Osmanlı saray ressamı Zonaro'nun 19 yıl önce İtalya'da çalınan "La Torre della Fanciulla" (Kız Kulesi) adlı tablosunun izine İstanbul'da rastlandı. Tablonun 4 yıl önce bir müzayedede satıldığı anlaşıldı
İtalyan Interpolü, 1 Nisan 1994 günü İtalya'dan çalınan Fausto Zonaro'nun "La Torre della Fanciulla" (Kız Kulesi) adlı tablosunun peşini hiç bırakmadı. 19 yıllık kararlı takibin sonunda tablonun 6 Kasım 2009 günü İstanbul'da bir müzayedede 100 lot numarası ile satışa çıkarıldığı tespit edildi. İtalyan Interpolü, Türkiye İçişleri Bakanlığı'na bir resmi yazı göndererek, müzayedede tabloyu satışa sunan ve satın alan kişilerin kimlik bilgileri ile satış sözleşmesinin kendilerine gönderilmesini istedi.
TABLO SORUŞTURMASI TÜRKİYE'YE SIÇRADI
İçişleri Bakanlığı'nın görevlendirdiği ekip tablonun peşine düştü. İstanbul'da yeni bir soruşturma başlatıldı. Müzayedeyi yapan şirket bulundu. Tabloyu alan kişiler tespit edildi. Önemli bilgiler elde eden Türk polisi, 43-61 ebatlarındaki ünlü esere ulaşmaya çalışıyor.
İDDİA: Sahte resmi çalıp orijinalini istiyor olabilirler
MÜZAYEDEYİ yapan şirketin yetkilileri ise , "Bu iş karışık bir iş. Resim 1994 yılında çalınmış, Interpol'ün kayıp, çalıntı listesine 2012 yılında girmiş. Bu resim Türkiye'de yapılmış, uzun yıllar Türkiye'de bulunuyor ve Türkiye'de kıymet ediyor. İtalya'dan çalınan resim gerçek mi sahte mi bilmiyoruz. Çok değişik bir soruşturma. Sahte bir resme 'Çalındı' deyip orijinali istemiş olabilirler. Çok karışık bir konu" dedi.
LA TORRE DELLA FANCIULLA (KIZ KULESİ)
1891 yılından 1910 yılına kadar İstanbul'da yaşayan Fausto Zonaro, dönemin İstanbul'unun merkez semtlerini, yaşamını, doğal ve tarihi mekânlarını resmetti. La Torre della Fanciulla (Kız Kulesi) tablosunda, o dönemin İstanbul sahili ve Kız Kulesi'ni çizdi.
Saray ressamı
1854'te İtalya Masi'de doğdu. Gençliğinde duvar ve bina yapımı işlerinde çalıştı ve aranılan bir usta oldu. Bu işten sıkılınca ressamlığa merak sardı, özellikle kiliselerde fresk yenileme gibi sanatını gösterebileceği işlerde çalıştı. Zonaro, daha sonra kendisinden resim almak isteyen Elisabeth Pante ile tanıştı ve ona âşık oldu. Birlikte 1891 yılında oryantalist bir tutkuyla merak ettiği İstanbul'a geldiler. Taksim'de 34 lira kira ile yaşamaya başladılar. Osman Hamdi ile tanıştı. Abdülhamid, Zonaro'nın suluboya tablolarını beğendi. Mecidiye Nişanı'na layık görüldü. Bununla birlikte "ressam-ı hazret-i şehriyari'' yani "saray ressamı'' unvanına layık görüldü. 31 Mart Ayaklanması'ndan sonra II. Abdülhamid devrildi ve saray ressamlığı unvanı kaldırılınca İtalya'ya döndü. 1929 yılında, 74 yaşında San Remo'da hayatını kaybetti.
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Güncel, 2013.03.14 07:40