Geçmişte bazı padişahların gut hastalığı yüzünden vefat etmesi nedeniyle "Padişah hastalığı" olarak da bilinen gut hastalığı, sadece yeme ve içme ile ilgili bir hastalık değil, kişinin metabolizmasında bozukluk olması, çeşitli hastalıklar ya da yeme alışkanlığındaki düzensizlikler neticesinde de gelişebilen bir hastalık.
GÜLNAME PAÇA / BURSADA BUGÜN
Gut, hiperürisemi ve monosodyum ürat kristallerinin eklem içi ve etrafında birikmesi sonucu ortaya çıkan metabolik bir hastalık türü.
Gut, erkeklerde kadınlardan daha sık görülür. Kadınlarda ise postmenapozal dönemde sıklığı artar.
Peki, gut hastalığının tanısı nasıl konulur? Gut hastalığının tedavisi nedir? Özel Esentepe Hastanesi Dahiliye bölümünden Uzm. Dr. Elyesa Karaca anlattı.
Uzm. Dr. Elyesa Karaca, "Hiperürisemi, kandaki ürik asit miktarının artışını gösterir. Gut artriti ise ürik asitin yükselmesiyle karakterize eklem iltihabını gösterir. Ancak bazen ürik asit seviyesinin düşük olduğu durumlarda da guttan söz edilir" dedi.
"HASTA, ÇARŞAFLARIN AĞIRLIĞINI TAŞIYAMAZ VE ÇORAP GİYEMEZ"
"Akut gut artriti ise hızla artış gösteren bir başlangıçla karakterizedir. Tipik olarak hasta herhangi bir semptomu olmadan uykuya dalar ve etkilenen eklemdeki şiddetli ağrı ve şişlikle uyanır" diyen Uzm. Dr. Elyesa Karaca, "Birinci metatarsofalangeal eklem en sık tutulandır. Yani bu ayak başparmağıdır. Bu tutulma podagra olarak bilinir. Ağrı ve iltihap sıklıkla çok eritemli ve sıcak olan cilde yayılır. Hasta, çarşafların ağırlığını taşıyamaz ve çorap giyemez. Akut gutta herhangi bir eklem tutulabilir. Ancak en sol ayak bileği, diz, el bilekleri ve dirsekler sıklıkla tutulan eklemlerdir. Vücutta anlamlı ürik asit biriktiğinde görülebilen tofüs bulunabilir. Tofüsler en sık dirsek bölgelerinde görülür" şeklinde konuştu.
"TEDAVİ EDİLMEZSE ATAKLARIN SIKLIĞI ZAMANLA ARTIŞ GÖSTERİR"
Uzm. Dr. Elyesa Karaca, "Ürik asidi fazla üreten veya aşırı atan bireyler, böbrek taşı gelişimi açısından risk altındadır. Gut artriti, hastaların yüzde 60'ında 1 yıl içerisinde tekrarlarken, yüzde 7'sinde tekrar atak olmaz. Gut artriti genellikle monoartiküler olmakla birlikte nadiren oligoartiküler veya poliartiküler olabilir. Yani birkaç eklemi birden tutabilir. Tedavi edilmezse atakların sıklığı zamanla artış gösterir. Ataklar uzun sürer ve diğer eklemleri de etkiler. Ataklar arasında gutlu hastalar tamamen asemptomatik olabilir. Birçok hasta hiç gut artriti atağı geçirmeden hipürerisemi olabilir. Hem gut hem de pseudogout atakları postoperatif dönemde daha sıktır" ifadelerine yer verdi.
"ÖZELLİKLE KIRMIZI ET VE ISPANAK GİBİ HÜCRESEL YAPRAKLI BİTKİLERDEN UZAK DURULMALIDIR"
Uzm. Dr. Elyesa Karaca, "Giderek artan çalışmalar hiperüriseminin koroner arter hastalığı, metabolik sendrom ve kronik böbrek yetmezliğinin ilerlemesinin sebebi olduğunu göstermektedir. Akut gut atağı tedavisinde, sleroid olmayan antienflamatuvar ajanlar oldukça etkilidir. Ancak beraberinde böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılması gerekir. Kolşisin denilen ilaç, özellikle erken gut atağında etkilidir. Semptomların hızlıca kaybolmasını sağlar. Atak döneminde 2 saatte bir verilebilir. Ancak kronik böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlar da dikkatli kullanılmalıdır. İntraartiküller, yani eklem içi yayılan steroidler hızlı başlangıçlı etkiye sahiptir ve gut hastalığının kesin olduğu durumlarda kullanılmalıdır. İnterkritik gut tedavisinde ek sık kullanılan ilaç Allopürinol etken maddeli ilaçtır. Genel olarak güvenilir olmakla birlikte, bazen ciddi cilt ve karaciğer yan etkilerine neden olabilir. Allopürinol ile gerçekten güzel sonuçlar elde ediyoruz. Ama bazen dirençli vakalarda yan etkiler gelişebiliyor. O zaman da febuksostat etken maddeli adenuric isimli ilacı kullanabiliyoruz. Gut hastalığında özellikle kırmızı etten ve ıspanak gibi hücresel yapraklı bitkilerden uzak durulmalıdır. Çünkü pürin bakımından zengindirler. Ayrıca etonol ve biradan da uzak durmanızı öneriyoruz" dedi.
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Bursa Bölge, 2020.07.21 09:52