Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan buradaki konuşmasında sanat ve sanatçıya destek olacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı, "Kim olursa olsun, sanatını aşkla icra eden, milletin derdiyle dertlenen, millete tepeden bakmayan herkese devlet olarak elimizden gelen desteği sağlıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nde önemli açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Cumhurbaşkanlığı Kültür-Sanat Büyük Ödülleri takdim töreni vesilesiyle sizlerle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Sizlerin şahsında, gerek ülkemizde, gerekse yurt dışında icra ettikleri kıymetli çalışmalarla kültür ve sanat dünyamıza yepyeni ufuklar açan tüm sanatçılarımıza selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum. Ödüllerini birazdan tebliğ edeceğimiz ilim ve kültür insanlarımızı, sanat ve zanaat erbabımızı, fikir ve edebiyat üstatlarımız ile temsilcilerini şahsım, ülkem ve milletim adına ayrı ayrı tebrik ediyorum. Vesilleriyle asırları aşıp gelen medeniyet nehrimizin kültür ve sanat kollarını besleyen ödül sahiplerimize, bundan sonraki çalışmalarına mevladan başarılar diliyorum.
Kılı kırk yaran titiz ve kapsamlı bir değerlendirme süreciyle ödül sahiplerini belirleyen seçici kurul üyelerimize de bir vesile şükranlarımı sunuyorum. Bu yıl edebiyattan kütüphaneciliğe, müzikten tiyatroya, bilim kültürden sinema ve zanaatlara uzanan sekiz ayrı dalda ödül takdim ediyoruz. Prof. Dr. Gönül Tekin ve Prof. Dr. Günay Kut'a bilim kültür ödüllerimizi tebliğ ediyoruz. Dünyanın önde gelen Türkologlarından olan Gönül Tekin hocamız, kitap ve makaleleriyle, araştırmalarıyla, konferanslarıyla eski Türk edebiyatına ışık tutan önemli çalışmalara imza attı. Harvard Üniversitesi'nde Osmanlı Türkçesi, Özbekçe ve Çağatayca dersleri veren Prof. Dr. Gönül Tekin, uzun yıllar editörlüğünü yaptığı Türklük Bilgisi Araştırmaları Dergisi ile Batı'da Türkçe Yayın Merkezli Türkoloji çalışmalarının da önünü açtı. Harvard Üniversitesi bünyesindeki Osmanlı Türkçesi Yaz Okulu'nun Cunda'da açılmasında önemli bir pay sahibi olan hocamız, Mevlana, Yunus Emre, Ali Şirnevai, Evliya Çelebi ve Ahmet Hüdayi gibi nice abide ismin eserlerini disiplinler arası bir bakışla ele aldı.
"KRİTİK BİR ROL OYNADI"
Prof. Dr. Günay Kut ise yine Türkoloji ve Eski Türk Edebiyatı alanında uluslararası düzeyde tanınan saygın bir hocamız. Merhum Halil İnalcık'ın seçkin talebelerinden olan Prof. Dr. Günay Kut, Boğaziçi Üniversitesi'nde Türkoloji Bölümünü, Oxford Üniversitesi'nde ise Atatürk Enstitüsü'nü kurarak Türk kültürüne önemli hizmetlerde bulundu. Bilhassa biyografi ve yazma eserler alanında Türkoloji müktesebatına önemli katkılar sunan Günay Kut, Türk dilinin ve Türk edebiyatının uluslararası ölçekte tanınması için kritik bir rol oynadı. Bilim-kültür ödülü sahibi her iki hocamızı da tebrik ediyor, bugüne kadar yaptıkları kıymetli çalışmalarından ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.
"BEREKETLİ ÖMÜRLER DİLİYORUM"
Edebiyat ödülünü bu yıl Sayın Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'na tevdi ediyoruz. Yazı hayatına çok erken bir çağda 18 yaşında adım atan Fatma Barbarosoğlu, hikaye, roman, deneme, makale, mülakat ve köşe yazılarıyla Türk edebiyatında yer edinen isimlerden biri oldu. Eserlerinde modernizm gelenek ilişkisini, yabancılaşmayı, bilhassa kadınların toplumdaki yerini, karşılaştıkları sorunları, sevgiyi, dostluğu sosyolojik bir bakışla etkileyici bir üslupla ele aldı. Benim ağacım, benim tohumum kelimelerdir diyen Sayın Fatma Barbarosoğlu'nu da tebrik ediyor, yazı ve fikir hayatında başarılarının devamını diliyorum. Bu yılki müzik ödülümüzün sahibi Ahmet Özhan oluyor. Sanat hayatında 57 yılı geride bırakan Ahmet Özhan, hem kişiliği hem de bilgi ve tecrübesiyle klasik Türk müziğine önemli eserler kazandırdı. Besteleri, yorumları, icraları ve araştırmalarıyla Türk sanat ve tasavvuf müziğimize eşsiz katkılar yaptı. Geçmişle gelecek arasında sağlam köprüler kurdu. Buhurizade Itri Efendi'den Hamamizade Dede Efendi'ye, Sultan 1. Ahmet Han'dan Alvarlı Efe Hazretlerine, nice zevat-ı kiramın güftelerini, bestelerini, nüftü şeriflerini bugüne taşıdı. Örnek bir sanatçı, emsal bir şahsiyet nasıl olur herkese gösteren Ahmet Özhan'ı kutluyor, sanat ve tasavvuf musikimize yaptığı değerli hizmetler için kendisine teşekkür ediyor. Tiyatro dalındaki ödülümüzü bu yıl Sayın Turan Oflazoğlu'na takdim ediyoruz. Evrensel temaları, yerel ve kadim değerlerle işleyen, bugünün manzarasını, tarihi olay ve şahsiyetlerimizle mezleden Turan Oflazoğlu, geniş perspektifi ile temayüz etmiştir. Türk edebiyatına damga vuran tiyatro oyunlarını şiirleriyle, denemeleriyle, senaryo ve çevirileriyle besleyen Turan Oflazoğlu, kültür ve sanat dünyamızda muhkem bir yer edinen güçlü yazarlarımızdan biri olmuştur. Bir eserinde 'dünyanın açtığı en güzel çiçek olabilecekken, dünyanın bağrını oyan bir yara olmakta insan' diyerek, günümüz insanına ayna tutan Sayın Oflazoğlu'nu tebrik ediyor, kendisine sağlıklı ve bereketli ömürler temenni ediyorum.
