Bursa'nın Yenişehir ilçesinde faaliyet gösteren, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin, özel eğitime ihtiyaç duymayan çocukları, devletten ödenek almak için sahte rapor düzenleyerek, ilkokullara kaynaştırma öğrencisi olarak gönderdiği iddia edildi. Bir okul müdürünün suç duyurusu üzerine, Bursa Valiliği idari, Yenişehir Cumhuriyet Savcılığı adli soruşturma başlatırken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü de 2 müfettiş görevlendirdi.
Bursa'nın Yenişehir ilçesinde eğitim veren Süleymanpaşa İlkokulu'nun Müdürü, Memur ve Emekli Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Can, okula kaynaştırma öğrencisi olarak gönderilen özel gereksinimli öğrencilerin sayısının fazla olmasından şüphelenerek inceleme başlattı. İddiaya göre; ilçede faaliyet gösteren 3 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinden biri, özel eğitime gereksinimi olmayan çocukları, devletten öğrenci başına aylık 7 bin 200 TL ödenek almak için sahte rapor düzenleyerek, ilçedeki okullara kaynaştırma öğrencisi olarak gönderdi. Yine iddiaya göre, sahte rapor düzenlenen öğrencilerden bazıları, Süleymanpaşa İlkokulu'na da kaynaştırma öğrencisi olarak gönderildi. Özel eğitim öğrencilerinin Türkiye ortalamasındaki oranı yüzde 3'ken, okulunda mevcudun yüzde 10'u kadar raporlu öğrenci bulunduğunu belirten İsmail Can'ın, mayıs ayında suç duyurusunda bulunması üzerine, Bursa Valiliği soruşturma başlatırken, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da 2 müfettiş görevlendirildi.
ŞU ANA KADAR BİR SUÇ UNSURUNA ULAŞILAMADI
Müfettişler, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin sahibi Psikolojik Danışman ve Çocuk Gelişimi Uzmanı Ö.T., Süleymanpaşa İlkokulu Müdürü İsmail Can, veliler ve öğrencilerle görüştü. Taraflar birbirlerini suçlayıp, çelişkili ifadeler verirken, rehabilitasyon merkezindeki evraklarda da inceleme yapıldı. Yapılan incelemelerde, şu ana kadar bir suç unsuruna ve devletin zarara uğratıldığına dair bir bulguya ulaşılamadığı belirtildi.
Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürdürülürken, okul müdürü İsmail Can, "31 Ekim 2023 tarihinde, yaklaşık 1 yıl önce Bursa Yenişehir'de bulunan Süleymanpaşa İlkokulu'na okul müdürü olarak atandım. Okul müdürü olarak atanınca benim bazı şeyler dikkatimi çekti. Daha önce Kestel Yenimahalle İlkokulu'nda görev yapıyordum. Burada 800 öğrenci vardı. 26 tane raporlu öğrenci vardı. Ama benim Süleymanpaşa İlkokulu'nda öğrenci sayısı 309 iken raporlu öğrenci sayısı 31'di. Bu yüzde 10'a tekabül ediyordu, bu oran çok fazlaydı ve dikkatimi çekti. Çünkü raporlu öğrenci sayısının Türkiye ortalaması yüzde 3" diye konuştu.
'REHBER ÖĞRETMENİ ARAYARAK BASKI YAPTI'
Eğitim sonrası durumu düzelen öğrencilerinden birinin sınıf öğretmeninin talebiyle raporunun kaldırılmak istendiğini ancak söz konusu özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi yöneticisinin bunu kabul etmediğini de belirten Can, "Sınıf öğretmeninin bir çocuk hakkında rapor çıkarmak için, Eğitsel İstek Değerlendirme Formu doldurarak, rapor talep etme hakkı ya da raporu kaldırma hakkı var. Bu şekilde bir öğretmenimiz, bir çocuğun raporunun kaldırılması için Eğitsel İstek Değerlendirme Formu düzenliyor. Rehber öğretmen onaylıyor, okul müdürü onaylıyor. Rehberlik Araştırma Merkezi'ne (RAM) gönderiyoruz. Daha sonra ilçemizde faaliyet gösteren bir rehabilitasyon merkezi sahibi, benim rehber öğretmenimi arıyor. 'Siz, bu çocuğun neden raporunu kaldırmak istiyorsunuz. Sınıf öğretmeni rapor kaldırmak ister mi' gibi, bu şekilde dolaylı yoldan baskı yapıyor. Bu husus da çok dikkatimi çekti" dedi.
