İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, Kentsel Dönüşüm Çalıştayı düzenlendi.
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu'nun katılımıyla; depremin, kentsel dönüşüm uygulamalarının, kentsel dönüşümün sürdürülebilirliğinin ve toplumsal etkilerinin konuşulacağı Kentsel Dönüşüm Çalıştayı'nı BAOB'ta gerçekleştirildi.
İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, Bursa'nın dirençli kent haline getirilmesinin yarının en önemli meselesi olduğunu belirterek, "Bursa'mız köklü tarihi, kültürel zenginlikleri ve hızla gelişen ekonomisi ile Türkiye'nin önemli şehirlerinden biridir. Ancak sanayileşmenin de etkisiyle 1990'lı yıllardan itibaren her yıl küçük bir il nüfusu kadar göç alan kentimizin yapı stoku ülkemiz genelinden daha fazla risk taşımaktadır. Bu riskler ve çarpık kentleşme süreçleri, beraberinde ciddi sorunları da getirmektedir. Özellikle, yaşadığımız deprem gerçeği göz önüne alındığında, Bursa'nın kentsel alt ve üst yapısının güçlendirilmesi, sağlıklı bir yaşam alanı oluşturulması en önemli meselelerinin başında gelmektedir. Kentimizde kentsel dönüşüm sürecini, sadece fiziksel olarak yapıları yenilemek olarak değil, aynı zamanda şehir yaşamını daha sürdürülebilir, daha güvenli ve daha sağlıklı hale getirmek ve elbette şehirlerimizin kaybolan ruhunu geri kazandırmak olarak görmek gerekir" dedi.
Ortak akılla kentsel dönüşüm projelerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdem, "Öncelikle Kentsel Dönüşüm Stratejisi oluşturulmalıdır. Kentsel dönüşüm sadece yerel yönetimler ile değil aynı zamanda ilgili tüm kamu kurumları, üniversiteler ve akademik odaların aynı masada buluştuğu, konunun finansal, sosyolojik ve hukuki boyutları ele alınarak, halkımızla birlikte katkı sağlanacağı bir süreç olmalıdır. Toplumun tüm paydaşlarının, Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesine dahil edilmesi, fikirlerinin alınması ve ortak çözüm önerileri geliştirilmesi, kentsel dönüşümün başarısı için kritik öneme sahiptir. Bütün dönüşümler buna uygun, ayrıcalıksız ve herkese eşit uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.
"BURSA İÇİN TOPYEKÜN AYAĞA KALKMALIYIZ"Erdem, Bursa'nın kentsel dönüşüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için öncelikli olarak güvenli, sağlıklı, çevre dostu ve sürdürülebilir projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Bu doğrultuda hem bilimsel veriler hem de toplumsal katılım ışığında hareket etmek, sürecin her aşamasında mühendislik disiplinini ve uzmanlığını en iyi şekilde kullanmak en büyük hedefimiz olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında kentimizde son yıllarda uygulanagelensadece Yık-Yap anlayışından süratle çıkılmalı, kentsel dönüşüm adına bilimsel ve teknik tüm yöntemler masaya yatırılmalıdır. Biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak kentsel dönüşüm, başkabir kent sorununa dönüşmeden topyekûn Bursa için ayağa kalkmalıyız diyoruz" ifadelerini kullandı.
