KESK Bursa Kadın Meclisi, kadın öğretmenlerin nasıl giyinmesi gerektiğine dair eğitimler verilmesini kabul etmiyor.
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
KESK Bursa Kadın Meclisi, kadın öğretmenlerin nasıl giyinmesi gerektiğine dair eğitimler verilmesini kabul etmediğine dair açıklama yapmak üzere 'Eşit ve özgür bir yaşamı, örgütlü mücadelemizle biz kadınlar inşa edeceğiz' başlığıyla Fomara Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. Eğitim-Sen Bursa Şubesi Kadın Sekreteri Meral Batga basın açıklamasını gerçekleştirdi. Batga, "İktidarın kadınları ve toplumu cinsiyetçi, gerici politikalarına göre yeniden dizayn etme uygulamaları hız kesmeden sürüyor. "Enstitü Sosyal" adında AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan'ın da yönetiminde olduğu, iktidara yakın bir vakıf tarafından "Etkili Öğretmenlik için Dış Görünüm ve Giyim Kodları" adı altında sadece kadın eğitim emekçilerine "ders" verilmesi planlanarak, katılmak isteyen kadın eğitim emekçilerinden bir form doldurmaları istenmiştir" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"İKTİDARIN ERİL ZİHNİYETİNİN TEZAHÜRÜ, KADINLARA YÖNELİK SALDIRI POLİTİKALARININ ÜRÜNÜDÜR"
Batga, "Eğitim sistemi siyasi iktidarın kendi ideolojik bakış açısına ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme hedefi doğrultusunda MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve cemaatler aracılığıyla örgütlenmeye çalışıldığı bir alana dönüştürülmüştür. Cinsiyetçi ve gerici kodlarla hazırlanan gizli ve resmi müfredat, karma eğitime yönelik artan müdahaleler, eğitim emekçilerine önlük dayatması, eğitim emekçilerine kıyafetleri gerekçe gösterilerek verilen cezalar, şimdi ise kılık kıyafet "dersi" verilmek istenmesi, eğitim sistemini dönüştürerek toplumu dizayn etme hedefinin devamı niteliğindedir. Bunun ilk adımı ise kendi gerici, cinsiyetçi, siyasal ideolojik hedefi doğrultusunda öğretmenleri itibarsızlaştırmak "biat eden kendi öğretmenini" yaratma politikasıdır. Örneklerini daha önce de defalarca kez yaşadığımız kadın eğitim emekçilerini disiplin soruşturmaları ve cezalarla yıldırmayı ve bu şekilde baskı altına almayı amaçlayan cinsiyetçi kılık kıyafet dayatmaları ve uygulamaları iktidarın eril zihniyetinin bir tezahürü, kadınların haklarına, yaşamlarına, bedenlerine ve kimliklerine yönelik saldırı politikalarının ürünüdür. Siyasi iktidar kadınların nasıl yaşayacaklarına, ne giyip ne giymeyeceklerine müdahale ederek "makbul kadın" yaratma politikasını sürdürmektedir" dedi.
"KADIN EĞİTİM EMEKÇİLERİNE GİYİME YÖNELİK 'EĞİTİM' VERMEK KİMSENİN HADDİNE DEĞİLDİR"
Kadın haklarına, giyimine ve bedenine karışanlara karşı çıkacaklarını belirten Batga, "İktidarın uzun süredir güvencesizlik, işsizlik, şiddet ve yoksulluk kıskacında kadınların yaşamını daha fazla denetim altına alma çabası, sosyal, siyasal, toplumsal ve ekonomik pek çok hakkı kullanılamaz hale getirmiştir. Biliyoruz ki siyasi iktidarın toplumu dizayn etme, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini derinleştirmeye dönük tüm bu politikaları, vakıf, cemaat ve tarikatlarla yaptığı protokoller kadınlar için daha fazla şiddet, taciz, mobbing ve katliam anlamına gelmektedir. Ancak bilinmelidir ki kadın eğitim emekçilerinin bedenlerine, haklarına, yaşamlarına yönelik tüm bu saldırılara karşı, ellerini kadınların bedenine, kıyafetine uzatanların cüretini kadınlar alaşağı edecektir. Kadın eğitim emekçilerinin nasıl giyinmeleri gerektiğine yönelik "eğitim" vermek kimsenin haddi de işi de değildir! Milli Eğitim Bakanlığı eğitim politikalarını cinsiyetçi ve gerici kodlarla yeniden şekillendirmek yerine, kadın eğitim emekçilerinin okullarda karşılaştıkları mobbinge, cinsiyet ayrımcılığına, şiddete ve yaşadıkları hak kayıplarına çözüm üretmelidir" şeklinde konuştu.
"KADINLARI BAĞIMLI HALE GETİRMEK İSTENEN POLİTİKALARA İSYANIMIZI BÜYÜTÜYORUZ"
Batga, "Kadınları erkeğe, aileye, sermayeye, devlete daha da bağımlı hale getirmek için hayata geçirilen kadın düşmanı politikalara karşı, her fırsattaki söylemleri, fetvaları ve uygulamalarıyla ne giyeceğimizin, ne söyleyeceğimizin, nasıl yaşayacağımızın, sınırlarını çizmeye kalkanlara karşı, emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz ve yaşamlarımız üzerindeki binlerce yıllık sömürü düzenine karşı isyanımızı büyütüyor ve direnişi örgütlüyoruz" açıklamalarıyla kadın bedenlerine, yaşamlarına, haklarına dönük saldırılara karşı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Bursa Bölge, 2024.10.18 18:49