"VELİLER TEHDİT EDİLDİKLERİNİ SÖYLEDİ"
Okul müdürü, velilerin de tehdit edildiğini belirterek şunları söyledi: "Rehberlik Araştırma Merkezi'nden bir öğrenci hakkında randevu verildiğinde okula e-posta geliyor. Buradaki randevu alan çocuklara baktığında ise çocuk hiç okula gelmiyor. Sürekli devamsız bir öğrenci. Ya da bir başkasına baktığımda ikinci dönemin başı ama çocuk hiç okula gelmemiş. Tek tük okula gelmiş. Okula gitmeyen öğrencinin rehabilitasyon merkezine gitmesi çok dikkatimi çekti. Velilerle görüşmeye karar verdim. Velileri tek tek çağırdım. Velilerle görüştüğümde suç unsurlarına rastladım. Bazı veliler rehabilitasyon merkezinin kendisine raporları uzatmak için baskı yaptığını söyledi. Bazı veliler kayıt sildirmek istediklerini ama rehabilitasyon merkezinin kayıt silmek istemediğini, 'Seni Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na şikayet ederim. Çocuğunu elinden aldırırım. Seni işten çıkartırım. e-Devlet şifren elimde, malını mülkünü üzerime alırım' diye veliler bu şekilde bana şikayette bulundular. Yine Rehberlik Araştırma Merkezi'ne, bu rehabilitasyon merkezi sahibi 2 yıl önce de renkli fotokopi ile çoğaltarak, sahte rapor sunduğunu öğrendim. Bu soruşturma da şu an Yenişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda yürütülüyor."
"BAZI VELİLER BAKIM MAAŞI ALMAK İÇİN SUÇA ORTAK OLUYOR"
Bazı velilerin de bakım maaşı almak için suça ortak olduklarını iddia eden İsmail Can, "Çocuklar engelli olmadığı halde engelli gösteriliyor. Doktorun önüne çıkartıldığında, RAM'ın önüne çıkartıldığında çocuklara numara yaptırılıyor. Çocuklar tembih ediliyor doktorun önüne çıkmadan önce. Hatta bir tane doktor, 'Çocuk dışarıda odama girmeden önce çok güzel konuşuyor oynarken. Odama girdikten sonra hiç konuşmadı, sustu' diye rapora yazmış doktor. Çocuklar öğretiliyor, tembih edilerek işte, 'Kırmızı gösterilirse yeşil söyle, 1'i gösterirse 2 de' diye deli numarası yaptırılarak rapor çıkartılıyor. Bu raporlar üzerinden de engelli maaşı alınıyor. Bakım maaşı alınıyor. Hem veliler istismar edilmekte hem çocuklar istismar edilmekte, çocuklar dolandırıcılıkta kullanılmakta, bazı veliler de maalesef bakım maaşı ve engelli maaşı almak için bu suça ortak olmaktadır" ifadelerini kullandı.
"ZİHİNSEL ENGELLİ DENİLEN ÇOCUK PARLAK ZEKALI ÇIKTI"
Bazı doktorların da kurumla anlaşmalı olduğunu iddia eden Can, "Sağlam çocuklara numara yaptırılıp, doktorları yanıltarak rapor çıkarıldığı gibi, maalesef doktorlara da rüşvet verilerek rapor çıkarılmaktadır. Bir öğrenci velisi bana gelerek, 'Hocam biz İnegöl Devlet Hastanesi'ne gittik rapor verilmedi, Bilecik Devlet Hastanesi'ne gittik rapor verilmedi. Ama Bursa Şehir Hastanesi'ne gittik, bize rapor verdiler ve giden 20 kişiye de rapor çıktı' dedi. Aynı şekilde bir tane şehir hastanesinde de bir çocuğa 'hafif düzey zihinsel engelli' diye rapor veriliyor. Fakat İnegöl RAM test yaptığında, bu çocuk parlak zeka çıkıyor. Bu şekilde 3 tane öğrenci listesi elimizde var" diye konuştu.
"İTİBAR SUİKASTINA MARUZ KALIYORUZ"
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin sahibi Psikolojik Danışman ve Çocuk Gelişimi Uzmanı Ö.T. ise hakkındaki suçlamaları reddetti. İlçedeki 3 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinden birinin sahibi olduğunu ve 9 yıldır hizmet verdiğini belirten Ö.T., okul müdürü İsmail Can hakkında, suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, "Kurucusu eğitmen olan tek kurumuz. Okul müdürü maşa olarak kullanılmakta. Bizimle birlikte, bir özel eğitim merkezi hakkında da şikayette bulundu ama diğeri hakkında bulunmadı. Çünkü bu kurumdan, 657'ye tabi devlet memuru olmasına rağmen, maddi kazanç sağlıyor. Bakanlıktan gelen mevzuat neyse biz onu uyguladık, hiçbir şekilde 'Raporları neden kaldırıyorsunuz' diye de okulu aramadım. İtibar suikastına maruz kalıyoruz" dedi.
Kaynak: DHA
Bursa Bölge, 2024.10.27 17:14