
Sağlık, 2024.10.07 15:39