"BU KONUDA YEREL PAYDAŞLARA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR"İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, önemki bir konuyu konuşacaklarını dile getirerek, "Önemli bir çalıştay. Her kente yapılması gereken işlemler var. Biz de İnegöl için Kentsel Dönüşüm Strateji belgesini sunmuştuk. Bu konuda yerel paydaşlara çok büyük görevler düşüyor. Bu programdan da çok güzel sonuçlar çıkacağını düşünüyorum. Akademik oda paydaşlarımızın vereceği destekler bizim için çok kıymetli olacak. Ben de çalıştayın sonunda çıkacak raporları takip edeceğim" şeklinde konuştu.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM TÜM TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE"Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, gerçekleşecek çalıştayda bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek sözlerine başladı. Yılmaz, "Kentsel dönüşüm tüm Türkiye'nin gündeminde. Yıldırım ilçemiz Bursa'mızın en yoğun ilçesi. Yakın zamandaki göçlerle şekillenen Yeni Yıldırım bölgesini planlamak ve uygulamak için çok çalışma gerçekleştirdik. 10 binden fazla hak sahibinin problemlerini çözdük. Bu sayı 40 bine ulaşacak. Yıldırım'ın yüzde 30'unda kentsel dönüşüm öncesi temel problem olan mülkiyet problemini çözeceğiz. Kenti yeniden planlayacağız. Sadece binaların yenilenmesi değil kent bütünlüğünün ıslahı olarak değerlendirmeliyiz" dedi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çalıştay için katkı sağlayan her katılımcıya teşekkür ederek, "Bugün yapılacak olan çalıştay, gerçekten Bursa'nın önümüzdeki süreçte nasıl bir vizyonla kentsel dönüşüm ortaya koyacağının çıktılarının alınacağı çalıştay olacak. İki şekilde bakmak lazım, ilk olarak imarlı alanlardaki kentsel dönüşüm, ikinci olarak imarsız, kaçak yapı bulunan yerlerdeki kentsel dönüşüm. Bunları ayırt edemezsek kentsel dönüşüm olmaz. İmarlı alanlardaki yapılanlar kentsel dönüşüm değil, bina yenileme. Orada binaları yıkıyoruz, 5 katlı binayı 10 katlı yapıyoruz. Diğer tarafta kentsel dönüşüm yapmalıyız. Kentsel dönüşüm ihtiyaç olan alanlarda yapılması daha önemli. Kentsel dönüşüm tanımına uyan bölgeler yapabildik mi, bunu hepimiz tartışmalıyız. Kentsel dönüşüm dediğimiz insanla başlayan insanla biten bir konumun içeriğine yansıtmak durumunda. insanların ihtiyaçlarının karşılandığı alan yoksa, İnsanların sadece güvensiz yapılar içerisinde yaşadığı alanların dönüşümünden bahsediyoruz. Disiplinler arası ortak çalışmanın vereceği sonuç, iyi bir kentsel dönüşüm planlamasının yapılması demektir.
Başkan Bozbey, nitelikli alanların ortak çalışmayla yapılabileceğini belirterek, "Katılımcı bir anlayışla 1/100.000lik planına çalışmaya başladık. 100.000'lik olanı yaparken sadece mimari anlamda değil, kentin geleceğini, iklim değişikliğini de baz alarak, yeşil bir kent oluşturmak amacıyla bu planı değerlendirmek istiyoruz. Dünyada iklim değişimleri konuşulurken mimari tasarımlar da konuşulmaya başlandı. 100.000'lik planda bunların da konuşulması gerekiyor. Artık cam binalardan uzak duracağız. Çünkü, artık Avrupa'da dünyada yavaş yavaş cam binalardan uzaklaşmaya başladı. İklim değişikliği sebebiyle uzaklaşmaya başladılar. Bunları dikkate almamız gerekiyor. Karbon yutucuların kentin her tarafına yayılması lazım. Sera gazını en aza indirecek süreçleri de planda görmemiz gerekiyor. Plandan öte şeylerden bahsediyorum. Yeşil bir kent için biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilmesi gerekiyor. Bu kentte sanayi var, sanayinin talepleri var. Diğer yönden de tarımı ve yeşil alanları da korumak zorundayız. Konut ihtiyacını da yapmak zorundayız. Bütünsel çerçeveyle bakıp değerlendirmeliyiz. Ulaşım da dahil olmak üzere 1/100.000'lik planda bunların hedefimiz olduğunu söylemek istiyorum" açıklamalarında bulundu.