"KİMLİĞİMİZİN DEAVAMI İÇİN VAZGEÇİLMEZ"
Kütüphaneler milletlerin asırlara sari hafızalarının yaşadığı, yaşatıldığı, muhafaza altına alındığı ilim ve kültür mahfilleridir. Bu mekanları nefes alan bir yapıya kavuşturmak, ilim erbabı ve araştırmacılar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin istifadesine sunmak, milli ve manevi kimliğimizin devamı için vazgeçilmezdir. 25 yılını Atatürk kitaplığına vakfeden, şimdilerde Sultan Abdülhamit Han'ın kurduğu Türkiye'nin ilk devlet kütüphanesi olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin müdürlük vazifesini yürüten Ramazan Minder'e kütüphanecilik ödülümüzü tevdi ediyoruz. Demokrasi tarihimizin utanç vesikalarından biri olan 28 Şubat sürecinde Sultan Abdülhamit Han'ın Yıldız Sarayı'ndaki kütüphanesine ait 4500 kitap kendi tarihlerine düşman olanlar tarafından maalesef çöpe atılmıştı. İçinde nadir eserlerin de yer aldığı bu kitapların tamamını Atatürk kitaplığına kazandıran Ramazan Minder, Medine müdafiği Fahrettin Paşa, Hamidiye kahramanı Rauf Orbay ve daha nice tarihi şahsiyetin şahsi arşivlerini satın alıp Atatürk kitaplığına taşıdı. Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ndeki yazma ve matbu eserlerin bakımı ve restorasyonu için fedakarca çalışan Sayın Minder, dijitalleştirme ve kataloglama faaliyetleriyle sosyal mekan düzenlemeleriyle kütüphanelerimizin modernize edilmesinde öncü bir rol oynamıştır. Kütüphanecilik koleksiyonumuzun bugünkü seviyesine ulaşmasında büyük emek sahibi olan Ramazan Minder'i kutluyor, tarihi ve kültür mirasımıza sahip çıktığı için kendisine şükranlarımı sunuyorum.
"YÜREKTEN TEBRİK EDİYORUM"
Bu yılki zarafetler ödülümüzü Sayın Salih Balakbabalar'a takdim ediyoruz. Hat, tezginat, ahşap oyma ve sedef işçiliği gibi geleneksel sanatlarımızı kendi üslubuyla harmanlayıp, özgün ve modern bir çizgiye taşıyan Salih Hocamızın birçok eseri yurt içi ve yurt dışındaki müze ve koleksiyonlarda sergileniyor. Altın, gümüş, sedef, ahşap, fil dişi ve pirinç gibi malzemelerle, hat sanatı ve Türk tezginatının en nadide eserlerine hayat veren kıymetli sedefkarımızı yürekten tebrik ediyorum. Geleneksel sanatlarımıza yaptığı eşsiz katkılar için kendisine teşekkür ediyorum. Bu yılki vefa ödülümüzün sahibi, Türk sinemasının usta ismi Halit Refiğ. 1958'den ebediyete irtihal ettiği 2009 yılına kadar sinema çalışmalarını sürdüren Halit Refiğ, yarım asırlık sanat hayatında danışman, senarist, yapımcı ve yönetmen olarak Türk sinemasına kıymetli eserler kazandı. Halit Refik, öncüsü olduğu Ulusal Sinema Hareketi ile Türk sinemasının yerli ve milli değerler üzerine bina edilmesinde ses getiren, adeta çığır açan işlere imza atmıştır. Batıya esas alan sinema anlayışını yalnızca filmleriyle değil, kitaplarıyla da eleştiren Halit Refiğ, Türk sinemasının merkezine kendi tarihimizin ve kültür insanları yerleştirilmesi gerektiğini savunmuştur."
Kaynak: AA
Siyaset, 2024.12.25 18:57