Bursa'nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Nilüfer Barajı kuraklık alarmı veriyor. Barajda ortalama su oranı yüzde 2'ye kadar düşmüşken Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi konuya dair basın açıklaması gerçekleştirdi.
CEREN SÜMBÜL / BURSADA BUGÜN
Küresel ısınma, yakın gelecekte toplumların yaşayacağı kuraklık sorununu fragman niteliğinde bir örneğini Nilüfer Barajı'nda gösteriyor. Bursa'nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Nilüfer Barajı'nın ortalama su oranı yüzde 2'ye indi. Konuya dair Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi Nilüfer Barajı'nda basın açıklaması yaptı.
"TÜRKİYE SU STRESİ YAŞAYAN ÜLKELER ARASINDA YER ALMAKTADIR"Suyun bilinenin aksine sınırlı bir doğal kaynak olduğunu açıklayan Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Özge Sivrioğlu, bilinenin aksine Türkiye'nin su kaynakları bakımından zengin bir ülke olmadığını belirtti. Sivrioğlu, "Bölgesel su stresini ölçmek için kullanılan su indikatörü Falkenmark indeksi bölgede var olan su kaynaklarının nüfusa oranlaması ile bölgedeki su stresini tespit etmek için kullanılır. Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı 2023 yılı hesaplamalarına göre 1313 m3 olup Türkiye su stresi yaşayan ülkeler arasında yer almaktadır. Önlemler alınmazsa yapılan projeksiyonlara göre 2030 yılında Türkiye su fakiri ülkeler arasına girecektir" dedi.
İklim değişikliği'nin kentsel ısı adalarının nedeni olmadığını ancak daha sık ve daha yoğun sıcak hava dalgalarına neden olduğunu ifade eden Sivrioğlu, bu durumun şehirlerde kentsel ısı adası etkisini arttırdığını açıkladı. Sivrioğlu, "Yapılan çalışmalar göstermektedir ki ülkemizde en fazla su kullanımı sulama kaynaklıdır. Ancak akarsu havzalarında işletilen madenlerin, yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarımızı kullanan ve kirleten kontrolsüz sanayileşmenin, bilinçsizce kullanılan tarım ilaçlarının, geleneksel sulama yöntemlerinin su kaynakları üzerindeki tahribatı da azımsanmayacak boyutlardadır. Bu kullanımlar sonucunda ve iklim krizinin büyük etkisiyle yeraltı sularının ve kentimizin önemli su arzı sağladığı barajlarda su seviyeleri düşmektedir. Bugün itibariyle BUSKİ verilerine göre Bursa'daki barajların su doluluk oranları yüzde 19,47'dir. Nilüfer barajındaysa su hemen hemen bitmiş durumdadır. Baraj doluluk oranlarının bu seviyelere düşmüş olması yakın gelecekte planlı-plansız su kesintilerinin gündeme gelmesine neden olacaktır" şeklinde konuştu.
Sivrioğlu, iklim krizi nedeniyle değişen şartların mevsim normallerinde olması gereken yağışları engellemekte olduğunu belirtti. Sivrioğlu, "İşte bu yüzden bizlerin tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz
gerekmektedir. Elbette elimizi yıkarken, diş fırçalarken muslukları kapamak, duş süresini azaltmak, musluklara perlatör takmak gibi önlemler önemlidir. Ancak sabah içtiğiniz 1 bardak kahvenin kahve tanelerinin yetiştirilmesi, paketlenmesi ve taşınması işin içine girdiğinde aslında 250 ml sandığımız tüketim miktarının 140 litre olduğu gerçeğini unutmamamız gerekir. Yine pamuktan üretilmiş bir Tişörtün su ayak izi yaklaşık 2 bin 500 litredir ki bu miktar 131,5 damaca suya eşittir. 1 hamburger 2 bin 400 litre su tüketimine neden olmaktadır. Bizlerin burada yapması gereken tüketici olarak seçici davranmak, ekolojik ayak izimizi azaltarak yeşil ve çevreci ürünler tercih etmek, az çoktur felsefesiyle israftan kaçınmaktır" dedi.
Sivrioğlu, Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi'nin taleplerini sıraladı:
"Kentin sakini değil sahipleri olarak, Bursa'nın her tarafını çevreleyen sanayinin de daha az su kullanan, sıfır sıvı deşarjı sistemleri gibi suyun geri kazanımını sağlayan ileri teknolojiler kullanmasını, Baca gazı filtrelerinin uygunluğunun kontrol edilmesi ve çıkan gazların yasal sınırlara indirilmesini, Su havzalarında kapasitenin çok çok üzerinde vahşi madenciliğe terkedilen ormanlarımızda ruhsatların kontrol altına alınması, vahşi madencilik faaliyetlerinin sınırlandırılması, durdurulmasını, İklim değişikline karşı elimizdeki en büyük koz olan ormanlarımız için ülkemizde Yeşil Orman Seferberliğinin yapılmasını,
Tarımda vahşi sulamadan vazgeçilip damla veya yağmurlama sulamaya geçişin yapılarak teknoloji destekli akıllı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçişe teşviğin sağlanmasını, İlgili mercilerin su hatlarındaki kayıp ve kaçakların ortadan kaldırılması için çalışmalar yapmasını, Yani İklimi Değil Sistemi Değiştir sloganımızın uygulanmasını talep ediyoruz"
Yapılan açıklamanın ardından Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy söz aldı. Aksoy, "Şu an için bizim burada bulunamıyor olmamız gerekiyordu. Su olması gereken bir alanda basın açıklaması yapıyoruz. Küresel ısınmayı engellemiz mümkün görülmüyor. O yüzden biz her damla suyumuzu dikkatli kullanmak zorundayız. Bütün ilgilileri, kurum ve kuruluşları acil önlem almaya çağırıyoruz" diye belirtti.
Bursa Bölge, 2024.11.10 13:10