Başkan Bozbey, "Yerel yönetimin mülkiyetle ilgili konuyu mutlaka gündemine alıp kentlerin geleceğini belirleme konusunda iyi planlama yapılmasını sağlayabilir. Hem 1/100.000'lik hem kentsel dönüşüm içerisinde yer alacak. Kentlerimiz daha yaşanabilir ve gelecekte ileride bu kentin çölleştiğini torunlarımız çocuklarımız görecek. Bir hocamız sunum yapmıştı. Ülkenin sera gazı salınım sonucunda 2040lı yıllarda nasıl çölleşeceğinin haritasını gösterdi bize. Sadece Karadeniz ve Ege'nin bir kısmı yeşil görünüyor. Bursa'da büyük çölleşme görülüyor. Sebebi bizim jenerasyon dünyayı kirlettiği için. Bu sonuçları yaşıyoruz. Bu süreci uzatmak elimizde. Ama bu sürecin uzatılması için de yapılması gerekenlerin adımların atılması gerekiyordu. Bu konularda keskin adımlar atıp süreci uzatmanın ve olabilecek alternatif çözümlerle dünyayı kazanmanın yolunu bulabiliriz. Kentsel dönüşüm planlarına bunların yansıması gerekiyor. Biz inşaat olarak bakıyoruz fakat çevreye ne kadar zarar verdiğimizi helikopterle gezerseniz çok iyi görürsünü. Her yer taş ocaklarıyla dolu. Aslında buralarda da geri dönüşüm modellerinin uygulanması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Bu konularda da hazırlık yapmak zorundayız. Malzemelerin geri dönüşümde kullanılmalarını sağlamak zorundayız" açıklamalarıyla yatırımcıları bu konuda davet ettiklerini açıkladı.
"KOMŞULUK İLİŞKİLERİNİZ SÜRECEK DEMEZSENİZ O KENTİ DÖNÜŞTÜREMEZSİNİZ"Vali Yardımcısı Salih Altun, kentsel dönüşümde sosyolojik etkilerin de dikkate alınması gerektiğini belirten bir konuşma gerçekleştirdi. Altun, "Böyle anlamlı bir organizasyonla sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum.Türkiye'nin ilk bozulması iç göç üzerinde olmuştur. Okullar yapıldı, camiler yapıldı, sosyolojik alanlarda insanlar kendileri oluşturdu. Yaşanan dönüşümle, seçimlerle yeni belediyeler, belediye meclislerinin dağılımı de ona göre değişti. Kentler oturmuş ve yaşayan hale geldi. Burayı dönüştürmek zannedildiği kadar kolay olmadı. Bu kentler bir yaşam alanı oluşturdu, hikayeler meydana getirdi. Türkiye'de neden bu dönüşüm sağlanamıyor sorusunu sorarken sağlanabiliyor mu diye de sormak lazım. Yaşayan insanlara kentsel dönüşüm daha güzel olacak demeden önce komşuluk ilişkileriniz aynen bu sıcaklıkta sürecek demezseniz o kenti dönüştürme şansınız yok. Sosyolojik gerçekliği unutmamalıyız. Şehir değiştiğinde mutsuz olacağına inanıyorsa o kenti değiştiremezsiniz. Küresel ısınma, karbon emisyonu diye insanlar için bir şeyler yapacağız diye insanları ikna edebiliriz. Sosyolojik olarak güzel kullanan bir kesim var, burası dayanak noktası olabilir. Komşuluk ilişkilerini değiştirmek zor olabilir. Evleri gelir kapısı olmaktan çıkarmak gibi sorunları düşünmek gerekiyor. Kamusal yatırımlara baktığınızda sosyolojiye katkısı olan şeylere çok büyük desteğin olduğunu görüyoruz. Yol yapacağız dediğiniz zaman insanlar tarlalarını veriyor. Hastane, okul dediğinizde de bir dirençle karşılaşmadığınızı görüyorsunuz. Fakat komşularınız olmayacak, insanlar değişecek dediğinizde insanlar istemiyor. Bina yapamadığınız için değil, fakat komşular birbirinden ayrılmak istemiyor" açıklamalarıyla çalıştayın verimli geçmesini dilediğini söyledi.
Onur konuğu olarak çalıştaya katılan Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu, ebeveynlerinin Bursalı olması sebebiyle çok kez Bursa'da bulunduğunu belirterek, "O zamanki yeşil Bursa hala gözlerimin önünde. Bursaya gelip gitmekten mutluluk duyardım" dedi. Aydınoğlu, çalıştayın Bursa için çok yararlı olacağını vurgulayarak, "Bu çalıştayın düzenlenmesinden dolayı mutluluk duydum. Buraya gelmeden önce Bursa'da yapılan çalışmalarla ilgili araştırma yaptım. 2010'da TUBİTAK'la yer bilimleri çalışması yapılmış. Ancak Deprem Mühendisliği açısından bu çalışmada elde edilen verilerle tekrar güncellenmesi gerektiğini düşündüm. Deprem Mühendisliği açısından ele alınmasında, bugünün bilgileriyle o verilerin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. 2023'te Japonya Yardım Kuruluşu'yla bir çalışma yapılmış. Fakat Bursa'da olası bir deprem sonuçlarını bir senaryoyla tahmin edebilme çalışmasının henüz yapılmadığını anımsıyorum. Bunun için iyi bir envanter çalışması yapılması gerekiyor. Binaların ne zaman yapıldığı önemli" açıklamalarıyla 2000'li yıllarda Kandilli ile birlikte yapılan çalışmalardan bahsetti. 2018 çalışmalarının doğru ve sağlıklı veriler olduğunu vurgulayan Aydınoğlu, bu çalışmaların Bursa için çok yararlı olabileceğini belirtti.
Aydınoğlu, "Ayağı yere basan verilere ihtiyacımız var. 20 sene önce bunlar çok zordu. Bilgisayar teknolojisinde olan gelişmeler sayesinde teknik boyutlar iyi hale geldi. Fakat maddi bakımdan bazı şeyler desteklenmeli. En önemli tartışılan konu kentsel dönüşümü nasıl yapacağız? Tekil yada toplu çözüm olarak ikiye bölebiliriz. Tekil, parsel bazında olanlar. Türkiye'de büyük ölçüde yapılan bu. 2.si ise toplu çözüm. Benim de tercih ettiğim. Zorlukları var. Toplu çözüm ise ada bazında yapılan bir çözümdür. Burada yeniden yapacaksınız. Planlamalar devreye girecek. Sosyal ihtiyaçların, donatı alanlarının, trafiğin, okulların, parkların planlandığı kent planlanmasının öne çıktığı bir çözüm. Kolay değil. Bir bina yıkılsa zaten hepsi yıkılacak yardım götüremeyeceksiniz. Bursa'da da böyle yerler vardır eminim. Yeni yapım çok güçlü maddi kaynak gerektiriyor. Kamuoyunda kentsel dönüşüm olarak bilinen, artık rantsal dönüşüm olan, daha fazla alan ve metre kare kazanmak için 2606 sayılı bir kanun var. Binaların yanında altyapıyı da düşünmeliyiz. Kentsel altyapı da önemli bir bölümü oluşturur. Köprüler, kanalizasyonlar, su sistemleri de düşünülmeli. Büyük hasar görmeleri olasıdır. Türkiye'de bunlarla özel bir deprem yönetmeliği 2020'de hazırlandı. Çoğu belediye yöneticilerimiz bilmiyor" açıklamalarıyla Kentsel Dönüşüm Çalıştayı'nın çok önemli olduğunu belirtti.
Bursa Bölge, 2024.11.23 09:54